sarılma

• sarılmak fiili, işi. dünyanın en basit ama en doyum verici etkinliklerinden. öpüşme ile akraba; her ikisi de hem sosyal hem cinsel.
  
  not: geçen yıl verilmiş larker uktesiymiş, teşekkürler.
  
  (bkz: sarılmak), sarılışmak, sarılı
  (bkz: sarılıp uyumak)
  (bkz: sarılma ihtiyacı)
  (bkz: dünya sarılma günü)
  (bkz: uyku), öpüşme, kucaklama, orgazm, dünyadaki cennet
• (bkz: peyk)
• yarın gel falım'da işe başla
• ilaç
• iyi hissettiriyor
• peyk şarkısı, sözleri şöyle:
  sonu geldi aşkın, bu en son raunt
  deli gibi vur, ki budur olay
  ne ağrı ne sızı, bu bana koymaz
  bu aşk bitsin karakolda
  bana saldır, aşkım, bu en son raunt
  yine vur ve indir, acımaz say
  sarılmak yok artık, anılar yok
  bu aşk bitsin karakolda, oh
  saldır, ağzı burnu dağılsın aşkın
  anla, merhamet yok ki bu maçta
  aşkım, beni bi' güzel döv
  sarılma
  dünde kalsın her şey, bu en kolay
  yeni bir şey değil ki, bu çok doğal
  ne gel ne gitme, bu bana da uyar
  bu aşk bitsin karakolda
  yoruldum artık, bu en son raunt
  "aşkta şiddet yoktur" derler, yalan
  ne sor ne cevapla, bu beni bozmaz
  bu aşk bitsin karakolda, oh
  saldır, ağzı burnu dağıldı aşkın
  anla, merhamet yoktu bu aşkta
  aşkım, beni bi' güzel döv
  sarılma
  (beni bi' güzel döv)
  sarılma (beni bi' güzel döv)
  (beni bi' güzel döv)
  sarılma (beni bi' güzel döv)
  (beni bi' güzel döv)
  sarılma (beni bi' güzel döv)
  (beni bi' güzel döv)
  sarılma (beni bi' güzel döv)
  (beni bi' güzel döv)
  sarılma