sözünde durmak

• otobusun sozun duragina geldiginde durmasi
• niceleri soz verdi, ama birisi tuttu. (bkz: erkek adam sozunde durur)
• kişinin vaadettiği şeyi yerine getirmesi.
• adamlığın göstergesidir. sebep her ne olursa olsun, tutamayacağı sözleri vermemeli insan. ömür boyu saygıyla anılmak, sevilmek ve güvenilmek istiyorsa tabi..
• erdem sahibi kişilerin yapabileceği insani davranış. herkesten beklemek hayal kırıklığı yaşatır.
  maya ve tohum fakörleri ön plana çıktı sanki birden...
• söz vermek bedavadır, sözünde durmak paha biçilemez.
  kelimeler bedava, dilin kemiği yok diye söz vermek bedava; iş uygulamaya gelince çaba sarfetmek paha biçilemez.
  her yiğidin harcı değildir sözünde durmak.
  o yüzden birden fazla ( kaç kere olacağına siz karar verin artık) düşünmek gerekir söz vermeden önce. delikanlı olmak gerekir.
• kötüdür... sözünüzde durmayın arkadaşım ısrarla yalan söyleyin, sözünüzde durursanız bir x vardı ne dürüsttü( "vardı"ve dürüsttü" geçmiş zaman, artık yok) olur yalan söylerseniz yine yalan söyledi ne zaman (burada ki "yine" ve "ne zaman" kelimelerine dikkat çekmek isterim geniş zaman, istikrarlı var olma durumu, beklentiyi yıkmak, beklenti oluşturmak) düzelecek olur... insanlar yalan duymayı da yalanı da sever, sözünde durmak olması gereken, yalan söylemek olması istenen durumdur...
• ağızdan çıkarken kolayca dökülen kelimelerin altında ezilmeyecek kadar onurlu insanların yapabileceği erdemdir. anın büyüsüne kapılıp gerçekleştirebileceğinden büyük sözcükleri kullanmamalı insan. haysiyetsiz insanlar için çıkış yolu elbette ki vardır.
  (bkz: yapamıyorum)
• erdem işidir.
  
  'bugun su kagitlari bitirirsen sana istanbulun en guzel espressosunu ismarlicamm'
  dedi.
  -göriciğiz efendim , yeter ki sözünüzde durunuz!
• özdemir asaf şöyle demiş:
  
  "söz verdim: bir süre geçti.
  diyelim ki tuttum sözümü...
  yalnız sözümü tutmuş sayıyorsun beni.
  ya o günden bu yana kendimi tutuşum?
  bence önemli olan bu.
  sence de bu olmalıydı..."