sedir
-
bizim ege ve akdeniz bölgeleri kırsalında ağaç adlandırmaları biraz terstir. misal köyümüzde selvi dediğimize sizler, şehirliler kavak diyeceksiniz. kentlinin servi dediğine biz zaten kafa yormuyoruz, çam deyip geçiyoruz. ardıçla çok içli dışlı olduğumuzdan onu atlamayız ve genelle birleşiyoruz galiba. genelin çınar dediğine biz kavak diyoruz. selvi dediğimiz ağacın bir tür yüksek, gösterişli ve aşılı gibi olanı vardır, ona kanada kavağı diyoruz, özellikli ad olunca belki aynı noktada birleşir. karaağaç bile genelden farklı galiba. katran ve sedir ağaçlarında da bile karışıklık var. küyner, köknar sadece seste mi farklı, ayrıca tür farkı da var mı bilmiyorum. kargadan başka kuş tanımıyor gibiyiz, ona da kuzgun mu diyoruz? (bkz: selvi/@ibisile)
türkiye'de en büyük sedir ağacı deposu antalya'nın elmalı ilçesiymiş. en'li 2 sedir varmış; biri karacaören köyündeki, halkın "ambar katran" dediği 2300 yaş üzerindeki sedir, biri de elmalı'daki 2000 yaşındaki, halkın "koca katran" dediği sedir. halk 'dağların kadısı katrandır.' dermiş. kudret sözcüğüyle ilinti kuruluyor. sedir ağacının kabuklarından elde edilen katran deri hastalıklarına iyi gelir, deri mantarlarına karşı antiseptik etki gösterirmiş.
ambar katranın haberi
(bkz: divan), ayazlık
(bkz: aşk koltuğu), sevgili koltuğu, love seat
(bkz: katran ağacı), cedrus libani
(bkz: tahtambeç), mahat, makat, maket, kerevet
(bkz: paraguay/@ibisile)
(bkz: ormana/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap