324 entry daha
  • platon, neredeyse ruh ve hareketi birbirine eş tutar. onun için canlılığı ve cansızlığı ayıran şey harekettir. hareketin kaynağı ya da nedeni ruhtur. ama hareketi sadece elimizi, kolumuzu oynatmak olarak ele almaz. örneğin, düşünmek, sevinmek ya da üzülmek de harekettir. buradan yola çıkan platon, hareket ettiklerinden dolayı, gök cisimlerinin hatta evrenin bile bir ruhu olduğunu söyler . (bkz: evren ruhu).

    ayrıca platon’a göre ruh ölümsüzdür. sonu ya da başlangıcı yoktur. eğer böyle olmasaydı, bir ruha sahip olduğunu söylediğimiz evren var olamazdı. yine ölümsüz olan ruh maddi, fiziksel ya da bu dünyaya da ait değildir: o, tinseldir, tözdür.

    platon’a göre ruh bedenin içindedir ama orada mutlu olamaz. mağara benzetmesinde olduğu gibi (bkz: platon’un mağara alegorisi), ruh bedende bir çeşit tutsaktır. çünkü beden bilgileri, duyu organları vasıtasıyla alır. ve bu bilgiler güvenilmezdir. bizi gerçeklerden uzaklaştırır. ayrıca bedenin bitmek bilmeyen arzu ve istekleri vardır. ama, deyim yerindeyse bize bu kadar zarar veren(!), bedenin isteklerini tamamen boşlamak da olmaz. en iyi yol, beden ve ruh arasında bir denge tutturmaktır. tıpkı güçlü bedenin zayıf bir ruha acı vereceği gibi, güçlü bir ruh da zayıf bir bedene ağır gelir, bedenimiz bu yükü kaldıramaz.

    platon’a göre ruhun 3 bölümü vardır: akıl, irade, iştah (ideal devlet’i anlattığı kitapta da toplum her biri ruhun bu saydığımız kısımlarına denk gelen üç parçaya ayrılır. yukarıdaki sıra ile: yönetici, koruyucular, çalışanlar). bu parçalar bedende farklı farklı yerlerle ilişkilidir: akıl, kafayla; cesaret, kalple; iştah, mideyle. platon bunları, iki tarafı uçurum olan bir yolda iki atın çektiği bir arabaya benzetir. sürücü akıldır. cesaret ve iştaha karşılık gelen iki at sürücü tarafından doğru şekilde kontrol edilemezlerse araba eninde sonunda uçurumun bir tarafına düşecektir.
152 entry daha
hesabın var mı? giriş yap