• ruşen çakır'ın vatan gazetesinde 15 şubat 2008 tarihli yazısında bahsettiğine göre; bir grup başörtülü kadının "söz konusu özgürlükse hiçbir şey teferruat değildir" adı ile hazırlayıp imzaya açtığı bildiri (imiş). şahsım açısından, aha bu satırların yazılmasından birkaç dakika önce haberim oldu, gugıl'da hazırlayan inisiyatifi ve kaynağını tüm aramalarıma karşın bulamadım (ayrıca karakter kısıtlamasından ötürü ruşen çakır'ın yazısının ismini uygun gördüm; dolayısıyla gına getiren "şimdi efendim başörtü şudur, türban şudur" argümanınızla bik bik etmeyin). yanicesi, bu konuda yorum da yapamam -kaldı ki ben esas olarak metinle ilgileniyorum. benim gibi diğer ikinci ve üçüncü şahısların da şu veya bu şekilde kategorize etmeden dinleyebileceklerini ummasam da -ne işe yarayacaksa- "belki yapmazlar" diyorum. bildirinin tam metni ise şöyle:

    <söz konusu özgürlükse hiçbir şey teferruat değildir>

    biz henüz özgür olamadık...

    üniversite kapısı sert bir şekilde yüzümüze kapatıldığı günden bu yana yaşadığımız acılar bize bir şey öğretti: gerçek sorunumuz insanların hayatlarına, görünüşlerine, sözlerine, düşüncelerine müdahele edebilme hakkını kendinde gören yasakçı zihniyettir.

    başını örttüğü için ayrımcılığa uğrayan kadınlar olarak tüm samimiyetimizle açıklıyoruz ki; üniversitelere başımızı örterek girmekle mutlu olmayacağız. ta ki:

    kürtlerin ve ötekileştirilenlerin kendilerini bu ülkenin asli unsuru hissetmesi için gereken hukuki ve psikolojik ortam oluşturulmadan,

    acımasızca işlenen cinayetlerin gerçek sorumlularına ulaşılmadan,

    301 davalarını bitirecek düzenleme yapılmadan,

    azınlık vakıflarının üzerinde pişkince oturanların rahatı bozulmadan,

    alevilerin ibadetini kültürel aktivite, ibadet evlerini de kültür merkezi olarak görmekte ısrar etmekten vazgeçilmeden,

    üniversitelerden sudan sebeplerle atılan arkadaşlarımız geri dönmeden,

    yasakçı zihniyet bize ne zaman, nerelerde ve nasıl örtüneceğimizi dayatmaktan vazgeçmeden,

    üniversitelerin bilimsel özgürlüğünün önündeki en büyük engel yök kaldırılmadan...

    kısacası;

    12 eylül darbe anayasasını esamesi okunmayacak bir şekilde ortadan kaldırıp yeni, sivil bir anayasa yapılmadan mutlu olamayacağız.

    birimizin diğerimiz için tehlike olduğu korkusunu yayıp bizi birbirimize düşüren bu adaletsiz düzenini devam ettiren yasakçı zihniyet tamamen ortadan kalkmadan hiç bir özgürlük tam özgürlük değildir.

    özgürlüklerin kısıtlanmasının ne demek olduğunu bilen insanlar olarak, bundan sonra da her türlü ayrımcılığın, hak ihlalinin, baskının, dayatmanın karşısında olacağız.

    unutulmamalı ki;

    "gökler ve yer adaletle ayakta durur." (hz. muhammed)

    kaynak: ruşen çakır, "başörtülülerden 'herkese özgürlük' bildirisi", vatan, 15 şubat 2007
    http://www9.gazetevatan.com/…17&categoryid=4&wid=73

    edit: editler başlık taşımayla ve kampanyanın asıl web adresiyle alakalı olduğundan silindi. başka şeyler de oldu misal. diğer entarileri de sildim, bu sefer muhataplar sildiklerinden dolayı değil. sorun üslup sorunuydu. ne olursa olsun, tahammülsüz bi noktaya savrulmamalıydım. tekrar okuyunca kekremsi bi tat kaldı.. bu benim kusurum. keşke kalıplarını kırıp ruşen çakır'ın da belirttiği üzere ses yaratabilselerdi katılımcılar da. olmadı, genç siviller'in alan kapma mücadelesi olarak kaldı. belki entarileri tekrar canlandırırım, değerli kamuoyuna duyurulur.
  • (bkz: teferruat)
  • bilimsel özgürlük de isteyen bir bildiri bu. öylesine yani... dikkat çekmek istedim. bilim. hatta (bkz: bilim)*

    edit büdüt: bilim komponenti sanırsam sizi rahatsız etti. öyle olur olmaz her yere bilimi sokarsanız bilim de gelir size girer birgün. din mi bu her yerde kullanasınız?..
  • iki ihtimal var :
    birincisi
    özgürlük kavramından sadece başörtüsünü anlayan ve onun dışındaki "başı açık gezmek" "mayo giymek" hele ki "bikini giymek" gibi kavramları özgürlükle bağdaştırmayan bir zümrenin yayınladığı bir bildiri olduğu için samimiyetine inanamadığım bildiridir...
    üç gün sonra eşimi ve/veya kızımı başörtüsü takmadığı için taşa tutacak olan zümrenin bildirisidir...

    ikincisi :
    tamamen sağduyulu ve ülkedeki kumpasları gören başörtülü kadınların bildirisidir ki sanki bu bana çok uzak bir ihtimal gibi geliyor, zira bildirinin hazırlanma şekli, sunuluşu...

    az önce bir arkadaşımla konuştuğumuz konu geliyor aklıma...
    "bence ortada bir tiyatro sergileniyor ve sesi çıkanlar, ya da bizim duyabildiğimiz kadar sesini çıkartabilenler sadece bu gösteride repliği olanlar... "
  • yazmak cizmek silmek düzeltmek sonucunda oluşturabilecek bir metin. onemli olan bilmem hangi sehirde bilmem hangi universitede ramazan vakti yemek yedi diye dayak yiyecek mi insanlar veya etek boyu kisa diye kezzap atılacak mı kızlara vs.

    bildiri hazırlanmış.. iyi bok..
  • eşcinselleri atlamış olan bildirge ! şahsen ben de evlilik, miras, ortak mülkiyet, evlat edinme, sosyal güvenlik kurumundan kaynaklanan emeklilik maaşı, dr, ameliyat vb haklardan yaralanma, hakkını istiyorum. türkiye hazır olsun olmasın ! merak ediyorum buna ne diyecekler ?

    (bkz: eşcinseller de özgürlük istiyor verecek miyiz)
  • bu bildiriyi hazırlayan "başı örtülülerin" kocalarından, abilerinden, babalarından veya siyasi önderlerinden izin alıp almadıklarını merak ediyorum. çünkü kadın kısmısı erkeğinden habersiz iş yaparsa olmaz... kim bilir belki de emir almışlardır. yoksa başörtüsü daha da doğrusu türban hakkında şu dakikaya kadar sadece erkekler konuşuyordu. ne oldu ki bu kadınlara... "özgür" iradeleri mi akıllarına geldi acep? eğer öyleyse akşam evde dayak var habereri yok.
  • basini gercekten inanci icin ortenlerden, turbani siyasi simge olarak goren ve bilincli olarak bu amacla kullanmaktan cekinmeyerek turban ozgurlugu adi altinda dincilik yapan zumreden olmayanlar tarafindan akil ve mantik cercevesinde yazilmis tam da olmasi gerektigi gibi bir bildiridir. tam olarak bizim hukumeti bu konuda elestirirken yazdigimiz azinlik haklari, diger mezheplerin kabul edilmesi, universitelerden sol goruslu olduklari icin 1.60lik boylarina ragmen guvenlik gorevlisi dovmekle suclanip atilan kizlar gibi konulara dokunmaktadir. altina imzami atmak icin bir saniye bile dusunmem.
hesabın var mı? giriş yap