söylentiler

• ankara devlet tiyatrosu'nca sahnelenmekte olan eğlenceli bir oyun. tavsiye etmekle birlikte spoiler vermeyeceğim...
• prömiyeri dün (10 kasım 2016) itibariyle cüneyt gökçer salonunda yapılan amerikan sitkom tarzı, yer yer komik, ilk bölümü sıkıcı, ikinci bölümü daha hareketli, iki buçuk saatlik süresiyle fazla uzun fakat çerezlik-eğlencelik, insana bir şey katmayan, izle unutluk bir ankara dt oyunu.
  
  iki ayağı bir pabuca girmiş halde bir şeyleri gizleme, olduğundan farklı gösterip işin içinden sıyrılma telaşesi içinde he şeyin birbirine karışması, ipin ucunun kaçması ve dolaşması içerikli bir oyun. ilgilisi için bulunmaz bir oyun fakat basit amerikan esprileri ve her cümlede kırk tane yabancı ismin geçtiği diyaloglar itici gelenlerdenseniz uzak durulması gereken bir oyun.
  
  oyunun en iyi tarafı oyunculuklardı. özellikle de ilk defa genç osman karakteriyle izlediğim, geçen yıl da satıcının ölümü adlı oyunda vasat bulduğum kutay sungar bu oyunda resmen döktürmüş. hele de finaldeki yaklaşık 10 dakika süren tek kişilik performans çok iyiydi ve oyun bitmeden bolca alkış aldı.
• ankara dt'nin bu sezon sahnelenen yeni oyunlarından bir tanesi. kadrosu çoğunlukla tecrübeli oyunculardan oluşuyor. güzel bir tempoyla akan ve seyirciyi yormayan bir komedi. ayrıca, kutay sungar'ın performansı görülmeye değer; oyunun sonlarına doğru koca sahnenin her bir noktasını kullanarak attığı uzun tirat takdire şayan.
• yapmayın şunu artık ya. aceleye mi getiryorsunuz ne yapıyorsunuz? bu yabancı komediler türkçe'ye çevrilince komik olmuyor vallaha ya. zaten oyuncular komedi türünde rol yaparken göz çıkarıyorlar, bir de metin kulağa yakın gelmeyince izlenmiyor böyle oyunlar.
  
  yalnız (bkz: kutay sungar) arkadaşa ayrıca değinelim. en çok espri bu karaktere mi yazılmış bilmiyorum ama en çok reaksiyonu bu oyuncunun almasında kendi payı büyük gibi gibi. abartı oyunculuğun ayarı da iyiydi bu karakterde. bazı yerlerde kekeledi. samimi yerine camimi dedi mesela. ama sonra hatasız replik ile ilgili bir espri gelince acaba metinde mi var o hatalar dedim. zaten biterken diğer oyuncularla beraber on onbeş dakka dönüp kendisinin tiratını izledik ki hatasızdı. oyunu izlenebilebilir mi acaba sorusu seviyesine çıkaran tek şey bu tirattı işte.
  
  benim tavsiyem "izlenebilir mi acaba?" çünkü neredeyse iki buçuk saat bu oyun. bir buçuk saat olsa izlenebilir seviyesine çıkarırdım ama şu durumda çok büyük vebal. siz bilirsiniz. ben kararsızım.
• çeviri olmasına rağmen mizahı yeterince iyi olan özellikle kutay sungar'ın performansının izlenmeye değer kıldığı oyundur.bazı kısımlarının durgunluğu ve oyunun uzunluğu seyirci için yorucu olabilse dahi gerçekten kutay sungar'ın 15 dakikalık tiratı sayesinde çıktığınızda aklınızda kalan tat kesinlikle mutluluk olacaktır.
• kutay sungar'ın oyunun sonundaki tiradı haricinde izlenesi yanı olmayan vasat bir komedi. vasat olmasının sebebi demode esprileri, gereksiz telaşı ve komik olmaya çalışması. yer yer çok kötü esprilere reaksiyon bekliyorlar oyuncular adeta. bunun da arkasında muhtemelen "çeviride kaybolan"^* şakalar yatıyor. ayrıca, gereksiz uzun.
  
  bütün bunlara rağmen gidip görülmeli mi?
  
  bence hayır.
• asla ve asla komik bulmadığım vasat altı bir tiyatro oyunu. bunu komik bulmak için 2 bira içip izlemelisiniz ki her şeye gülebilesiniz. tek komik yeri en son kutay sungar'ın tiradı olabilir. o da çok zorlama bir sahne. oraya bile gülmeyebilirsiniz. kısacası zaman kaybıdır.
• 2016 yılında sahnelenen o kadar çok kötü oyun var ki bence aralarından sıyrılıyor bu sene. sıkılmadan izlenecek hafif çerezlik bir oyun. beğendim.
• (bkz: rumors)
• ankara dt'nin bu sezon sahneledigi amerikan komedisi. tiyatroda komedinin ne kadar zor oldugunu yuzumuze vuran oyun. espriler belki ceviriden, belki de oyunun 1988 yilinda yazilmasindan dolayi pek etkileyeci gelmemekte. oyunculuklar da bir o kadar abartili geldi bana. abartili oyunculuk sadece kutay sungurun uzerine biraz oturmus. ilk perde oldukca sikiciydi ve kendi aramizda 'acaba ciksak mi?' diye sorguladik. fakat ikinci perde bir nebze de olsa kalmamiza degdi.