saç lastiği

• bir çeşit saç tokası. iki ucu kancalı olup çekiştirilmek marifetiyle at kuyruğu yapılan ya da örülen saça takılır. olmadığı durumlarda paket lastiği de kullanılır. ilkokul çocuklarının kafasında sıklıkla görülebilir. ayrıca ciddi biçimde saç kırıklarına neden olur.
  http://www.e-kuafor.com/…ges/urunler/3/dsc01612.jpg
  
  ukteyi veren: ssg (12.03.2007 23:11)
• çoğunlukla iki ucu kancalı olmayan, bileğinize geçirebileceğiniz dairesel lastik şekli daha yaygın olan saç tutturacağı. kancalı modelleri at kuyruğunda en yüksek performansı sergiler, ama çabucak yapılan bir topuz için pek uygun değildir. örgü için de aynı şey söylenebilir. kancasız çoğu lastiğin iki ucu bir metal çubuğun içine sokularak dairesel şekil verilir, ama bu metal hep bir iki saç telini yakalayıp kopartır, acıtır - ben iki ucu birbirine yapıştırılmış gibi olan, metalsizleri tavsiye ederim. kimi zaman lastiğin üstüne dekoratif bir obje yerleştirilir, basit bir at kuyruğuna veya topuza heyecan katsın diye. bir de scrunchie dediğimiz model vardır, çocukken oynadığımız lastik gibi bir lastiğin iki ucu düğümlenir, etrafına da bir kumaş parçası sarılıp dikilir (aha şöyle: http://peacebang.com/…uploads/2007/10/scrunchie.jpg) scrunchieler küçük çocukların gözdesi olsa da 10 yaş üstünde çok makbul değildir. 18'e kadar göz yumulabilir ama o yaştan sonra (ev harici) takılmaması tavsiye edilir.
  
  aşağı yukarı aynı işi görme açısından: (bkz: toka)
• genellikle üçlü, beşli, onsekizli (bkz: vesaire) demetler halinde satışa sunulan bir eklentidir. bununla birlikte, dünya üzerinde tek adedi de, yirmidörtlü paketi de toplamda aynı ekonomik ömre sahip olan tek tüketim metasıdır. (bkz: şöyle ki)
  
  doksanüçlü saç lastiği destesi satın alınır, içinden bir adet seçilir ve saça takılır. geri kalan lastikler ise çekmeceye istiflenir. saatler saatleri kovalar, gece olur, lastik kafadan çıkartılır ve yatılır. kullanılan lastik ertesi sabah yerinde bulunamaz. yarım ağızla "lastiğimi gördün mü" diye seslenilir, ağız dolusu "nereye koyduysan oradadır" cevabı alınır; "aman nasıl olsa bi tomar var" mazeretiyle çekmeceden yeni bir tane alınır. bu süreç her gün tekrarlanadursun, eve gelen arkaaşlar, "aa bin tane almışın iki üç tane de bana versene" talebiyle aradan tırtıklamaya başlarlar. yaklaşık onyedi günlük bir dönemin ardından bir gün lastik çekmecesi açıldığında sadece bir adet lastik kalmış olduğu gözlenir (bkz: schrödinger'in kedisi). akabinde, bu son tek lastik, yıllarca, barsakları dışarı çıkana, lime lime; lif lif olana, don lastiği gibi gevşeyip elastikiyetini kaybedene kadar kullanılır allah kullanılır.
  
  paket halinde değil, tek başına alınan lastiklerin ömrü yaklaşık onyedi gün daha uzun olur.
• gevşeme eşiği don lastiğinden farksız olandır.
• bu lastik tokalar ile ilk yakinlasmam ilkokul yillarima dayaniyor. o zaman sinifta yasemin diye bir kiz vardi, hep onun tokasini cikartir, bilegime takardim. cunku bir kizin tokasini cikartmak " bak ben senden hoslaniyorum" demekti. ee o zamanlar flortlesme oyle oluyordu.
  
  daha sonra lisede kizlarin o tokalar ile saclarini ne kadar degisik sekillere getirdigine ve ne mucize bir alet olduguna sahit oldum.
  
  aslinda romantik de bir alet ha, sevdiginiz kisinin tokasini hic yaninizda tasimadiniz mi? arada cikartip koklamadiniz mi? ben yapiyordum valla. issiz adam'daki sahne de toka ile alakaliydi sanirim degil mi?
  
  neyse, ben de son 20 senedir saclarimi uzatiyorum ve saclarimi sac tokasi ile tutturmadigim zamanlarim nadirdir. o yuzden her zaman cantamda ya da kot pantolonumun kucuk cebinde hep bir yedek lastik bulundururum.
  
  neden? cunku o lastigin ne zaman gevseyecegi ya da ne zaman kopacagi belli olmaz. headbang yaparen kafandan ucar gider, gece boyunca toka ararsin. en saglam gorunen toka bile sacinizi bagladiginiz bir anda cat diye kopabilir. kopmasini gectim bir de bunlar durduk yere kaybolabiliyorlar. tam kafana takacaksin, bakmissin tokan kayip, kayip olmasini kafaysa takiyorsun.
  
  is icin bir sunum oncesi sacinizi duzeltmissindir, tam baglayacaksin, caat! tokan kopar ve tum sunumu einstein gibi daginik saclarla anlatirsin.
  
  bir kizla bulusacak olursun, "kiz gelene kadar saclarimi duzelteyim" dersin, cat! tokan kopar ve kiza artik kabaran birseylerin vardir.
  
  denize girersin, denizden ciktiginda tokan artik kafanda degildir, o saclari ne yapacagini dusunursun. hadi diyelim denizde tokayi kaybetmemeyi basardin, zaten denize girip ciktiginda o toka tamamen senden vazgecmis duruma gelir. o yuzden yaz tatillerinde olabildigince cok toka ile gidilir.
  
  efendim, kisaca kullandigim sac tokalarinin omru maksimim 1 ay olmustur. 1 ayi goremeden kopanlar ya da bir ayin sonunda lastik kivamindan esnekligini kaybedip ip kivamina gecenler olmuştur. yani demem odur ki ister kaliteli olsun, ister ucuz satilanlar olsun benimle en uzun vakit geciren bir ay gecirmistir.
  
  peki ne oldu da ben bir sac tokasi hakkinda entry giriyorum?
  
  gecen haziran ayinda barcelona'ya gittim gezmeye. kaldigim otelde de simdiye kadar hic gormedigim birsey gordum ve banyodaki kisisel bakim kutusunun icinde bir adet sac tokasi farkettim. barcelona'da denize cok girecegim icin de yedek olsun diye hemen cebime koydum.
  
  ilk gun, sahilde guneslenirken, deniz suyunun da etkisi ile olsa gerek kafamdaki eski tokam "ben artik gidiyorum" deyip birakti kendini. "bu tatilde de 3-4 toka eskitecegim heralde" diye dusunurken otelden aldigim toka ile saclarimi bagladim.
  
  evet sonunu tahmin ettiniz sanirim, 6 ayi gecti ve o toka hala kafamda. artik aramizda duygusal bir bag var ve kimse inanmiyor. yatarken kaybederim diye kafamdan bile cikarmiyorum artik. bu oyle bir duygusal bag ki, gecen banyo oncesi cikardim, cikardigim yeri unuttugum icin saatlerce tokayi aradim. sonunda buldum, optum kokladim ve tekrar kafama taktim.
  
  peki ben bu kalitede bir toka neden bulamadim 20 senedir turkiye'de?
  neden surekli tokam kopacak tedirginligi ile yasadim? neden bizim mallarimiz dandik?
  
  sonra da amaaan yilmazyildirim dedim, tek derdin bu olsun, kafana tokadan başka bir şey takma
• kedi oyuncağı olarak ölçüsü fark etmeksizin kullanılabilir. hanenize misafir ettiğiniz dostunuza belli bir mesafeden frizbi misali dikkatini çekecek şekilde atmanız durumunda oynamaya başlayacaktır
• pavyonlarda her rengi farklı bir içkiyi temsil eder, konsomatris'in mesai boyunca içtiği her içkinin yanında saç lastiği gelir ve bunu koluna takar.
  paydos ederken kolunda ki saç lastiklerine göre yevmiye alır.
  
  bu değerli bilgi ile ufkunuzu açtığım için bir teşekkürü hak ettiğimi düşünüyorum.