*

  • bir kaç madde halinde özetlenebilecek bir grup seksenli yıllara ait takı ve ıvır zıvırdır.
    öncelikle gümüş peace kolye: nerdeyse herkesin boynunda bir gümüş zincir ucundan sarkan, balıkçı yakalı kazakların falan üstüne çıkarılan bir takı idi; onu takmayanların savaş yanlısı olduğunu düşünmek bile caiz idi.
    sonra kilometrelerce bileklere dolanan morten harket* stili sırımlar. kösele rengi olarak satılırdı da, karartacağım diye akla karayı seçerdi herkes. simsiyah olmuş, iki bileği de trabzon burması gibi kavramış halleri pek makbul, pek yakışıklı bir şeydi.
    bileklere dolananlara başlamışken, rengarenk mulinelerden düğüm düğüm örülen bileklikleri unutmamak gerek tabii. anneannem sıtma* bağı derdi onlara; eskiden çocuklar sıtmaya tutulmasın diye her bir düğümüne bir dua okunarak yapılan bir cins bağışıklık güçlendirici varmış, onu hatırlatırdı bu bileklikler anneanneme.
    bir de saçlara takılan acayiplikler vardı tabii, serpil çakmaklı mandalları başta gelmek üzere: kelebek şeklinde beşinci sınıf plastikten (tabii, o zamanlar plastik- pvc endüstrisi de bugünkü kadar gelişkin değildi) mamul; kıskaç gibi bir şeydi. aynen serpil çakmaklı gibi şakaklardaki saçlar gerilip tepeye kaldırılır, bir de işte o mandallar marifetiyle tutturulurdu. her kıyafete uygun renkte mandallar hanımların vazgeçilmezleri idi. daha sonra yıllar doksanlara dönerken, mandallar yerini hotoz denebilecek acayip bir saç modeline bıraktı. alnı ortalayıp, oradaki saçların yaklaşık üçte biri gibi bir miktarını alıp, burduktan sonra yine tam tepeye, önde hafif bir yükselti yapacak şekilde tutturdunuz mu, sizden trendy'si olamazdı o yıllarda.
  • sevgili zeytin'in hatırlatması ile, ve de o dönemlere yetişmiş biri olarak, eklemeliyim ki, evet sokağa tozlukla çıkılırdı. füzo denen tayt ile külotlu çorap arası bir giysinin, ki bacakları ayak altına takılan bir parça ile sonlanan bir pantolon çeşidiydi füzo, üstüne bir de rengarenk tozluklar takılırdı nedense. diz altında biten, ayak bileklerine doğru yığım yığım yığılmış bir aksesuardı tozluk da.
    benissimo italyanca'dan yeni çevrilmeye başlanmış idi, tozluklar oradan bakılıp seçilir ve örülürdü. şahsen benim, ki onlu yaşlarımda idim, kırmızı, çingene pembesi ve lacivert üstüne civciv sarısı çizgili olmak üzere üç çift tozluğum var idi, takar çıkardım sokağa. hey gidi günler!
  • siyah lastik bilezikleri de unutmamak gerek. gümüş ince bileziklerle takılması ve bütün kolu kaplaması caizdi. öncüsü sevgili zerrin özer idi. sonra kocaman gümüş küpeler takılırdı. taşlı olması gerekirdi yoksa ayıplanırdınız. plastik yuvarlak puantiye görnümlü beyaz ve kırmızı küpeler de oldukça sevilirdi.
  • nena'nın tişörtlerinde bulunan dili dışarıda dudakların da her türlü iğnesi -ki zeytin'in yaka iğnesi, anneanneminse gazoz kapağı dediği metal yaka iğneleri idi onlar- küpesi, kolyesi son derece moda idi. o gazoz kapağı kılıklı yaka iğneleri en çok kamuflaj görüntülü sırt çantalarının (asker çantası) kapaklarına takılırdı. o sırt çantaları gençliğin en mühim* aksesuarı ve yeni yeni öğrenilen metallica, anthrax gibi grupların orijinal yazılarının deneme tahtası idi.
  • seksenli yıllarda gümüş yüzükler sadece şık ve pahalı takı dükkanlarında satılırdı, tunalı hilmi üzerinde "anatolia" isimli bir dükkan vardı mesela, bir de urartın tasarımları yeni yeni parlamaya başlamış idi. gümüş yüzükten çok alpaka yüzükler vardı, siyah desenleri olan alpaka bileziklerle birlikte. gayet basit bir görüntü arz eden, el sabunu ile yeşeren bu yüzükler de pek bir moda idi. barış manço'nun önemsiz sayılamaz etkisi ile, bir ele üç-dört tane takmak yeğlenir idi. hatta işaret parmağa yüzük takma modasının bu yıllarda hortladığını da söylemek mümkündür.
  • ama o herbiri en az 5 santim yuksekligindeki vatkalari kim unutabilir ki... o genis omuzlarin ustune capi gene en az 5 santimlik ilginc sekilli kupeler takmak da cok modaydi... hele o kadinlarin bellerini cokerten koca baslikli kemerler... nitekim hersey buyuktu o zamanlar...
  • belleri çökerten kalın ve kocaman tokalı kemerler demişken, o bellerin hemen üstünden başlayan yarasa kollu kazakları da unutmamak gerek tabii.
    kazak takı sayılmaz, ben o nedenle o kazakların üstüne pul ve payetlerle yapılan takımtrak süsleme*lerden söz edeceğim. genellikle gül, gonca, krizantem gibi doğal formlardan faydalanılarak yapılan, kazağın kendi renginde pullar ile payetlerden oluşan süslemeler, tabii ki, anne kazaklarını süslerdi. ben de pek süsülü bir kız çocuğu olarak özenmezdim desem yalan olur. füzoların üstüne giyilen tunik modeli, yarasa kollu kazaklar, kalça hizasında yedi sekiz santim genişliğinde kemerler ile vücuda yapıştırılır, ayak bileklerine de tozluklar yığılırdı.

    ayakkabılar konusunda özel bir şey hatırlamıyorum ama, ortaokul yıllarıma denk düşen zamanlarda süet ve bilekte biten kauçuk tabanlı botların moda olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
  • kovboy şapkası benzeri fötr şapkaların içine eşarp takıp, eşarpların uçlarını iki omuzdan çapraz olarak sırta doğru savurma modası vardı bir de, ama şapka alışkanlığı şimdikinden çok daha zayıf olduğu için o yıllarda, bu moda pek sokaklara dökülememiş, benissimo, burda gibi dergilerin sayfalarında kalmış idi.
  • koyboylarin boyunlarina taktikleri tokali kordonlar modaydi ayni zamanda gomlek dugmeleri sonuna kadar iliklerir, ve bir yaka ignesi kondurulurdu. (bkz: sema piskinsut) kizlarin alinlarina taktiklari aslinda aerobik aksesuari olan tuhaf bantlar vardi, her rengi, deseni, lamesi doresi olurdu, uzatilmis kazak gibi elbiseler vardi diz hizasinda ve yarasa kollu, bu elbiselerin kalcasina kusak falan baglanir 2 sira dolanir ucu acikta birakilirdi, rengarenk plastik yuzuk ve bilezikler vardi, yazlik ayakkabilar icinde, romalilarin giydiklerini andiran renkli seffaf plastik taban uzerine arasina boncuk gecirilmis spor ayakkabi bagi gibi baglari olan, istediginiz desende ayaklara kavusabileceginiz sandaletler vardi. ayrica ayni yaz giyilmek uzere rengarenk keten botlar da satisa sunulmustu.. bu botlara uygun keten montlar giymek trendiydi. montun kollari kivrilirdi boyun kismi genllikle yuksek olan montlar bir iki citcit yardimiyla fular havasi verirdi.. babet ayakkabilar modaydi hatta bunlar takilip cikarilabilen klipsli fiyonk tokalarla satilirdi. herkesin gumus kunyesi vardi.
hesabın var mı? giriş yap