sığışamamak
-
birden fazla obje veya subjenin bir alana sığamaması, birbirlerini itip kakarak yerleşme çabaları.
-
antropolojik bir örnek için (bkz: kavimler göçü)
-
istiap haddini aşıp müstahak olmadığın şekilde yaşamaktır.
-
evrenle oransal olarak uzlaşamamak kimi zaman.
-
anadolu'nun bazı kesimlerinde tuvalete doğru seğirtirken götün zattiri zort zort etmesidir.
-
"celal'e göre kendileri olmaya uzun süre katlanamayan, ancak bir başkasının kişiliğine büründükleri zaman huzur bulan bütün insanlar gibi mevlana da bir hikayeye başladığında ancak bir başkasının anlattıklarını söyleyebiliyordu. zaten bir başkası olmak için yanıp tutuşan bütün mutsuzlar için hikaye anlatmak, kendi sıkıcı gövdeleri ve ruhlarından kurtulabilmeleri için keşfedilen bir hileydi. bir hikaye anlatabilmek için bir hikaye anlatmak istiyordu. tıpkı binbir gece masalları gibi, bir hikaye bitmeden bir ikincisi başlayan, o ikincisi bitmeden bir üçüncüsüne geçilen, bitmeyen hikayelerin, tıpkı tüketilmeyen, ama kısa sürede bıkılan insan kişilikleri gibi hep arkada bırakıldığı, tuhaf ve düzensiz bir kompozisyondu mesnevi."
orhan pamuk, kara kitap s. 253 -
-
kendini buyuk gormek veya kendi dunyasina buyuk sorunlar davet etmek sonucunda hissedilir. digeri hakkinda hicbir fikri olmadan hissikablelvuku arizasi vermis kisinin cogunlugu hakli sanip daha fazla yapabilecegi kotuluk kalmadigi icin bizden biri olmayani yok edip kendine yerini saglama almaktir. aidiyetsizlik sonucu kimsenin en sevdigi olmamak zirhi olan ayakta kalir. butun bunlari uzun uzun konusmak ister ama hep o bahsedilen araliga dikkat etmez. her sey nafile.
-
(bkz: sığmamak)
-
hamur teyzelerin belediye otobüsündeki durumu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap