• cumhuriyetçi, milliyetçi, inkılapçı, devletçi, laik, bir okurdur. atatürk ilke ve devrimlerine gönülden bağlıdır. büyük türk düşünürü emin çölaşan'ın hiçbir yerde bulunamayacak siyasi analizlerini okur ve, vay anasını sayın seyirciler der. akp'nin gizli ajandasını ezbere bilir. ülkenin din eksenli bir şeriat devleti haline gelmesinden korkar.
    insan hak ve özgürlükleri diyince suratında bir ekşime meydana gelir. size darılır. böyle dik dik bakar. demokrasi kelimesi de sevmediği kelimeler arasındadır. akp'nin demokrasi kisvesi altında ülkemizi sivil diktaya götüreceğini söyler.
    çok geniş düşünebilir. mesela anayasa değişikliği tartışmalarını bitirmek için; anayasa değişikliği karnımızı mı doyuracak der. mala davara yaramayacaksa anayasa değişikliği neyimize der.
    ergenekon olduğu iddia edilen, binlerce sayfa iddianamesi olan bir dava ciğerini yakar. ne zaman ergenekon lafı duysa; bugün hangi atatürkçü tutuklanmış diye sorar.
    oyları chp'ye olmadı mhp'yedir. hatta chp bizi dinlemese de oyumuz chp'yedir diyenleri de görülmüştür.

    özünde iyi bir insandır.
  • benim gibi adamlar işte. özlerinde iyiler dabi.
  • babamdır. en yakın arkadaşı da sıkı bir taraf okuru olduğu için, sürekli tartışma konusudur.
    babam emin çölaşan der, eski yoldaşı ahmet altan.
    ben de arayı kızıştırınca tadından yenmez.
  • nasıl oluyor da akp sözcü'nün bu kadar sert muhalefet olmasına izin veriyor anlayabilmiş değilimdir. mantıklı açıklamasını şöyle görüyorum: aslında eleştirinin olmadığı yerde huzursuzluk başlayacaktır. çünkü bütün ütopik romanlarda aynı konu işlenir: herşeyin mükemmel olduğu söylenirse muhalefet gizliden birikir, zamanını bulunca da ani çıkışını yapar. en açık örneği fransız devrimi'nde jakobenlerin yaptığıdır. burda da ana örnek olarak sözcü çıkıyor ortaya. sert bir muhalefet yapıyorsa da haliyle yetersiz kalıyor, akp de devam etmelerine izin veriyor. son yıllarında, eleştiri ile yola getirmek yerine nefret kusmayı tercih eden ve hemen hemen her yazısının üslubu ve ana fikri aynı olan emin çölaşan da sözcü'nün aradığı adam. hepsi bir araya toplanınca sözcü okuru sözcü'nün destekçisi olarak uyuşmuş bir muhalefete rıza gösteriyor. yani sözcü okuru, gazeteyi takip eder ama büyük meydanlarda toplanan mitingleri desteklemek ve yakın çevrede akp'yi eleştirmenin ötesinde başka birşey yapmaz, uyuşmuş muhalefetin kriterlerini yerine getirerek her zaman muhalif kalmayı kabul eder.
  • akp seçmeni gibi bir tip olması muhtemel okur. darbe falan gibi kelimeler de içini gıdıklayabilir.
  • sözcü okurları iki türlüdür.
    birinci tür gerçekten bazı değerlere inanmış, sahip çıkmış ve bu değerler için emek vermiştir. artık bir kenara çekilip kendi görüşlerine yakın gördüğü 'sözcü' yü okur. az konuşur, öz konuşur, çok okur. gayet bilgili ve seçkindir etrafındaki kişiler de bunun farkındadır.
    fakat ikinci tür'e gelince lanet insanlardır. ilk türün değer verdiği her şeyi topluma karşı değersizleştiriler, yaptıkları hareketler, konuşmalar boş bir balondan fazlası değildir. rakı içmeyi severler, mustafa kemal atatürk'ü ellerinden geldiği kadar insanlara yanlış tanıtırlar ve bunun sonuncunda yine yeni yeniden mustafa kemal atatürk düşmanları meydana gelir. gevezedirler, bilgisiz ama en bilgili insan onlardır. unutmadan bu tür her iktidarın karşıt görüş partisinden yanadır.
  • sözcü gazetesi okuyan okurdur.
  • yeni safak okuru ile ayni kafadandirlar ama bunu bilmezler
  • cumhuriyet gazetesine saldırılırken, muhalif olanların gazı çıksın diye dokunulmayan, maalesef aslında zararı olmayacak kadar etkisizliğinin farkında olunmadığı gazetenin okur kitlesi. toplumun yüzde doksanına ulaşan bir medyayı kontrol ediyorsanız, toplumun yüzde onuna bile ulaşamayan medyayı dışarıya demokratik görünmek için formalite icabı yaşatılması gerektiğinin farkında olmayan okur.
hesabın var mı? giriş yap