• kapanan gazete ege, tuborg, pınar holding, dyo, viking kağıt ve el konmuş olan yasarbank ile bir kaç küçük daha şirketin sahibi, fanatik kskli işadamı. dokuzuncunun aile fotoğrafında yer almıştır. ksk'nin fahri başkanı.
  • hürriyet'in standardını aşan hürriyet muhabiri..
  • 48 yıl içinde, ksk için harcadığı paranın toplam miktarının 297 trilyon olduğu söylenen işadamı.
  • bitmek tukenmek bilmez boş "selçuk yaşar karşıyakaya her yıl 1 milyon vercegine niye bi yıl 10 milyon vermiyo verse ksk kesin çıkar" geyiklerinin baş kişisi (bkz: sen git abilerin gelsin)
  • bugun yasar holding in guduk kalmasinin bas musebbidir. halbuki bir yat alip dunya turuna ciksa kendisi ve cevresi icin en hayirlisi olacakti. o hayatta oldugu surece daha cok inek memelerine talim eder o grup...
  • izmir'de şeritçiler çarşısı'nda gemi ve boya malzemeleri satarak iş hayatına başlamıştır.
  • az evvel günlerin getirdiği programına bağlandı. israil yardım konvoyuna saldırı sırasında çekilen fotoğrafları yayınlamasıyla ilgili tartışıldı edildi. birinci ağızdan olayı öğrenmiş olduk. (bilmeyenler için hatırlatma, hani şu "ağlayan israil askeri fotoğrafı" ve diğerlerinden bahsediyorum)

    evet bence de bu bir gazetecilik başarısıdır.
    ancak ortada mirgün cabas'ın dediği gibi "tartışılacak bir şey yok" değildir. tartışılacak bir şey var.

    sana istihbarat gelmemiş, sen bir şekilde gizli belgeleri ele geçirmemişsin. sahibi bir türlü bulunamayan bir hafıza kartını sokakta sen bulmamışsın. sen o fotoğrafı çalmışsın. evet, hakaret olarak algılamayın, tanımı bu. gidip bir odadan almaktan, ihh masasından toplayıp götürmekten bir farkı yok bunun.

    fotoğraf başkasının, sen uyanıklık edip almış ve yayınlamışsın, üstelik makul bir nedenin de yok. yani askerlerden mi gizlenmek için bu yola başvurdun? hayır. ihh'daki diğer muhabirlerin kartın boş olup olmadığı sorularına da aksi yönde yanıt verdin mi? evet.

    bu nedenle bu bir gazetecilik başarısıdır doğrudur, ancak elde edilişi etik değildir.
  • yaşar üniversitesi 2009-2010 akademik yılı mezuniyet töreni konuşması esnasında neden selçuk baba olduğunu bir kez daha göstermiştir. kürsüye gelen herkes önlerinde bir kağıt; pek saygıdeğer misafirler, sevgili öğrenciler, yuvamızdan uçan sevgi pıtırcıkları, mutlu eğitim yuvamızda kelebek olan tırtıllar, küçük sincaplar, ibneler, hayatınızın bundan sonraki bölümünde başarılar ıvır zıvır diye çeşitli modern espriler yapmayı da ihmal etmeden entelliğin ve klişenin doruklarında gezerken kendisi yardırmıştır yine. tabii ki kağıt mağıt yok, kürsüye ağır ağır bir geliş, geldikten sonra herkesin şaşkın bakışları arasında hiç istifini bozmadan yaklaşık bir dakikalık öylece sessiz bir bekleyiş. sonra herkese bir "ne baktın canım" bakışı fırlattıktan sonra ilk sözü "yaşım 85" olmuştur. uzun süreli bir alkıştan sonra büyük bir tevazu ile kendi kurduğu üniversitede kendisine konuşma imkanı verilmesine içten bir teşekkür etmiştir. kendisini tanımayanlar, törenin yine la fontaine masalları tadında entel bir konuşma ile devam etmesini beklerken kendisi sene 1950 diye olaya girip dönemin ülke koşullarından, izmir'de sanayi ve ticareti levantenlerin elinde bulundurmasından başlamıştır. yaklaşık 10'ar yıl aralıklarla ilerleyerek dönemin siyasi ve ekonomik koşullarından bahsederek gelişmelerden ve bu gelişmelere kendisinin yapmaya çalıştığı katkılardan bahsetmiştir. bu çabalarını milli kaygılarla türkiye ve izmir için yaptığını kanıtlayarak vurgulamıştır sık sık, ve genç nesilden de bunu beklediğini dile getirmiştir. arada turgut özal'a giydirmeyi de ihmal etmemiştir. konuşmasını toparlarken de; kırıta kırıta sevgi ormanında başarılar pembe tavşanlar veya bilim çerçevesinde robotlar ışın ve uzay diye süslü püslü kelimelerle entellik yapmak yerine net olarak adam olun lan, çalışın, cesur olun, girişimci olun, korkmayın, vatana millete faydalı olun; bakın ben babamın boyacı atölyesinden 50 tane şirket kurdum, ben yaptıysam siz kralını yaparsınız isterseniz mesajı vermiştir ciddi bir tevazu ve gaz bir konuşmayla. ortalığı yıkıp inmiştir kürsüden.
  • kendisi adına; kent ve ülke sporu, sanayisi ve istihdamına verdiği büyük katkılardan dolayı, karşıyaka belediyesi'nin katkılarıyla bir anıt heykel yapılmıştır. açılış töreni bugün* saat 11.00`de yapılacak olan anıt heykel, selçuk yaşar'ın birebir boyutlarında, bostanlı'da suat taşer açıkhava tiyatrosu'nun yanında yer alıyor.
  • 1 hafta önce capital dergisi'nin düzenlemiş olduğu ödül töreninde, ömür boyu başarı ödülünü almış iş adamıdır.

    bunlar da 65 yıllık iş hayatına sığdırdığı 'ilk'leri:

    1954 : ilk boya ve vernik fabrikası - dyo
    1957: ilk türk reçine fabrikası
    1963: ilk sanayi boyası üretimi
    1965: ilk mikronize maden tesisi
    1967: özel sektörün düzenlediği ilk resim yarışması
    1968: ilk matbaa mürekkepleri üretimi
    1969: ilk özel sektör bira fabrikası- türk tuborg
    1974: ortadoğu ve balkanlar’ın ilk 1100 yataklı tatil köyü:
    çeşme altinyunus
    1974: ilk özel sektör marina- çeşme altinyunus
    1975: ilk özel sektör modern süt fabrikası- pinar süt
    1978: ilk özel sektör kimyasal gübre fabrikası- ege gübre
    1983: ilk özel yem üretim tesisi
    1984: ilk geri dönüşümsüz ambalajlı kaynak suyu- pinar su
    1984: ilk rüzgar türbini
    1985: ilk kültür balıkçılığı tesisi - çamli deniz ürünleri a.ş
    1985: ilk özel sektör entegre et tesisi - pinar et
    1985: ilk özel sektör resim müzesi
    1997: ilk entegre hindi tesisi- çamli
    2001: ilk entegre gübre fabrikası
    2001: yaşar üniversitesi
hesabın var mı? giriş yap