*

  • bi ara kral tv de yav$ak biri "saat kac? sıwaç!" diye egleniyodu kendi capinda.
  • saat takmayan insanlarin vazgecilmez repligi
  • yolda hızlı yurunmektedir. gec kalinmistir. ama ne kadar gec? kol yoklanir, saat evde unutulmustur, lanettir. hemen goze ilk kestirilen size dogru gelen birine saat sorulur:
    -saatiniz kaç acaba?
    hatudur sorulan kişi, once koluna bakar saate sonra sizin yavsaklik olsun diye saati sordugunuza kanaat getirir ve alayci bir gulumseme ile kolunu indirip, kafasini 'seni haylza seni' der gibi yana sallar ve yürür.
    -(icinden)agzini siciyim lan senin, got musun lan sen, got bile senin kadar serefsiz degildir lan gotcuk

    yurunur.
    o gun bugun boyun saati takilir, hic cikarilmaz.
  • deli cevata sorulmamasi gereken soru.es kaza sorulmu$sa da hizla kacilmalidir olay yerinden.
  • (bkz: 20 45)
  • saatiniz kaç,
    saatiniz var mı,
    pardon saatiniz kaç acaba
    saati söyleyebilir miydiniz... vb..

    bunun normali budur
    budur değil mi?
    ben mi yanlış biliyorum?

    zira yahşihan'da (kırıkkale) karşıdan bana doğru yürümekte olan bir adam tam yanımdan geçerken aynen şöyle dedi...
    "saatine bir bakar mısın?"

    ben de elbette yılların verdiği refleksif bir hareket ile "10'u 5 geçiyo" diyerek devam ettim...
    adam da teşekkür etmeden ya da başka bir yorumda bulunmadan bu diyalog hiç yaşanmamışçasına yoluna gitti...

    ama bir saniye... bu doğru mu... doğrusu bu mu?
    vallahi ne yalan söyleyeyim, saati niye söyledim bilmiyorum...
    saati sormadı ki...

    ne diyebilirdim peki?

    - saatine bir bakar mısın?
    - aman tanrım, bir sorun mu var yoksa?

    - saatine bir bakar mısın?
    - bakayım amca, ne yaramazık yaptı yine?

    - saatine bir bakar mısın?
    - bana diyeceğine, sen kendi saatine bak... sor bakayım yarım saat önce nerdeymiş?

    bilmedim, bilemedim...
    piiiii....
  • saatiniz kaç,
    saatiniz var mı,
    pardon saatiniz kaç acaba
    saati söyleyebilir miydiniz... vb..

    bunun normali budur
    budur değil mi?
    ben mi yanlış biliyorum?

    bugün internet cafe'nin merdivenlerinden koşarak inen bir çocuk,
    "hoca saat ne kadar?" dedi
    ve kendi kendine eğilerek saatime bakıp
    "hıı 5'e geliyo" dedikten sonra
    yokuş aşağı uzaklaştı...

    ben askerdeyken
    standart saat sorma prosedüründe bir değişiklik mi oldu arkadaşım
    uyarsanıza adamı...
  • gereksiz kibarlıklar dünyasının unsurlarından olduğunu düşündüğüm soru cümlesi. o kişinin saati ile yoldan geçmekte olan bir başkasınınki farklı mı ola? sorudaki "sizin saatiniz" vurgusu nereden kaynaklanıyor? gayet efendi gibi "saat kaç" diye sorulası soru.
  • bundan yıllar önce dışarıda (sokak, kafe vs) beğenilen, hoşlanılan insanlarla tanışmak için kullanılan, aslında saatin kaç olduğunu öğrenmek amacıyla değil, karşınızdakinin cevabından bişeyler çıkarabilme umuduyla sorulan soru cümlesi. sonra telefon icat edildi tabi, artık cebinden çıkarıp telefonun saatine bakmaya üşenilmedikçe kullanılmıyor bu soru cümlesi. yol soruyor insanlar birbirlerine şimdi.

    bu arada saatte nikimin yanında yazıyor.
  • uzun yıllar boyunca karşılaşmadığım soru. herkeste saat yok ama herkeste cep telefon var.
hesabın var mı? giriş yap