• bir hadise yasarsiniz birisiyle, olumsuzdur. o an bisey soylemezsiniz, belki ben yanlis anlamisimdir dersiniz ya da yuz goz olmak istemezsiniz.
    ya da birisine karsi birseyler hissetmektesinizdir asik olmussunuzdur ama arada engeller vardir susarsiniz. biriktirirsiniz icinizde.soylemezsiniz belki de soyleyemezsiniz soylemek istediklerinizi. bir sure sonra bu laflar icinizi kemirmeye baslar, sıkıntılar verir size. bir sekilde agirlastigini hissedersiniz. budur.
  • dogrudur mideye oturur hatta tam anlamiyla mide fesati yapar ulser olur
  • insanın, içinde kalmış duyguları işleyerek büyütmekte, kendisine acımak için sebep yaratmakta ne kadar da yetenekli oldugunu anlatır.
  • içinize attığınız her söz kırıntısı beslenerek tıpkı çığ gibi büyür ve bir gün sizin içinizde değil karşınızdaki insana patlar olanca hızıyla, böyledir.
  • bu söz şunu da ifade eder:
    söylenmek istenen vardir, bir de söylenmiş olan... söylenmişler söylenmek istenenlerin kapılarını kapar bazen. söylenmek istenen söylenemeyen olur. taş olur çöker dibe. dibe battikca agirlasir söylenemeyen, söylenemez olur, sonra da söylenmemiş ya da pişmanlık.
  • söylenmeyen söz ağırlaştığı gibi, zamanında sarf edilmediği için sizi hasta edebilir, içten içe yiyip çürütebilir.
    dünyada 'keşke'den fena birşey yok*
  • (bkz: 8 10 vapuru)
  • söylenmediğinde söylemeyende, söylendiğinde söylenende ağırdır. söz ağır işte, bu yükü kimin taşıyacağına karar vermekte sorun.
hesabın var mı? giriş yap