saptam

• bir olay, işlem ya da bileşimin, değişken ve etkenlerinin nicelik ve niteliklerini belirleme. ingilizcesi determination, almancası bestimmung olduğuna göre belirlenim denebilir.
  
  yusuf atılgan, anayurt oteli'nde (1973) zebercet'e 'ne ölüyüm ne sağım'^* dedirttiği s.95'te hemen yukarıda bir cümle içinde kullanır: "kimi ayrıntılar ya da belli bir ayrıntı (28 kasım gibi) önemsendiğinde, bir kesinlik arandığında (tam bir gün aynaya baktıkça yerinde gördüğü bıyığını bir uzmana götürüşü gibi) dolaylı da olsa başkalarının saptamı, tanıklığı gerekliydi."