• izmir bergama yöresinden 9 8lik kadın oyun ezgisi, acem kürdi makamındadır.

    sandık üstünde sandık
    yandık efeler yandık
    düşünmeden söz verdik
    biz sizi bir adam sandık

    çevresi saçaklı
    işte geliyor
    elleri bıçaklı
  • vakur, çok vakur bir sitem. ege çok enteresan bir yöre, 9 8 lik yakabiliyor insanın canını. ulaş kurtuluş ünlü den dinleriz sitemkâr günlerimizde.
  • seçim zamanı daha da anlam kazanan türkümüzdür.

    sandık üstünde sandık
    aman bakanlar yandık
    düşünmeden oy verdik
    biz sizi muktedir sandık

    şifresi kalaylı
    sehven veriyor
    filtrede ısrarlı

    samanlık dolu mühür
    pusula yok kaç gündür
    ellerimiz damgalı
    bu ne yaman zulümdür

    şifresi kalaylı
    sehven veriyor
    filtrede ısrarlı
  • bugün hiç yoktan aklıma takılan türkü. olduğundan çok az bile hareketli çalınıp söylense cazibesini yitiren zeybektir ayrıca (neredeyse tüm zeybekler gibi).
    işin kötüsü hale yamaner'den başka kimse de albümüne eklemeyi düşünmemiş. oysa tıpkı edremitin gelini gibi sitemli günlerinizde kafanızın içinde yüzlerce defa dönebilme potansiyeline sahip.
    ulaş kurtuluş ünlü'den dinleyebilmeyi çok isterdim ama albümünde yok. radyo kayıtları da bende yok. radyoda dinlediğimi de muhtemelen mustafa özcan seslendirmişti.
    bir seçme şansım olsa okan murat öztürk ya da elçin bulut'tan dinlemek isterdim.
  • eccocan'ın tavsiyesi üzerine dinleyip vurulduğum bir zeybek. bergama zeybeği. vildan turan'dan dinlemek ise ayrı bir keyif verdi.
  • bir muğla türküsü olan cavır asar'ın yolları türküsüne benzer bir hikayesi olan bergama türküsü.

    olay, bergama'nın turanlı bucağı yöresinde geçiyor. düğünlerde ve oturak alemlerinde köçekliğiyle ün salmış, çok güzel bir kadın olan dudu kadın, birçok kişinin eğlencelerini renklendiren bir kadınmış.

    bir gün yine bir eğlencede olan dudu kadın'ı bir efe grubu kendi eğlencelerine almak isterler. fakat gençler bunun o an için mümkün olamayacağını söylerler. bunun üzerine ortam gerginleşir, bunu hazmedemeyen efeler alkolün de etkisiyle gençlerin eğlencesini basarlar. iş çığırından çıkar, silahlar patlar, bıçaklar çekilir. birçok çiçeği burnunda genç olayda yaşamını kaybeder. bu olayda yavukluları ölen genç kızlar efeler için lanet okurlar. dudu kadın bergama'yı terkeyler. olayın günümüze bakiyesi ise bu türkü olur.

    makbule kaya yorumu: http://www.zapkolik.com/…andik-izmir-bergama-806240

    tolga çandar yorumu: https://www.youtube.com/watch?v=jgr343x0z3s

    sandık üstünde sandık
    aman efeler yandık
    düşünmeden söz verdik
    biz sizi bir adam sandık

    çevresi saçaklı
    işte geliyor
    elleri bıçaklı

    samanlık dolu saman
    aman efeler aman
    ellerimiz kınalı
    düğünümüz ne zaman

    çevresi saçaklı
    işte geliyor
    elleri bıçaklı

    bakırçay'ın taşları,
    yarimin kalem kaşları.
    dize kadar dökülmüş,
    yarimin sırma saçları.

    dudun dudu başları
    dudunun hilal kaşları
    saat beşte geliyor
    dudunun oynaşları

    gel dudum gel
    haydi yallah
    sar dudum sar
  • ezgisiyle, tavrıyla, sözleriyle aslında par excellence bir efe türküsü. lâkin şöyle bir ayrıntı var: hikayesinde de nakledildiği gibi ana tema, "elleri bıçaklı" efelerin bir eğlence mekanını basmaları ve gelişen olaylar. nitekim son dizeye kadar efeist bir şekilde gelen türkü birden sulanıp işi cıvıtarak "saat beşte geliyor, dudu'nun oynaşları"na atlar. yav, bıçağı çekip mekanı bastın, yarinden, düğünden falan bahsettin derken, noldu da birden dudu'nun cinsel hayatına gözünü diktin, terbiyesiz adam! efeliğe yakıştı mı şimdi bu!
    nitekim trt meşrebi, cinsel çağrışımlı türküleri pek kaldıramadığından, o bölümü "saat beşte geliyor, dudu'nun gardaşları"na çevirir ve kimse de sormaz: dudu'nun gardaşları, -gündüz beşten bahsediyorsak- sgk'da memur mu ki mesaiyi kapatıp gelsinler; yok sabahın beşiyse eğer sahura kalktılar da pide bulamayıp geciktiler ve ordan mı dönüyorlar? efelerin zihnindeki oynaş fantezisinden hareketle dudu'nun kardeşlerinin de içinde bulunduğu bir orgy ihtimalini ise düşünmek bile istemiyorum.
    fakat tarihin ironisi şu ki; bu güzelim türküyü icra etmeden önce türküdeki oynaş mevzusuna dikkatimizi çeken nida ateş'in ankara nazım hikmet kültür merkezi'nde bu türküyü havalandırdığı sıralarda, "elleri bıçaklı" tkp'liler mekânı basıp htkp'lileri doğruyordu. ah ironi. (bkz: #68733719)
  • tolga çandarın çok güzel söylediği türkü.
    insan dinler dinlemez akhisar’dan egenin güneyine doğru ilerliyor.
hesabın var mı? giriş yap