• sanatsal çalışma, görünen dünyanın etkilerinin algılanıp, sanatçı kişiliğin bu algı üzerindeki etkisiyle sürmektedir. sanatsal yaratıcılık, kişinin kendisinde var olan yetenekleri doğrultusunda, görünen dünyadan aldığı etkilere estetik olarak verdiği tepkilerdir.

    algı duyumlarla ilgilidir. duyumlar ise dış dünyanın tek tek etkilerini vermektedir. algılar ise, bu duyulara dayanarak bir algı dünyası kurar. böylece algı, nesnelere anlam verme çabasını başlatır ve onları anlamlı bir bütün olarak kavrar. algı eyleminin gerçekleşebilmesi için, “ben” dışında bir güce ihtiyaç vardır. bu, sanatsal yaratım denen özdür. bu öz ilk sanat yaratımından beri, değişmeden var olan ve aynı kalandır.

    sanatı oluşturan öz, varlıkların, bireylerin, toplumsal ilişkilerin, her türlü yaşamın anlaşılmaz yanlarından güç alarak gelişir. her şeyin anlaşıldığı ve matematiksel kesinlikte izah edilebildiği bir dünyada, sanata çok fazla gerek kalmazdı. sanatın büyüsü, insanlara ait tüm değerleri kucaklayabilen ve matematiksel olarak izah edilemeyen, duyulara seslenen gizeminde, sonsuzluğundadır.

    yaşamda, insan ilişkilerinde açıklaması ancak sembollerle ifade edilenler var oldukça, sanat da, var olma sebebini ve varlığını sürdürecektir. sanat, bazen “ben” in, bazen de “ben olmayan” ın özüne ve anlaşmazlıkların derinliklerine doğru sonsuz yolculuğuna devam edecektir.
hesabın var mı? giriş yap