• bir titresim hareketinin (mekanik, akustik, vs.) kaynaginin durmasi ile hareketin bitmesi arasinda gecen surece verilen ad.
  • bir borcun taksit taksit ödenerek bitmesi.
  • ingilizcesi damping olan kavram. elektriksel anlamda işaretin ac bileşeninin kanal karakteristikleri yüzünden zaman içinde yok olması.
  • (bkz: sönmek)
  • yayinim yapan fiziksel bir kaynagin yaydigi isaretin (bkz: isaret) durmasi sonucunda yayilan isaretin fiziksel olarak artik ortamda bulunmamasi; ayni turden baska kaynaklarin (ya da ayni kaynagin yaydigi isaretin degisik engellere carpmasi ve yansimasi sonucu ortaya cikan kopyalarinin) ortamda bulunmasi nedeniyle isaretlerin ust uste binmesi sonucu uzay-zamanin herhangi bir noktasindaki (olcumun yapildigi andaki hedef konumdaki) toplam gucun sifira yaklasmasi (ya da sifir olmasi); kaynak ile hedef arasindaki fiziksel uzakligin artmasi ile hedefte alinan/olculen isaretin guc degerinin hep-azalan (monoton) bicimde sifira yaklasmasi; kaynaktan yayilan isaretin hedefe ulasmadan once ortamda bulunan nesnelere carparak, (olanakli ise) iclerinden gecerek ya da sacilima/kirinima ugrayarak hedefe ulasmasi nedeniyle guc kaybina ugramasi.

    yukaridaki kapsamli tanim cercevesinde ses iletimi, sonumlenme olgusuna oldukca iyi bir ornek olusturmaktadir. ornegin, tamamen yalitilmis kapali bir ortamda gerceklestirilen bir konusmada, konusan kisinin ses telleri kaynak; dinleyen kisinin kulaklari hedef; iletilen konusma/ses ise yayilan isaret olarak dusunulebilir. konusan kisinin susmasi kaynagin durmasina karsilik gelir ki, bu anlamda dinleyen kisinin duyabilecegi ses artik fiziksel olarak ortamda bulunmadigi icin hedefte sonumlenme yasanir ve dinleyen kisi birsey duyamaz.

    ikinci tur sonumlenmeye ornek olarak duvar tenisi oynanan kapali odalarda duyulan/duyulamayan top sesi verilebilir. duvara carpan topun yaydigi ses dalgalari yuksek bir hizla (ses hiziyla) ortamdaki her nesneye carpip, bircogundan geri yansiyip, odada topa vuran kisinin kulagina ulasir. odadaki kisinin kulagina belirli bir anda ulasan isaret, aslinda, duvara carpan topun cikardigi ses ile ayni sesin ortamdaki diger nesnelerden (duvarlar vb.) yansiyan bozunmus kopyalarinin dogrusal toplamidir. sesin iletimi dalgalarla gerceklestiginden sozu edilen dogrusal toplam bazi uzay-zaman noktalarinda sifira yakin ya da sifir genlige/guce yol acar. bu tur sonumlenmede birinci tur sonumlenmeden farkli olarak yayilan isaret ortamda fiziksel olarak vardir, yani yok olmamistir; ancak, asil sesin kendi bozunmus kopyalariyla ust uste binmesiyle sozu edilen belirli uzay-zaman noktasinda sifir genlik/guc elde edilmis, yani sonumlenme yasanmis olur. buradaki en onemli ayrinti, her ne kadar birinci ve ikinci tur sonumlenmenin her ikisinde de olcme sonucu sifir guc elde edilse de, birinci turde elde edilen sifirin isaretin mutlak yoklugunu gostermesi; ikinci turde elde edilen sifirin ise var olan isaretlerin birbirlerinin uzerine olculen niceligi (genligi ya da gucu) sifirlayacak bicimde konumlandigini gostermesidir. bu belirgin ornek icin, aslinda, gercek sonumlenme deneyi bir kayit cihazi (ornegin, mikrofon ve ona bagli bir gerilim olcer) ile yapilirsa daha iyi sonuc alinir, cunku insan beyni her iki kulaktan gelen isareti ayni anda degerlendirip yorumlar. kulaklar arasi uzaklik beynin elde ettigi iki farkli isaretten birinin (gucu sifir varsayilsa bile, digerinin, istatistiki olarak [esdagilimli varis acilari ve sesin dalga boyu beraber dusunuldugunde]) sifirdan az da olsa daha buyuk bir guc degerinde olmasini gerektirir. bu nedenden oturu tek bir hedefte, yani tek bir noktada konumlandirilmis bir kayit cihazi dusunulurse, sozu edilen tur sonumlenme daha iyi gozlemlenebilir.

    ucuncu tur sonumlenme icin birinci turu orneklendirirken kullanilan deney yeniden dusunulebilir. konusan ile dinleyen kisi arasindaki fiziksel uzaklik arttikca konusan kisinin sesini duymak daha da zorlasir. eger duzgun bir olcum yapilabilirse, ses (ve hatta bircok olgu icin de) bu uzaklik-duyulan sesin gucu ikilisinin birbirine istatistiki olarak ustel bicimde bagli oldugu gosterilebilir. bu nedenledir ki bircok ses aygitinin (hoparlor vb.) olagan guc degerleri kullanim kitapciklarinda desibel (decibel [db], bir tur birimsiz/boyutsuz logaritmik oran olcegi) turunden verilir.

    son tur sonumlenme icin de birinci turun ornegi kullanilabilir. konusan kisiyle dinleyen kisinin arasinda kalin bir duvar olmasi durumunda dinleyen kisinin isitecegi sesin gucu, dogal olarak, arada duvar omadigi zamankinden daha az olacaktir. bu da sesin duvarin icinden gecerken kaybettigi gucun cok fazla olmasindan, dolayisiyla, dinleyiciye ulasana kadar sonumlenmesinden ileri gelir.

    son olarak su soylenebilir ki, sonumlenme, gercek hayatta, genelde, yukarida sozu edilen tum alt durumlarin bir bileskesi olarak ortaya cikar. her ne kadar secilen ornekler ilgili alt durumlari birbirinden yalitarak vermeye calissa da, gercek hayattaki ses iletimindeki (ve diger bircok olgudaki) sonumlenme tum bu alt durumlarin hemen hemen ayni anda ortaya cikmasiyla meydana gelir. bunun en belirgin olarak gozlenebilecegi durum, kaynagin ya da hedefin (ya da her ikisinin ayni anda) hareketli oldugu bir ortamdaki ses iletimidir. bu tarz bir durumda bagil hareketten oturu kaynak ile hedef arasindaki uzaklik (kaynagin ya da hedefin merkezi oldugu duzgun dairesel hareket haric olmak uzere) devamli degistiginden ve bu sirada cevredeki nesnelerin kaynak-hedef ikilisinin arasina girip, ciktigindan bilesik (ve hatta inisli-cikisli) bir sonumlenme yasanir.
  • (bkz: attenuation)
  • marksist terminolojide devletin varlık sebebinin ordadan kalkıp süreç içerisinde gereksizleşerek yok olduğunu anlatmak için kullanılan kavram.

    bir şeyin zaman içinde bitmesi.
    biterken acı vermemesi.
    bittikten sonra yokluğunun hissedilmemesi.

    yani aslında en güzel bitmedir sönümleme..
  • fiziksel hava kaybetmek suretiyle sönmek: deflate ve diğer her türlü sönümlenme için ise fade diyerek kavram kargaşasını daha da artırıyorum.
hesabın var mı? giriş yap