sarmak
-
bir anlamı da yüklemek, yığmak olan fiil. cümle içinde: "kamyona 10 ton buğday samanını sardık, bir gece yolculuğu ile muğla'ya iletip yıktık."
anamdan halk hekimliği kapsamında turunçlu nezle/grip önlemi:
sarı eğşi dediğimiz turuncu ikiye böl. köz üstünde, veya sobada veya mikrodalgada dayanılabilecek kadar ısıt. 2 - 3 iri tuz tanesini üstüne ekele. boğazına sar. nezle erdiren çaredir. boğazın yumuşar, rahatlarsın, nezlen erer, daha hızlı düzelirsin.
koynuna suyunu kaçırma, rahatsız olabilirsin.
tekrarlayabilirsin, sorun olmaz. turuncun suyunu içmek zaten iyi, ısınınca. içinde bol c vitamini olduğuna göre bu ısıtma vitamini bozacak kaynarlıkta/şiddette olmamalı.
"bacayı bilmem... paçayı sarmış. abdullah kerem'in arpa tarlası gibi yanıyor. cayır cayır." kemal tahir - karılar koğuşu
"kefen yetişmezmiş garip ölene
meğer yarin yazmasına saralar" erzurumlu emrah
(ilk giri tarihi: 2.3.2014)
(bkz: sara'lmak), sarıl, hoşt kıs kıs, tut kıs kıs
(bkz: sarılmak/@ibisile), sarıl, sarala
(bkz: sarınmak)
(bkz: sardırmak)
(bkz: sarmaşmak), sarmaşık
(bkz: sarmaş dolaş), sarmak kürmek
(bkz: sarılgan), sargın
(bkz: ateş bacayı sarmış)
(bkz: yatak sarmak)
(bkz: kırıl yıkıl)
(bkz: muhasara), kuşatmak, ihata
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap