sırıtış
-
yuz kaslarina yaptirilan, genelde istemsiz, genis ve uzun sureli siritma eylemi.
-
"(...) - tam bu sırada sayın jüri üyeleri suratıma birden bir dostoyevski sırıtışı (dudaklarımı büzerek bulduğum bir sırıtış) uzak, korkunç bir güneş gibi indi, kaldı." vladimir nabokov - lolita
"sıkıntıdan patlamak üzere olduğum bir öğleden sonra, geç vakit eski bir rene clair filmine gittim. rasgele iki büklüm bir tipin yanına oturup filmi -ölümsüz italyan hasır şapka'yı*- izledim. çıkardığı çeşitli burun çekme seslerinden yanımda duran o beckett oyunlarından fırlama şeyin dişi olduğu sonucuna vardım. (...); öte yandan üç tane tuhaf aseksüel cazibeye sahipti - koca bir sırıtış, kaba bir iskoç aksanı ve yalın bir dağınıklık hali; ki görür görmez onun hem kafa dengim hem de modern mayhew'e* denk biri olduğunu anladım." john fowles - the magus
(bkz: sırıtmak), sırıtkan, sırıtık
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap