• yıldız tilbe'nin ilk albümünden oldukça güzel bir şarkı..

    söz: yıldız tilbe
    müzik: bülent özdemir

    akarım sonsuza deli sel gibi
    tut çevrele tut gölün olayım
    çarparım ne varsa deli yel gibi
    tut kollarımdan tut ki durayım

    tüm yaşananlar bir bir
    günaha dönüşüyor ah zamanla uğraşma
    sen öyle bela deli sev ki beni
    bütün yasakları yasakla

    her soluğunda baştan ayağa
    çek beni içine orda kalayım

    zaten aşklar hep yalan dolan
    sonu hep sızı hüsran
    geriye kalan ardından
    yalnızlık olsa da sana değer
  • "her soluğunda baştan ayağa çek beni içine orda kalayım" söylenmiş en güzel aşk sözlerinden bir tanesi olsa gerek.
  • sozleriyle, muzigiyle, anlatmak istedigiyle yıldız tilbe'nin simdiye kadar soyledigi en guzel sarkıdır. turk popunun en guzel sarkılarına da ilk on'dan girer.

    "tüm yaşananlar bir bir
    günaha dönüşüyor ah zamanla uğraşma
    sen öyle bela deli sev ki beni
    bütün yasakları yasakla "

    içten, gercekci, acık, asık.
  • geçenlerde radyoda yıllar sonra karşıma çıkmış olan, uzun zamandır dinlemediğimi ve dinlerken sözlerini büyük ölçüde bildiğimi fark ettiğim şarkı. iyi olan kalıcıdır.
  • bülent özdemir'in bestesini vaktiyle ilk önce askin nur yengi almistir. lakin söz yaz(dir)ip sarki haline getirmesi gecikince yemeyenin malini yildiz tilbe yemis, beste layik oldugu sözlere ve girtlaga kavusmus ve bizim de agzimiza bir parmak bal calinmistir. yengi'nin o dönemde piyasaya sürdügü kara cicegim adli albümündeki kivami kacmis alaturka-latin karisimi sound bu sarkinin nasil da bir ucurumun kenarindan döndügünü kanitlar.
  • alkol alinca süpper giden sarkidir bu.. bu da gostermektedir ki cirkin yildiz tilbe yoktur az alkol vardir beybim beybim..
  • bir metropol kadinin agzindan dinleyince gonul iliskilerinde aradigini bulamamis kendini isine gucune adamis birinin de sarkisi olabilir zira zaten asklar hep yalan dolan geriye kalan ardindan yalnizlik olsa da buna deger.
  • yildiz tilbe'nin gözlerini kisa kisa haykirip saclarini stüdyo vantilatörünün rüzgarina saldigi, urt'nin koca doksanlari gecirdigi beyaz zeminli stüdyoda cekilmis, zamaninin en ucuz islerinden olan bir klibi vardi. tüm hesapliligina ragmen tilbe'nin en güzel göründügü, yüzüne daha sonra yapisacak olan asimetrinin henüz tesrif etmedigi zamanlardan kalma görüntüler silsilesi. tilbe'yi ambalajlayip pazarlamaktan sorumlu sahislarin daha sonra gülüm albümünün kartonetinde de uyguladiklari beyaz fonla bütünlesen kirec yüz numarasindan da kaynaklaniyor olabilir bu.
    http://youtube.com/watch?v=xlr0cmegcyc
  • yıldız tilbe'nin sözlerindeki ifadeleriyle örtüşürcesine deli yel / deli sel gibi söylediği, o duyguyu verdiği, aşka değil ama sana değer veriyoruma getirdiği şarkıdır. sen öyle bela, deli sev ki beni; bütün yasakları yasakla demiştir. aşkı reddedip deli gibi aşık olma paradoksunu içinde barındıran sözleri olsa da, arada bir dinlenerek insanın içinde bastırdığı duyguların nerede şahlandığını görerek, netlik kazanmasına sebep verir kimi zaman.
  • şimdi yıllar sonra tekrar dinleyince edindiğim naçizane fikir: melodinin akılda kalıcı, sözlerin, vokalin, flamenko gitarın şahane olduğu, ama arkadaki o yapay, değişmez org ritminin dinleme keyfini biraz kaçırdığı şarkı. ah ah, kıçıkırık org sample'ları kullanılacağına iskender paydaş gibi düzgün bir bateristle kaydedilseymiş keşke..
    yine de aynı dönemdeki çok daha rezil prodüksiyonları düşününce buna da şükür dememiz gerek sanırım.
hesabın var mı? giriş yap