• (bkz: psikoloji)
  • ruhlarla uğraşma, onları çağırma ve karşılıklı dialoglarla onların yapısını inceleme bilimi
  • psikolojiye karşılık olarak üretilebilecek en sikko isim budur sanırım. the astonishing hypothesis* kitabını türkçe'ye çevirirken ısrarla bu sözcüğü kullanan çevirmene de ayrıca teessüf etmek istiyorum. tamam terimlere türkçe karşılık bulalım, nur topu gibi bilim dilimiz olsun falan da kitap bilincin ruh vs. ile değil de nöron aktivitesi ile var olduğunu iddia ediyor; sen tutuyorsun ruhbilimci, ruhçözümlemesi bilmemne diyorsun.

    ek: psikoloji yerine ruhbilim kullanımı sandığımdan daha yaygınmış. kurmaca'ya teşekkürler. tabii, kötü bir karşılık olduğunda ısrarcıyım.
  • psikolojinin bir diğer adı.
  • tdk'nın oksimoron psikoloji tanımı.
  • baya zaman geçti üstünden. bir konferans vardı, muhayyile üzerine. kadın bir ilahiyatçı vardı, profesör. anlattı anlattı dinledik biz de. hayal edin sonra aklınızı da hayallerinize eklemeyi unutmayın tahayyül edin dedi.

    muhayyilenin hayatımızdaki yerinin hayal ettiğimizden çok olduğunu bundan asla vazgeçmemiz gerektiğini ve teknolojinin bizi bize bırakmadığını ama içimize dönüp belki de doğruların zaten genlerimizde olduğunu, neden onları hatırlamak için herşeyi unutmadığımızı da dedi ama emin değilim bunlar benim anladıklarım da olabilir.

    profesörün adını vermedim, cümleler direk onun olmayabilir. tam kelimelerini hatırlamıyorum zaten, bir de isim vermeyim şimdi ben ne dedim siz ne anladınız olmasın. olmaz ya, hadi belki oldu. neyse banane.

    ben bunları anladım. ve hem benim hayatıma muhayyileyi sokan, yani benim o kapıdaki asılı kelimeleri aslında görmemi sağlayan ve beni oraya getiren kişinin hakkını vermek ve hem de bence önemli felsefeci ve hoca olan dücane cündioğlunun akademik kariyeri olmamasına rağmen ne denli varolduğunu hiç olmazsa adını anarak göstermeye çalışacaktım.

    malum sosyal medya ve marka dersinde yine sevdiğim bir hocam, en iyi reklam ağızdan ağıza olan demişti ve haklı. işte bunlar tabanlı destekle ben soru sormak istedim.

    sorum şuydu; ruh biliminin düşün dünyamıza katkısı nedir?.. ben zaten kafa olarak o günlerde ruh bilimine yine takıktım. ama oraya beni konuşmacı getirdi. işte, "bize makina muamelesi yapıyorlar, mesela bozuluyoruz biz" filan dedi. tıp ta artık bu dili kullanıyor dedi.
    duygu bozukluğu, sinir bozukluğu vs vs. işte.

    ben de çıkıp modern zamanlarda makinalaşmak istemiyorum dicektim aslında. ama bunu derken matematiğe uyamayacağımdan korktum. işte hissel patlamalardaydım, ağlardım. manasız gelirdi herkese. bu kadın neden ağlıyor arabeskliğinde başrol olmayım dedim. ve sustum.

    şimdi bilimin de desteklediği iyilikle söylüyorum, bana rağmen benim mutluluğumu isteyenleri anlıyorum. hatta bana dayattıklarını yine kabul ediyorum, ama bu kabullenişi anlamlı kılan şuan ki düşündüklerimi düşünüyor olabilmem. aklımın sürekliliği için bazı güzel duygularda olmamak anlamlı.
  • ruhbilimde bir deneğin belli bir süreden birbirinden ayırdedilebilen tepkiler gösterebildiği çevrenin tümüne algı alanı , algının beyinde gerçekleştiği süreye algı süresi , algının parçaları arasındaki ilişkilerden oluşan yapıya algısal yapı , çeşitli nesnelerin bir bütün olarak ya da bir nesnenin özelliklerine ayrılmaksızın algılanmasına algısal birlik , duyularla gelen algısal gereçlerin bütünlenmesine ve anlamlandırılmasına algılaştırma , ses iletiminin bozulmasından doğan sağırlığa algılama sağırlığı , algılayarak öğrenmeye algısal öğrenme, belli bir örneğe uygun olarak algılama eğilimine algısal kurgu denir.
  • latincesi spiritualium olarak geçmektedir.
  • karşılığı psikoloji olmayan kavram. çünkü ruh kavramı dinsel kökenli bir terime karşılık gelir ve bu durumuyla bilimsellikten uzaktır. ruh kavramı kullanıldığı zaman otomatikten ruhun ölümsüzlüğü, cennette ödül alıp cehennemde cezalandırılmasına kadar birçok dini kavram bilimin sınırları içine girecektir. halbuki modern fizik maddenin ölümsüz olduğu görüşünden ayrılalı çok olmuştur.
    bunun yanında psikoloji biliminin türkçe’ye ruhbilim olarak çevrilmesi konusunda iki olasılık karşımıza çıkıyor. birincisi çevirenlerin ya toplumsal dinamikleri baz aldığını ya da aynı kişilerin ruh ve psikoloji kavramlarını bilmediklerini.
  • "uygarlığa döner dönmez yeniden bir delilik nöbeti (eğer biraz melankoliyle biraz iç sıkıntısına bu acımasız sıfatı yakıştırmaya içiniz elveriyorsa) geçirdiğimi duymak kuşkusuz okuyucumu üzecektir. (...) öğrendiğim, ruhbilimcilerle gırgır geçmenin şifa verici sonsuz bir eğlence kaynağı olduğuydu." vladimir nabokov - lolita

    "jasper*, burada son derece önemli ve yazgı belirleyici bir adım atarak, ruhbilimleriyle felsefenin yeniden buluşmasını denemiştir... (...) jasper, doğabilimlerinin doğayı açıklayabileceğini, ruhbilimlerinin ise insanların ruhsal rahatsızlıklarını "anlayabilmeye" çalışabileceklerini anımsatmıştır."serol teber - melankoli normal bir anomali

    "sonuç olarak, her edim istenmiş gibi, her edimin kökeni bilinçte yatıyormuş gibi düşünülmek zorunda kalındı (ki böylece ruhbilimdeki en temel kalpazanlık ruhbilimin ilkesi kılındı). (...) hıristiyanlık cellat metafiziğidir." friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    (bkz: psikoloji), davranış bilimleri
    (bkz: ruhbilimin öncüleri)
    (bkz: antalya ruhbilim okulu)
hesabın var mı? giriş yap