• türkiye'de o kadar sacma secim sistemleri uygulanmistir ki halkin iradesi mecliste cogu zaman dogru düzgün yansimamistir. misal adana ili icin 1991 ve 2007 secimlerini karsilastiralim.

    bu ilde 1991 genel secimlerinde dyp % 29,97, shp %22,07, anap %21,18, rp %14,69 ve dsp %11,66 oy almislar. 14 tane milletvekil olan bu ilden dyp 10 (cüs! oha!), shp 3 ve anap 1 milletvekili kazanmis.

    halbuki eger secmen iradesi dogru yansitilmaya calisilsa dyp 4(5), shp 3, anap 3, rp 2 ve dsp 1(2) milletvekili kazanmaliydi.

    2007 secimlerinde ise http://www.konrad.org.tr/…i.php?yil_id=15&il_id=982 'den görülecegi üzere hemen hemen adil bir sekilde milletvekilleri paylasilmis.

    türkiye'de 1950'den itibaren yapilan secimlerde %5 secim baraji uygulanarak milletvekillerinin oy oranina göre dagitildigi secim sistemleri kullanilsaydi nasil tablolar ortaya cikardi? sanirim bu konuda bir arastirma yapilmasi faydali olabilir.
  • türkiye'de uygulanmakta olanı barajlı d'hondt sistemidir.
  • başbakan erdoğan'ın, demokratikleşme paketi'ni açıklamasıyla birlikte yeniden tartışılmaya açıldı. erdoğan üç öneri sundu. bu üç öneriye dair dikkate değer bir inceleme: http://goo.gl/o0pd3s
  • özelilkle oylama kısmında bu yıl inanılmaz hileler döndü bi parti lehine.

    bu salak sistemin değişmesi şarttır. oy veriyorsun, pusulalar sandığa gidiyor. sandıklar sayılıyor tutanak tutuluyor, ordan merkeze gidiyor vs vs. saçma sapan, her aşaması ayrı bir hileye açık güvenilmez bir sistem.

    önerim abdde uygulanan sistem;

    çoğu eyalette kullanılan sistem şöyle;

    okul ve marketlerdeki seçim noktalarına gidiyorsun. digital ortamda oyunu kullanıyorsun kullandığn an oyun sisteme anında işliyor ve sayılıyor. oy kullandığın makine sana orda anında print (çıktı) veriyor. o çıktıyı da zarfa koyup sandığa atıyorsun.

    yani sistem çift olarak işliyor. hem digital kayıtlar var hem de sandık kayıtları var. seçim sonu sandıkları yine sayılıyor. digitalle kıyaslanıyor ve sistem kendi kendine teyitini yapıyor.

    sistemin uygulanmadığı eyaletler var. başta florida. ve her seçim floridada da hile söylentileri tavan yapıyor.

    türkiyenin de artık bu salak sistemi bırakıp 2 farklı sistemle teyit edilen oy verme sistemine geçmesi gerekiyor.
  • ülkemizdeki olanıyla ilgili üzerine yapılan tartışmalar yersizdir.

    30 mart'ta o hani çoğunuzun "burası köy değil, burası köy değil, burası türkiye'nin en gelişmiş yeri!" dediği izmir'de bir sandıkta başkan olarak görev yaptım. sandıkta oy kullanması gereken 196 kişi vardı. cezaevindeki bir kişi hariç herkes oy kullandı. oy kullanma işlemi için aldığım imza sirküsünde yaklaşık 40 tane parmak iziyle alınmış imza örneği vardı, yaklaşık 100'e yakın da sadece adının ve soyadının baş harfinden oluşan imza türü. imzasını bu şekilde attığını gördüğüm insanlara yardımcı olmak maksatlı tek tek partilerin adlarını ve bu partilere ait adayların isimlerini oy kullanacak kişiye yüksek sesle okumak için kapalı bölmeye birlikte girmeyi teklif ettim, kimi kabul etti kimi etmedi. bir yaşlı amca ve teyze vardı, "sen karışma bizim işimize, biz at'a vereceğiz" dedi, herif halâ doğruyolcuymuş, vay anasını demem için bir fırsattı.

    içeri yüksek sesle pati adlarını okuma isteğimi kabul eden yaşlı kadınlardan birçoğu "ben anlamam, sen istediğine ver" dedi. o benm işim değil deyip, tavsiyede bulunmayacağımı belirttim. oy sayımı sırasında büyükşehir oylarında 24 , meclis üyeliği pusulasında 35, ilçe belediyesi oy pusulasındaysa yine tam 35 tane hiçbir işaretin olmadığı, tertemiz kağıtla karşılaştım. bunların haricinde de yaklaşık 10'ar tane birden fazla işaretlemeden kaynaklı geçersiz oy vardı.

    oy sayımına geçtiğimde

    adını ilk defa seçim sırasında gördüğüm turk partisi'ne verilen oyları gördüm, millet, tkp vs. her partiye en az iki oy vardı benim başkan olduğum sandıkta. o sırada aklıma tv tartışmalarındaki seçim analizleri geldi, bu oylara tepki oyu dedikleri. sonra da buralara proje anlatmaya gelen garibim başkan adayları canlandı gözümde, arkadaşım sen burada proje anlatacağına oy kullanmayı öğretseydin en az 50 oy fazla alırdın. toplayacaktın kadınları kahveye, getirecektin 3-5 kg kuru pasta, bir org, 3-5 koli meyvesuyu, yapacaktın kadınar matinesi, arada gösterecektin oy nasıl verilir, kime verilir. sonra yan gel yat. yok istihdamı artıracağım, yok çöpleri şyle toplayacağım, hayatın içinden ol sayın başkan adayı, git önce oy kullanmayı öğret. o senin dediğin 3-5 seçim sonraki iş. benim memleketlim yılda iki kere gittiği bayram namazını hata yapmadan kılamıyor, bu 4-5 yıldaki seçimlerde mi hatasız davranacak?

    sonra ey ysk, 3 tane ayrı oy pusulası verip, bu insanlara ettiğin işkence, insanların aklını karıştırman nedir allah aşkına? bırak şimdi yüzde 10 barajı, daraltılmış seçim bölgesi muhabbetini. nedir ağbi bu insanlara ettiğin işkence, hele bir bunu açıkla.

    sonra ey ysk,

    sayım bitti, tutanaklar dolduruldu, müşahitlere evrakları teslim edildi. sandığımızdaki oyları, adliyeye götüreceğiz. ne küfürler yedin, ilçede 400'e yakın sandık kurulmuş, 400 sandıktaki oyları almak için 8 tane masa açılmış. vay anasını be, oldu vallaha. sabah 5'ten beri mesaide olan biri olarak cılkımız çıkmış, bir de senin işgüzarlığını çekeceğiz. eve girdiğimde, saat 01'di ve adliye halâ ana-baba günüydü. en erken sabah 5 gibi işleri bitmiştir, halbuki 8 masa açacaklarına.... aman sanki çok da sikindeydi ysk'nın orada o insanlar bekliyor, cılkları çıkmış da daha az yorulsunlar.

    sonra yine seçim sistemimizle ilgili,

    ağbi sabah 5'te mesai başlanmış, akşam 10 olmu hala oy sayıyorsun, tutanak dolduruyorsun, ücra bir köydesin, yemek yok, temiz bir wc yok kullanasın. 17 saat olmuş halâ çalışıyorsun, mümkün mü sence hatasız sonuç çıkarmak? hem de 2 memurla? bu emeğimin karşılığı 1000 tl olsa ve sen bana 10 bin tl versen de mümkün mü hatasız yapmak? inanıyorum ki benim oyçuvalımda, tuttuğum sandık tutanağında da hata vardır, ama dedim ya mümkün mü hatasız kalabilmek öyle bir mesaide?

    köy yeri, ymeek mi ikram etmediler diye düşünenler olacaktır, muhtar seçimi için oy sandığını aldık yanımıza, muhtar adaylarını getirdim karşımıza, dedim ki evet muhtarlar sandık mühürlü, açılmıyor, birer kahve yapın bize de, kendimize gelelim şu sandığı açalım. nasıl salağa yattılar görmeliydiniz.

    ama ben yer miyim, gittim arabama, böylesi bir durumla karşılacağımı bildiğimden hazırlıklı gelmiştim, arabadan aldım su ısıtıcımı, 2'si bir arada'larımı, plastik bardağımı, suyu ısıttım, diğer görevli arkadaşla birlikte kahvemi içtim. o sözde misafir olduğumuz köydeki müşahitlerden biri, "hocam bize de yapsana dedi, saf saf." dellendim; ama ne de olsa salağa yatmaları ben onlardan öğrenmiştim.

    seçim hilelerinden ziyade, oy sayımında aralıksız 20 saat mesai yaptıran allahsızlara söylenecek sözümüz olmalıydı bizim.

    bir de şu saçma sapan partilere atılan oylara artık tepki oyu demeyin lütfen.
  • herkesin got cebinde iphone 10lara kadar telefonu cebinde interneti teknolojik her imkan varken hala damgaydi muhurdu kagitti saymaydi sandikti basindaki musahitti ile gecistirilen secimler. eee elektronik ortamda olsa nasil sandiklar calincak oylar yakilacak tabi cok buyuk sorun.
  • türkiye'de o kadar kötü ki. chp ve mhp yüzde olarak toplamda akp'den fazla oy alsalar bile mecliste daha az milletvekili ile temsil edilecekler.

    en yüksek oyu alan hepsini alsın gibi garabet bir sistem var.

    ülkenin en büyük problemi bu bence.
  • anlayamadığım sistemdir.
    sade vatandaşın anlayacağı dilden anlatabilecek varsa yeşillendirsin lütfen. benim gözlemlerim ve merak ettiklerim:

    1. illerin milletvekili sayısı neye gore belirleniyor. nüfusla birebir doğru orantılı mı? sanki değil gibi... yani örneğin bir yerde 50,000 oy 1 mv demekken diğer ilde 200,000 oy bir mv olabiliyor mu?

    2. 1. soruyla parallel olarak %16.5 oy ile %13 oy aynı sayıda mv çıkartıyor bu ne iştir? 1,5 milyon oy orda 1 mv etmedi mi?

    3. yurtdışı oyların etkisi ne?
    bu oyların etkisi yurtiçi oylarla eşit mi ya da olmalı mı? benim şahsi kanaatim eşit olmamalı. ben yurtdışında yaşayan birisi olarak açıkça söyleyeyim, ordaki enflasyon beni size etkilediği kadar etkilemiyor, doların artması türkiye'deki alım gücümü artırıyor. bu tüm yurtdışı seçmen için aynı şekilde. şimdi yurtdışı seçmen oyunu veriyor sonra afedersin götünü dönüp gidiyor. bu ne kadar doğru?
    hadi bu oylar bi şekilde etki etsin derseniz, adam berlin'de oy veriyor hayatında gitmediği burdur'da mv sayısı mı değişiyor?
    hadi bi açıklayın da 1000 sayfalık seçim sistemi okutmayın bize :)

    1. edit: esenbogabilgilendirdi resmi dilde yazılmışı seçim sistemi

    kabaca hesapla:
    aydın, ankara ve istanbul'da 110,000 seçmene 1 mv
    bitlis, şırnak ve hakkari'de 60,000 seçmene 1 mv
    adıyaman'da 75,000 seçmene 1 mv düşüyor. buyrun temsil adaletini siz düşünün.
hesabın var mı? giriş yap