• sahane bir film. inanilmaz bir calisma. karsisina oturani rahatsiz eden ama yine de izlettiren bir de rahatsiz eden bir yapim. her sahnesinde yerden yere yuvarlandigim bir "bu filmi anlamalisiniz" yapiti.
  • (bkz: absurd)
  • sakinlerinin bir görünüp bir kaybolduğu bir gizemli şehir.
    ikameti belirsiz mukimlerin şehri.
  • 1996 yılı mahsulu abd yapımı bir steven soderbergh filmi.

    filmin başrolunde de iki ayrı rol ile soderbergh var. film için kısaca iletişim problemleri ile uğraşıyoruz diyebiliriz. yer yer zorlasa bile sonuna kadar keyifle izlenen bir komedi.

    soderbergh, oynadığı ana karakterin karısı rolunu, eski karısı betsy brantley'e vermiş. filmde birbirleri ile anlaşamayan çifti oynuyorlar.
    film için herhangi bir senaryo yazılmamış. her sahneden önce diyaloglar belirlenmiş ve bol bol doğaçlama yapmışlar.
    filmin başında veya sonunda film ekibi ile ilgili herhangi bir jenerik bulunmuyor.
  • ilk başlarda monty python tarzı absurd bir komedi filmi kokusu alsam da sonlara doğru epey derinleşen, iletişimsizlik üzerine bir film. sex lies and videotape ile aynı etkiyi bırakmasa da ondan aşağı kalmıyor. filmin başında soderbergh'in aynanın karşısında şoparlık yaptığını görüp lay lay lom bir filme hazırlanmamak, biraz yoğunlaşmak lazım. ek olarak "herşeyi bir kenara bırakıp içimden geçeni söylesem..." tarzı bir düşünceyi kafasından geçirenler de filmdeki cenaze sahnesinde rahibin ağzından çıkanları kesinlikle duymalı.
  • beklerken izlenmesi gerekenlerden.
  • hani hep görmek istediğiniz yaylalar vardır ya.
  • soderbergh'in diğerlerinden ayrı tutulması gereken en absürd filmi.
    kendisini pek sevmiyorum ama hakikatten çok tuhaf ve absürd bir film çekmiş ve bu film ile adeta amerikanın kıçına parmak atmasını sevdim. iletişim problemlerini çok hınzır bir dilde eleştirmiş. başında ve sonunda bir jenerik olmasa da filmin yönetmeni soderbergh olarak geçiyor. yazılmış bir metin yok ve sadece "o an" anlayışıyla akıllarına geleni yazıp bir kaç doğaçlama ile çekilmiş.

    --- spoiler ---

    soderbergh karşımıza iki karakterle çıkıyor. biri anladığım kadarıyla bir kişisel gelişim filozofu olan kozmik bir abinin konuşmalarını ve mali durumlarını toparlayan bir şirkette diğeri ise basit sapık bir diş doktoru. karısıyla olan konuşmalarını , iletişim problemini eleştirmek adına zekice buldum. "merhaba" "nasılsın" gibi konuşmalar yerine. "gereksizce hal hatır sormak" "lafı geçiştirmek adına soru yöneltmek" gibi o an ki yaptıkları durumu anlatan laflar çıkıyor karakterlerin ağzından. karısını yine soderbergh'in canlandırdığı başka bir adamla aldatması ve karısının sıkıcı bir memur olan kocasını "japonca" dublaj olarak duyması , kocasını aldattığı ve kocasıyla tıpatıp benzeyen adamın "italyanca" dublaj olarak konuşması , kadının çevresindeki erkekleri nasıl algıladığı ile alakalı iyi bir detaydı. hatta sonra bir kafede yine soderbergh'in oynadığı başka bir adamınr--- gelip "fransızca" dublaj ile konuşup onu etkilemesi iyi bir kara mizahtı.

    --- spoiler ---

    kısacası o kadar muhteşem bir film olmasa da mizahı ve eleştrisiyle izletiyor.
hesabın var mı? giriş yap