• herhangi bir nedenle yapılan davete red cevabı verildiğinde, aniden eyleminizin kazandığı isimdir. daha çok kamer diyarlarında zikredilir.

    misal;

    - yarın gidiyoruz?
    - nereye abi?
    - olm pont'un çalıdığı yere!
    - olmaz abi ertesi gün finalim var...
    - satış

    (bkz: kamer sozlugu)
  • -abi hadi burger'a
    -yok abi ben gelmicem.
    -abi gelsene aç diil misin¿
    -abi nalan gelcek onla buluşcam
    -satış
  • bir firmada en sevmedigim departman. ozellikle de gozunu para burumus* bilgisiz ve de bilgiye saygisi olmayan insanlar calisiyorsa.
  • hisse senedi veya dövizin satış fiyatı (alıcıya olan fiyat)
  • iki kişinin mallarını râzı olarak birbirlerine temlik etmeleri.. yani seve seve değiştirmeleri..
  • latince -yeterli- anlamındaki kelime. çekimsizdir. o kadar çekimsizdir ki; passion of the christ te bol bol duyarız. "yeter lan vurmayın adama" hesabına konuşurlar.

    edit: -gen. bir isimle birlikte kullanılır.
  • öncelikle bilinmesi gereken şey; satış işinde yalan dolan, alengir olmaz. doğru ve dürüst olursanız müşteriniz sizi danışman olarak görür ve uzun yıllar sizinle çalışır, hatta sağa sola tavsiye eder. zaten önemli olan da müşterinizin sizinle bir kereliğine değil, sürekli çalışmasıdır. hizmetinizden memnun kalmayan bir müşteri bunu gider 10 kişiye daha anlatır, bunların % 13'ü de 20 kişiye daha anlatır. memnuniyet de aynı hızla, ağızdan ağıza, dilden dile dolaşır. her memnun ettiğiniz müşteri size yeni müşteriler getirir ve bir bakmışsınız iş hacminiz ve portföyünüz siz başka bir çaba göstermeden artmaya başlamıştır.
  • hayatimda duydugum en buyuk satis hikayesini bu sozlukteki bir arkadasimiz yasamistir. kendisi namiyla saniyla : hellprincetir. malesef bu satis hikayesinde satilan tarafta yer almistir kendisi.

    yazar arkadasimiz, taa uzaklardaki sevgilisinin yanina bir yolculugula hazirlanmaktadir. fakat sans bu ya cebindeki para sadece bu yolculugun ulasim kismini karsilayacak kadar azdir. onca zamandir gormedigi sevgilisine bir hediye bile alamamak, yuregi sevgiyle carpan bu yagiz delikanliyi derinden yaralamis ve su an "üstün" kod adini uygun gordugum, arkadasindan (eski) borc para istemistir. üstün kendisine "ayip ettin kanka! sen otobus parani harca, hediyeni ve diger gerekli seylerini al. ben aksam sana vericem parayi." der. hellprince cebindeki sayili parayi har vurup harman savurup otobus biletini de rezervasyon vasitasiyla ayirtir. fakat yolculuga birkac saat kalmasina ragmen hala üstün kod adli gencten haber alamamistir. artik üstün'ü aramaya baslayan hellprince cagrilarinin karsiliksiz kalmasiyla iyice killanir. artik neredeyse otobusunun kalkmasina bir saat kala üstün kod adli gencten bir sms gelir:

    "hellprince benim şarj" ve o dakikadan sonra üstün'ün telefonuna ulasilamamistir.
  • sizi sürekli eken arkadaşınızın yaptığı eyleme argoda verilen isim. belirli bir noktadan sonra tüm iyi niyetinize rağmen altında bişey ararsınız. siz mi kötüsünüzdür, yoksa satış yapan insan kişisinin aklında buluşmama gibi planları mı vardır bilinmez ama adamı hasta eder, gıcık eder, uyuz eder. bu tip insanlardan mümkünse kaçınılmalı mümkün değilse de napalılm kader utansın denilmelidir.
  • karşılıklı menfaat dengelerinden oluşan yaşamlarımızın bir parçası aslında satış dediğimiz aktivite.

    hayatta sürekli pozisyon ve statü değiştirerek satış aktivitesinin içinde yer alıyoruz. kimi zaman müşteri oluyoruz, kimi zaman satıcı. eşinizden sevdiğiniz -yapması zahmetli, yemeği isteyecekseniz bu konuda onu ikna etmek dahi bir satış aktivitesi. çeşitli argümanlarınız olacaktır; sizi ne kadar sevdiğinden, kendisinin de o yemeği sevdiğine kadar bir sürü yöntem denersiniz kısacık zaman diliminde. günlük hayata dair buna benzer bir çok örnek olduğunu düşününce sizde göreceksiniz.

    profesyonel satıcı dediğimiz insanlar ise işte bu sürekli yaptığımız satış aktivitesini bilinçli olarak, süreci yöneterek, istediklerini elde edecek diktatörlüğü sağlayarak yapan kişilerdir.

    hepinizin dikkatini çeken diktatörlük kelimesini biraz açalım. bir insana bir şeyi kabul ettirmenin en iyi yolu bunun kendi isteği olduğunu düşünmesini sağlamaktır. en başarılı diktatörler kararlarını milletine kendi istekleriymiş gibi empoze eden kişlerdir.

    özetleyecek olursak,

    satmak istediğiniz şeyi satmak için yapabileceğiniz hamleler müşterinin buna ihtiyacı olduğuna inandırmak için olsun.

    süreçten bahsedecek olursak:

    ürünüzü öğrenin,
    rakiplerinizin ürünlerinin özelliklerini en az kendi ürününüz kadar bilin. (asla görüşmelerde ismini zikretmeyin.)
    müşteri kitlenizi tespit edin listeleyin.
    randevu alın, üstün bir görüntü, jest mimik kabiliyetiyle ilk 2 dakikadaki el sıkışma ve ilk izlenim prosederünü başarıyla bitirin.
    biraz sohbet edin.
    firmanızdan bahsedin. firmanızın güvenilirliğini ön plana çıkarın.
    ürünlerinizden bahsedin ama ekmek isteyen adama uzun uzun kömür anlatmayın.
    müşterinizin neye ihtiaycı olduğunu öğrenmeye çalışın. kilit sorular sorun. talebi iyi anlamadan satışta başarılı olmak ancak şansla olur.
    talebe yönelik ürün yelpazenizden doğru ürünü ve alternatiflerini tespit edin.
    fiyat ve performans olarak en uygun olanın sunumuna başlayın. faydalarını anlatın. eğer o ürünü kullanıyor olsa ne kadar güzel bir dünyası olacağına inandırın onu.
    standart yahut kendinizie özgü satış kapatma teknikleri ile satışı gerçekleştirin.
hesabın var mı? giriş yap