• (bkz: yansimalar) grubundan muhtesem bir calisma
  • insanın birden fazla bilgi topluluğunu (bu bilgiler her konuda ve tecrübede olabilir) diğer insanlardan (bu insanlar her yaştan ve ırktan olabilir) gizlemesine, iç bünyesinde saklamasına verilen ad.
  • yansımaların 2 farklı bölüme ayırabileceğimiz parçası. ilk kısımda ağır ezgiler gitmekte iken parçaya 4.06' dan sonra farklı bir tat gelmktedir. en duyarsız insanın bile hissedebileceği keskin nefis enfes bir geçiş.
  • içinde anlatılanlara bakınca, daha çok "imalar" veya "bok atmalar" adını alması gereken yalçın küçük kitabı.
  • d productions'ın yeni yayın dönemi için hazırladığı ve yönetmenliğini, zeynep günay tan'ın üstlendiği polisiye dizi. mete horozoğlu, bir polisi canlandıracak.

    edit: dizinin adı sonradan kayıp olarak değiştirilmiştir.
  • sırlar, insanların arasına görülmez duvarlar örer. unutulmamalıdır ki yaptığınız her şey sizin bir parçanızdır.
  • ınsanın kendi sırlarından etkilenmemesi ve soğukkanlılığını koruması paraleldir kanımca.beyni patlatacak,rüyalardan taşacak sırlar,kendisiyle mücadele halindeki insanı gösteriyor sanırım.sırrın biçimi,kişinin karakteri belirleyici unsurlar bu durumda.macbeth'e baktığımızda bazı sırların insanı çıldırtıp sonra öldürdüğünü bile görürüz.yahut cassandra's dream filmi.. ama öte yandan bir de walter white 'ımız var tabii. sırlarıyla güçlenen bir psikopat. soğukkanlılık dediysem o kadar da değil canım.(ben de filmografik kişisel gelişim uzmanı saykodelik profesör falan mıyım neyim bananeyse bu kadar detaydan)
  • en çok kendimizden sakladığımız gerçekler! sonucuna; "unutma" dediğimiz.
  • "sırlara yolunca ermek isteyenin daha genç yaşında güzel bedenleri araması gerek. onu yola koyan, doğru yola koymuşsa, ilkin bir tek insanı sever ve ona söyleyecek güzel sözler bulur. sonra anlar ki, şu bedende gördüğü güzellik her bedendekinin eşi, kardeşidir; görüş güzelliğini arayan için bütün bedenlerdeki güzelliği tek şey saymamak delilik olur. bunu iyice anladı mı, bütün güzel bedenleri sever, bir tekine olsun düşkünlüğü gevşer, çünkü artık böyle bir düşkünlüğü küçümser, hiçe sayar. bundan sonra yapacağı şey, can* güzelliğini beden güzelliğinden üstün görmektir." eflatun - symposion (diotima'nın ağzından)

    "bu dünyanın güzelliklerinden başlayacaksın, hiç durmadan basamak basamak yüce güzelliğe yükseleceksin, bir güzel bedenden ikisine, ikisinden bütün güzel bedenlere, sonra güzel bedenlerden güzel işlere, güzel işlerden güzel bilgilere, güzel bilgilerden de sonunda bir tek bilgiye varacaksın: bu tek bilgi de o tek başına var olan salt güzelliğe varmaktan, asıl güzelin özünü tanımaktan başka bir şey değildir." eflatun - symposion (diotima'nın ağzından)

    "aşk altın değildir, saklanmaz. aşığın bütün sırları meydandadır..." mevlana

    "çünkü, doğanın boşluktan nefret ettiği söylenir, ama bazı sevgililer ne derse desin, sevgi her zaman sırlardan nefret etmez." herman melville - pierre ya da belirsizlikler

    [küstahlık etse de olur; ona yaraşır bu. çünkü daima padişahın sırrına mahremdir.
    fakat sırra mahrem olan, sırları bilen bir kişi alelade bir küstah gibi küstahlıkta bulunur mu hiç?] feridüddin attar - mantıku't-tayr

    [tek bir kişi bütün sırları görsün de kemale ersin diye, yüz binlerce kişi bu yolda kaybolur gider!] feridüddin attar - mantıku't-tayr

    [yüzlerce kişi zünnar kuşanmıştır da, nihayet bir isa sırlara mahrem olmuştur!] feridüddin attar - mantıku't-tayr

    (bkz: sır/@ibisile), sırdır/@ibisile
    (bkz: sırlar dünyası)
  • yalçın küçük'ün ne büyük bir hazine olduğunu bir kez daha hatırlatır yurdum insanına.
hesabın var mı? giriş yap