• tertipcilik olayının farklı bir versiyonudur mantalitesi beni zamanında üst tertipler siktiler simdide sıra siz alt tertiplerde ben de sizi sikeceğimdir.
  • askerlikte "herkez yerini bilsin", "parayla değil sırayla" gibi sözcükler ile vurgulanan, kıdem hiyerarşisi içinde yürüyen bir yapının işleyiş türlerinden biri. kadrolu asker olarak dahil olunan birliklerde çekilen 90 günlük eziyetin adı.
  • burda devrecilik yok sıracılık var mottosunun bir öğesi. incelenmesi gereken ilginç bir sosyolojik olgu.
  • tertipçilik kavramının göğüste yumuşatılmış halidir. alt tertiplere yönelik iş buyurmalarda sıklıkla bu terim kullanılır. üst tertip alt tertibe sıracılık olduğunu söylerken, alt tertip üst tertiplerin devrecilik yaptığını söyler.

    aslına bakarsak, sıracılıkta yeni gelen askerlerin her işe koşturuluması söz konusuyken, tertipçilikte; baskı, dayak, ızdırap olma gibi durumlar da söz konusudur. bu nedenle sıracılık öpülüp başa bile konsa yeridir. zevk için koğuş yıkatmak tertipçiliğe girerken, rutin işlerle yeni gelenlerin ilgilenmesi sıracılıktır.
  • suistimal edilmediği takdirde en iyi askeri düzendir.yerine koyulabilicek herhangi bir sistemin bu kadar işlevsel ve düzenli olucağını sanmıyorum.

    fakat çoğu yerde suistimal edilir. işte o zaman ızdırap gibidir.
  • askerliğin 12 aya düşürülmesi gelişmesi ile birlikte sıkıntılara gebe olan sistem. genelkurmay'dan açıklama bekliyoruz.
  • askerde, devrecilik kavramından en ufak bir farkı yoktur. sadece devrecilik kelimesinin kötü ünü yüzünden, onun yerine bu sözcük kullanılır. ama işlevsel ve mantıksal olarak aynıdır. sıracılığa göre en alt devre çalışır, onun bir üstü en alt devrenin yaptığını kontrol eder ve en üst devre de yatar. yani gördüğünüz gibi sınıflandırmalar devreye göre belirlenir ve hiyerarşik düzen o şekilde oluşur. bu da sıracılığın, devrecilik olduğunun kanıtıdır.

    sıracılık tam bir baş belasıdır. özellikle askerliğini kısa dönem olarak yapanlar buna çok net bir şekilde şahit olurlar. çünkü genelde ilk iki aydan sonra çavuş olurlar ve uzun dönem askerlere iş yaptırmak zorunda kalırlar. ama bu sefer karşılarına, sıracılık gibi nalet bir kavram çıkar. çünkü işini yapması için en alt devre olmayan uzun dönemin yanına gittiğinde, işi yapmayı reddeder ve onun işini alt devrenin yapması gerektiğini söyler. sonunda kısa dönem asker sözünü dinletemezse, fırçayı da o yer. bu yüzden kısa dönemin, uzun dönem askeri bile dövmüşlüğü vardır.
  • sıracılık ile alakalı en unutamadığım anım şu: usta birliğine teslim olalı yaklaşık 1 ay olmuştu. bizden önceki kısa dönemler terhis olmuş ve biz 9 kişi kalmıştık. uzun dönemler ise 90 kişiydi. yat içtimasını alacak komutanı beklerken en üst devre uzun dönemler yanımda kavga etmeye başlamış ben de refleks olarak ayırmıştım. sonra üniversite terk sevdiğim bir uzun dönem abim gelip şöyle demişti: kardeşim kavga ayırmanın da sırası var. *
  • belki de askerdeki en adil sistem.

    herkes yeri geldiğinde her işi yapar ancak bir zaman sonra kenarı çekilir. yeni gelenlere yol açılır. haklıdırlar da. kimse 12 ay aynı işte çalışamaz.
hesabın var mı? giriş yap