*

  • isimden "bir sanat kurumunun yöneticiliği" gibi bişey algılansa da, 4 sene boyunca aldığım eğitimden sonra rahatlıkla diyebilirim ki küratör yetiştirmeyi amaçlayan bölüm. fakat memnun muyum evet abicim memnunum zira yöneticilik baş ağrıtır ama küratörlük yaratıcı ve eğlencelidir. tek kötü tarafı para kazanma umudunuzun gittikçe körelmesi ve sonunda yok olmasıdır. kendinize fonda hep devam edecek sağlam bir iş bulun, üstüne yapın küratörlüğünüzü istediğiniz kadar.
  • yeditepe üniversitesi ve istanbul kultur üniversitesinde yüksek lisansı açılan dal.
  • ytü de levent çalıkoğlu nun program yürütücülüğünü yaptığı sanat yönetimi programı. kısaca syp. sıkıldıkça farklı açılımlar da getirilir bu kısaltmaya.
  • (bkz: #11039426)
  • sanat tarihi adlı bölümün yeni kılıfa büründürülmüş hali.
  • -öncelikle: sözüm ytü'den içeri.-

    aslında tam olarak sanat tarihi adlı bölümün yeni kılıfa büründürülmüş hali olmaması gereken bölüm. elbette sanat tarihi birikimi de gerekli fakat sanatın pazarlanması kısmının da öğretilmesi gereken bölüm. keza içinde sanatta pazarlama gibi bir ders de mevcuttur fakat siz bu alana dair pek bir şey öğrenemeyebilirsiniz. ama üzülmeyin sittin senedir her dersinizde gördüğünüz sanat tarihini bu derste bir kaç yenilikle öğrenebilirsiniz. pazarlama kısmı ise sadece dersin sonlarına doğru "hangi galerileri gezersiniz?" gibi saçmasapan sorularla geçiştirilip, o galerinin konsepti mi daha iyi yoksa ötekinin mi gibi tartışmalarla sonlandırılır. ve iki cümlesinden biri "siz sanat tarihi bilmiyorsunuz o nedenle burada tarih altyapısını almalısınız. bir sanat yöneticisi sanat tarihini bilmeden bir hiçtir." gibi fantastik bir cümledir. ve siz, bunu duydukça üzerinizi başınızı yırtmak ister, dengenizi kaybedersiniz. gözlerinizin de dönmeye başlamasıyla binbir küfür eşliğinde terk edersiniz orayı.
    sadece bu dersle de kalmaz siniriniz. örneğin 3. senenizde karşınıza anca çıkan sözde uygulamalı bir ders olan atölye başlar. burada ise her ay değişen konuk hocaların ellerindedir kaderiniz. örneğin senaryo üzerinden sahne, dekor ve kostüm tasarımı yapacağınızı duyar sevinirisiniz bölümün biraz olsun "siz sanat yapmayacaksınız, sanat satacaksınız."ın dışına çıktığını düşünüp. ama sevinmeyin. o tasarımları 1 ay içinde bile zor yapacağınızı düşünürken daha ilk dersten kendinizi uygarlık tarihi dersini alırken bulacaksınız. tiyatro'nun antik yunan'a kadar gelişimi, sonra ilerleyişi vs 3 dersinizi alacak ve o 3. derste senaryo kararlaştıracaksınız. tasarımlar için size sadece 1 hafta verecekler. 83 sayfalık o senaryoyu okuyacak, tasarımları yapacak, o anlatılmayan maket ölçeklerini bir şekilde bilmek zorunda kalacaksınız. konuk hocanız ise ortaya çıkan işi beğenmeyecek asla çünkü hayattaki tek derdiniz ve o dönemki tek dersiniz atölye! nasıl olur?!
    demem odur ki; galeri ve müze dışında bir sektörde çalışmayı aklınızdan bile geçirmenizi istemeyen bir bölüm sanat yönetimi. eğer böyle bir hayaliniz varsa onu sizden alırlar. seçmeden önce tekrar düşünün yoksa kendinizi 4 sene boyunca sanat tarihi dışında fazla bir şey almamış ve yaratıcılığı köreltilmiş biri olarak bulabilirsiniz.
    ha ben bu bölüme isteyerek mi girdim o da tartışılır fakat kafamdaki ve tanıtım kataloğundaki "sanat yönetimi programı" tanımı bambaşkaydı; 4 senedir karşılaştığım ve birkaç sene daha karşılaşacağım tanım ise bambaşka.
  • benim tercih zamanımda olması gereken bir bölümdü. yazık oldu. hem bölüme, hem bana.
  • yüksek lisans hedeflediğim bölüm. yapan eden varsa bir el atsın konuya mesajla.
  • itpyi kazanamayınca seçtiğim bölüm. bence sanat tarihçilerin iş bulamayınca teknik üniversite içinde kılıfına uydurdukları bir bölüm. küratör falan olacağımız söyleniyor ama mezunlarından küratör olabilen yok. genelde galerilerde yada müzelerde temizlikçi falan olmuşlar. birkaç yeni hoca bölümü sanat tarihinden kurtarmaya çalışıyor ama halende sanat tarihi kokuyor. acilen kapatılması gerekli olan bölüm çünkü benim gibi heyecanla kazanıp okuyanlara yazık. zaten okulda yüksek lisansı falanda yok
hesabın var mı? giriş yap