• borçlar kanunu'nun 19. maddesine göre: "bir sözleşmenin konusu, kanunun gösterdiği sınır içinde serbestçe tayin olunabilir" diye açıklanan kavram.

    üç başlık altında toplanmıştır;

    1. akit yapma serbestisi

    2. akdin muhtevasını düzenleme serbestisi

    3. şekil serbestisi

    ancak sözleşme serbestisi; yine, kanunun öngördüğü şekilde, belirli sınırlandırmalara tabidir.

    (bkz: sözleşme serbestisi nin sınırlarını zorlamak)
  • sözleşme serbestisi yasal olmayan durumlarda sınırlandırılır ya da doğrudan butlan sayılır. şöyle ki; x binasını bomba ile havaya uçurmak üzere bir kişiyle işin bitiminde belirli bir para ödemek üzere sözleşme yapmaya kalkarsanız (bkz: oha) sözleşme butlan sayılacaktır. her özgürlüğün, serbestliğin olduğu gibi sozlesme serbestisinin de bir sınırı vardır, zorlamamak lazım.
  • özellikle konum ve durum itibarıyle asimetrik taraflar arasındaki sözleşmelerde psikolojik caydırıcılığı olan bir takım abuk subuk maddelerden oluşan sözleşmelerin temelinde bu serbestlik yatar (bkz: gabin). emsal ya da değil (bkz: emsal dava), daha evvel muhtelif davalarda bu tip sözleşmeler ve maddeler aleyhinde karar alındığı sözleşmeyi hazırlayan kalemşör avukatlar tarafından domuz gibi bilinmesine rağmen bu serbesti çerçevesinde 'talep edemez, dava hakkından vaz cayar, götü sikilse ses edemez' gibi aşırılıklara geçit veren bir takım maddeler illa bir araya attırılır, kaçınılmaz ihtilaflarda sulhen mutabakata varma çalışmaların (bkz: sulh sözleşmesi) illa bir 'sözleşmeyi imzalamasaydın' akit ahlakına, mesuliyet (bkz: accountability) metafiziğine kaktırılır. ''onun avukatı varsa sen de tut koçum, tutan mı var? aç oku, engelleyen mi var? bilseydin, öğrenmemek ayıp.'' gibi olaya samimiyetsiz bir mesafe alan cüppeli sahtekarlıkları işin içine katamıyoruz, tahkir olmasın, tezyif olmasın.
  • mevcut hukuk sisteminde imzaladığınız sözleşmenin çokda serbest bir sözleşme olmadığı yönünde iddialarınızı ileride sürebileceğiniz ve mevcut sözleşmenin feshini isteyebileceğiniz açık kapısı olan bir serbestidir. kanunlarda tanımlanmış iradeyi sakatlayan hukuki durumlar mevcut olup bunlardan biri tehdit, diğeri hata ve hiledir.
  • kabaca; tarafların, sözleşmenin konu ve içeriğini serbestçe belirleyebilmesidir. her ne kadar böyle bir serbestinin varlığı tartışmasız olsa da, türk borçlar kanunu ilgili tarafların sözleşme konusunu belirleme durumuna bazı kısıtlamalar getirmiştir. buna göre; sözleşmenin konusu kamu düzenine, emredici kurallara(özellikle 'kanuna karşı hile' durumunun altı çizilmelidir), kişilik haklarına, ahlâka(öğretide ahlâkın tanımı farklı yazarlarca farklı şekilde yapılmıştır. genel kabul gören tanım, kişinin özel ahlak anlayışı değil, doğru düşündüğü hakkında ortak kanaat edilen vatandaşların ahlak anlayışlarıdır) aykırı olmamalıdır. son olarak sözleşmenin konusu imkansız ise sözleşme kesin olarak batıldır.
  • her ne kadar sözleşme serbestisi olsa da kanunlara aykırı olan sözleşmeler geçersizdir. sözleşmeye kanuna aykırı hükümler konması durumda bu maddeler hükümsüz olacaktır ve kanun maddeleri uygulanacaktır..
  • (bkz: #119296243)
  • sözleşme özgürlüğü, bireylerin hukuk düzeninde kendilerine verilen sınırlar içinde diledikleri sözleşmeyi yapabilme yetkisidir. başka bir ifadeyle bireylerin hukuk dünyasında kendi kaderlerini belirleme imkânı vardır. anayasa'nın 48. maddesinde ve 6098 sayılı türk borçlar kanunu'nun 26. maddesinde yer verilen düzenleme uyarınca güvence altına alındığı görülmektedir. böylece bireylerin sözleşme özgürlüğü ilkesi uyarınca yapma ya da yapmama, istenen kişilerle istenen içerikte sözleşme yapma yetkisi ve yapılan sözleşmeyi de ortadan kaldırma yetkisi bulunmaktadır[1].
  • tbkmadde 12 şöyledir,“sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir. kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmaz.”
  • sözleşmenin içeriği
    6098 sayılı türk borçlar kanunu'nun (tbk) “sözleşme özgürlüğü” başlığı altında düzenlenen 26. maddesinde;“taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” şeklindeki hüküm ile tarafların kanunda öngörülen sınırlar içinde, sözleşmenin içeriğini özgürce belirleyebilecekleri kabul edilmiştir.
    sözleşmenin içeriği kavramından anlaşılması gerekenin ne olduğu kanun'da açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte doktrinde tarafların yapmış oldukları sözleşme kapsamında, üzerinde anlaşmaya vardıkları her şeyin sözleşmenin içeriğine dâhil olduğu ifade edilmektedir. tarafların belirlediği edim veya edimler, bu edimlerin nerede ve ne zaman yerine getirileceği, yan edim ve yükümlülükler, sözleşmenin şekli, tarafların yapmaması gereken fiil ve davranışlar ile pek çok şey sözleşmenin içeriğine dâhildir .
    (hukuk genel kurulunun 15.04.2021 tarihli ve 2017/15-259 e., 2021/486 k. sayılı kararı).
hesabın var mı? giriş yap