• "j. d. salinger'in a perfect day for bananafish adlı kitabının kahramanı seymour glass'ın hiçbir şeye kafa yormayan, genel gerçer yargıları anında kabul edip benimseyen ve içinin boşluğunu kadın dergilerinden öğrendiği bir sürü ıvır zıvırla doldurmaya çalışan karısı muriel'e "1948 ruh fakirliği kraliçesi" olarak seslenir.

    bunun kadın düşmanlığıyla ilgisi yoktur. bu güzel ama boş kadın amerika'da 50'li yıllarda toplumsal hayatın temsili haline gelecek "banliyö kadınları"nın prototipidir. salinger, iyi yazarlara özgü bir önsezi ile gelmekte olan felaketi görmüş ve ona romanında hayat vermiştir.

    bize önce bu karakteri sunarak yalnızca öyküsünün arka planını kurgulamakla kalmaz, amerika'nın 50'li yıllarına dair bir kehanette de bulunur: ruh fakiri olan sadece eşi muriel değildir, tüm dünya öyledir. bu genç ve duyarlı adamın dünyada barınamamasının sebebi de budur. bu ruh fakiri insanlar yüzeysel, yavan ve aç gözlüdür. hepsi birer ağız gibi önüne geleni yutar, sonra da içinde bulundukları deliğe sıkışıp hazımsızlıktan ölürler. ruh fakiri hayatlarında, tıpkı muz balıkları gibi...seymour'u anlama ihtimalleri olmadan."
  • salinger'ın a perfect day for bananafish eserinde bahsettiği kavram. günümüzde de vardır bunlardan,yeni çıkan makyaj malzemesi ile ilgili saatlerce konuşabilirler ya da yazın tatil yapılacak beldelerle ilgili size kompozisyon yazabilirler ama başka konularda fikir beyan edemezler,beceremezler.

    tabi bir de bunun ruh fakirliği kralı var.makyaj yerine futbolu koyarsak tanım aynı.
hesabın var mı? giriş yap