• bir süredir hydrafacial ve altın iğne uygulamaları için yer arayışı içindeydim, özellikle instagram'daki paylaşımları ve hizmeti alan kullanıcıların yorumları sonrasında iki yer arasında kalmıştım. seldie bunlardan biriydi. ekşi'de hydrafacial başlığında bu işi en iyi yapan yerin seldie olduğu bilgisini okuyunca da seçimimi bu yönde yaptım.

    gözlemlerim: inanılmaz temiz ve huzurlu ortamda gönlen "bizlerden" birilerinin çalışıyor olduğunu görünce rahat oluyorsun, kendini iyi hissediyorsun, yabancılık çekmiyorsun. "ben burada ne yapıyorum?", "off burası da ne tiki dolu" demiyorsun. 1 saatte biter dediğim bu iki uygulama toplam 4 saat sürünce çalışanlarla da sohbet ediyorsun, hepsi gerçekten işlerini çok seviyorlar; bu bence oldukça önemli. farklı farklı konulara yönelmeyip (kaş, kirpik, epilasyon vs.) tek bir alana odaklanmış olduklarını da oraya gidince öğrendim, ki bu da benim için önemli bir kriterdi. malzemeden kesinlikle kısmıyorlar, kesinlikle tek tek uğraşıp ellerinden gelenin en iyisini fazla hizmet ve malzemeyle yapıyorlar. gönlüm bu gözlemi yazarken çok rahat :)

    iki işlemi yaptıralı 4 gün oldu. cildim parlak ve gözeneklerde epey küçülme var. iş arkadaşlarım da ciltteki aydınlanmayı fark ettiler. benim derdim özellikle gözenek ve scarlardı, gözeneklerde başarıyı elde ettik ama scarlar için nasıl olacak gözlemleyip göreceğiz. (bu başarı durumu da cildin yapısına göre değişiyor gerçi, ben inşallah şanslı gruptanımdır) zaman ilerledikçe editleme yapacağım ancak haftaya ikinci uygulamam için randevu aldım bile :)

    aklınıza takılan bir soru olursa mesaj atabilirsiniz. aklıma ek detaylar geldikçe de editleme yaparım.

    yaşasın güzel cilt, temiz cilt, pürüzsüz cilt kardeşliği!

    edit: 1. seansın üzerinden 2 hafta geçti, özellikle bu hafta cildimkide scarlarda ve çukurlarda silikleşme/düzelme fark ediyorum. aynaya daha çok bakasım geliyor :)
  • aaaaa sadece bir entry girilmis,,,,, sasirdim. neyse hemen konuya gireyim: bende bugun itibari ile randevu aldim kendilerinden. bakalim yaklasik 1-2 yildir beni yildiran sivilce ve sivilce izlerime gercekten instagramda gordugumuz fotograftakiler gibi mucizevi hale cevirebilecekmi????

    seans seans uptade yapacagim.

    update: bir seans hydrafacial ve altın iğne yaptırdım ama hangisinden kaynaklı bilmiyorum yüzümde alnımda yanaklarımda yara izleri oluştu. altın iğne mi hydrafacial de kullandıkları gri titreşimli metal aletten mi oldu bilmiyorum. bugun 3. gün oldu biraz ilk güne oranla hafifledi ama rahatsız ediyor. bir hafta sonunda yeniden burayı yesillendiririm. ve cildimde sivilce kusması oldu ama bunu altın iğne yapılırken uzman söylemişti . bakalim nasıl olacak.

    valla edit yaparım demişim bir daha gelmemişim. neyse ben seldie nin bagimlisi oldum:) valla kıyıyorum o paraları her yıl 2 seans muhteşem ikili hydrafacial yaptırıyorum gerçekten cok iyiler ??
  • son zamanlarda o kadar çok insandan, o kadar çok tecrübe ve o kadar çok terim duydum ki, sıkıldım. inanın çok sıkıldım. adını ilk defa duyduğum şeylerin ne işe yaradıklarını, hangi sorunları iyileştirdiklerini bir başak burcu titizliği ile inceledim. çünkü 32 senedir kullandığım bir suretten bahsediyoruz. şu yukarıda, benim yazdığımdan önce yazılmış entry'yi de başka başka sitelerde okudum ve bu yüzden de pek samimi bulmadım söyleyeyim ama yine de yukarıdakinin haricinde de olumlu bir hayli yorum gördüğüm, olumsuz yorumlar da fake gibi görünen hesaplardan yapıldığı için hydrafacial ve altın iğne konusunda bu merkeze güvenmeye karar verdim.

    uzun araştırmalarla geçen zor bir süreç sonrası, bugün aldığım randevuyla birlikte hayatımda aldığım ilk cilt bakımı paketi önümüzdeki cuma bana uygulanacak. çok saçma ama bu yaşanıyor ve hayvani bir şekilde ekşi sözlük ve benzeri yerlerde bu tarz kurumlar ya da uygulamalar ile ilgili araştırmalar yapıyoruz ve onlara inanıyoruz. bu sebeple burayı her uygulamadan sonra bol bol editleyeceğim gibi görünüyor. süslü sözlüğe ya da kadınlar kulübüne yakışan bi entry olsa da sözlüklerin babası ekşi sözlük yazarı olduğum için deneyimlerimi buradan aktaracağım. abone olmayı ve beğenmeyi unutm... *

    edit -1- : bugün ilk seansımı aldım. yüzümdeki kızarıklıklar daha kırmızı, ilk defa cilt bakımı yaptırdığım ve yol da biraz uzun olduğu için çok yoruldum. yüzüm yanıyor, çünkü yüzüm en küçük milimetre karesine kadar altın iğne aplikatörü(?) tarafından delindi ve söylediklerine göre somon dna, leke kremi, kokusundan yola çıkarak kantaron yağı uygulandı yüzüme.

    randevu saatimden 20 dk kadar önce oradaydım, tam zamanında hydrafacial için uygulama odasına alındım. öncelikle yüzüme köpüklü bir şey sürüldü, azıcık bekledik sonra ise dermapeel ile meşakkatli bir yüz temizliği yapıldı. dermapeel dediğim de ucu metal değişik sesler çıkaran bi alet. sorunlu yerleri sıkıştırarak gözenekler ses dalgalarının da yardımı ile(?) iyice temizleniyor. dediğim gibi 32 senedir yüzümü evde temizlemek haricinde herhangi bir merkeze işlem yaptırmadığım için gözeneklerin temizlenmesi bir hayli zaman aldı. tam olarak ne olduğunu bilmiyorum ama daha sonra dermabrazyon adlı bir işlem uygulandı. haftaya arkadaşımla gittiğimde bunun da detayını öğrenirim.*hydrafacial makinesi ile gözenekler en dibine kadar temizlendi, çeşitli serumlar -sanıyorum ki hyalüronik asit, salisilik asit vs- uygulandı. dermapeel denen halt ne yalan söylemeli, acıtıyor ama dayanıyor insan. işleme alındıktan 2 saat sonra hydrafacial ve onunla birlikte yapılması gereken bakımlar bitmişti. biraz da renkli ışıklar saçan bir aletin altında bekledim. sonra ışıklar söndü, aletten bi ses geldi. ben de giriş katına indim. giriş katında mekanın sahibi selda hanım , annesi ve köpeği oturuyordu. ulan kadın halimle bir kadına hayran oldum resmen. güzel kadın maşallah, annesi de öyle. neyse, yüzüme uyuştucu krem sürdüler, bir süre selda hanım ve annesi ile oturduk. yarım saat kadar sonra bodrum katına indik. az evvel de söylediğim gibi yüzümün en küçük milimetresine kadar delik deşik oldum altın iğne uygulaması ile. derinlemesine yüz temizliğinden sonra bir de hassas cildime altın iğne uygulanınca acı içinde kıvrandım ama delikanlılığa leke sürdürmedim.*serumlar da uygulanıp işlem sona erince yüzüme sargı bezine benzer bir şey geçirip maske sürdüler. tuz odasına geçmem gerekiyormuş ama bilgilendirilmediğim için altın iğnenin uygulandığı odada uzanarak bekledim. geçerken baktım, tuz odası rengarenk dinlendirici görünüyordu. bir dahaki sefere kaçırmam. son olarak maskem çıktı, tuvalete gittim ve aynaya baktım. kıpkırmızı bir yüz, alev alev yanıyor-hala yanıyor- . rüzgar yüzüme değince rüzgarın kıymetini anladım. teşekkürler rüzgar.*

    işlemlerin hepsi tamamlandığında giriş yaptığım saatin üzerinden 4 saat geçmişti. yaklaşık 4 kişi yüzümle ilgilendi. her biri yaptıkları işlemler hakkında beni bilgilendirdiler. belki prosedür böyledir, bilmiyorum. şu an bilmemne serumu uyguluyorum, şu an gözeneklerinizi temizliyorum vs. şeklinde mütemadiyen bilgiye boğuldum ve hiç anlamadığım konular hakkında bilgi sahibi oldum. yüzümle ilgilenen iki hanım gayet nazikti ama zaten diğer ikisi de küçük görevleri yerine getirdiler. hoşsohbet ve tatlı insanlardı her biri, benim canımın acıyacağı zamanlarda, onların canı acıyormuş gibi sesler çıkardılar. sevindim, benim tenimi kendi tenleri gibi hissediyorlar gibi geldi bana.

    şimdilik yüzümde hiçbir artısını göremesem de -ki zaten 6 saat anca oluyor uygulama yapılalı- aldığım hizmetten memnun kaldım diyebilirim. zaman geçtikçe burayı güncellemeye devam edeceğim; memnun kalırsam halkımız da faydalansın, memnun kalmazsam insanlar paralarını boşa harcamasınlar diye.

    edit-2-: ikinci seansımı alalı henüz bir gün oldu. yine kırmızı bir elma gibiyim. öncelikle ilk seansı aldıktan sonraki günlerden bahsedeyim: ilk 2-3 gün bakımı uygulayan kişilerin tavsiyelerine uyarak bephantol cilt bakım kremi ile yüzümü nemlendirdim ve yüzümde altın iğnenin yarattığı hasarların iyileşmesini kolaylaştırdım. ben ürünleri, uygulamaları, tonikleri birbirine karıştırmayı seven biri değilim. okula giderken makyaj yapmam gerektiği ve artık da fondoten kullanamayacağım için clinique'in 40 güneş koruma faktörlü bb kremini aldım. tabii cildimin nemini de koruması gerekiyordu. bu sebeple yine clinique'den yüzü 72 saat boyunca nemlendirmeyi vaat eden bir yüz kremi ve yine clinique'den 96 saat boyunca göz çevresini nemlendirmeyi vaat eden bir göz çevresi kremi aldım ve bephantolu bıraktıktan sonraki gün nemlendirici kremleri uygulayıp üzerine bb kremimi sürdüm. beni gören hanım arkadaşlar yüzümün parlıyor olduğunu, yüzüme bir hoşluk geldiğini söylediler. yanağımdaki birkaç scar görünümlü lekenin azaldığını iddia ettiler, gözeneklerimin tertemiz olduğunu savundular. ben bu konularda çok dikkatsiz ve özensiz biri olduğum için onlara inandım. tabii aynaya baktığımda ve tenime dokunduğumda da daha pürüzsüz ve renk eşitliği olan bir suret ile karşılaştığımı söyleyebilirim. temizleyici olarak la roche'un effaclar serisinin temizleme jeli, temizleme toniğini kullandım ve uyumadan önce de yüzüme effeclar'ın duo (+) diye geçen kremini sürdüm. seldie'de de birkaç ürün önerilmişti ama bu konulara hakim bir arkadaşımın yorumlarını dinleyerek o ürünleri almamıştım. şimdilik böyle devam edeceğim sanırım.

    2.seansımı alana dek suretimin gösterdiği gelişmeden gayet memnundum. 2.seans sonrasından daha da memnun olacağımı hissediyorum. aşağı yukarı birinci seans gibi ilerledik lakin birkaç farklı koku, birinci seanstan farklı olarak bir de peeling uygulandı yüzüme. bu entry'nin bir yerlerinde kantoron yağından bahsetmiştim ama bu hafta sorduğumda kantoron yağı kullanmadıklarından bahsettiler. yanlış anımsadım demek ki, o yanlışı da düzelteyim. hydrafacial uygulamasını yapan hanım efendi aynı olsa da bu kez altın iğne uygulamasını selda hanım yaptı. değerlendirmediği küçücük bi nokta dahi kalmadı yüzümde. uyuşturucu falan hak getire. 36 iğne aynı anda giriyor yüzünüze ve elbette can acıtıyor ama sonucu iyi olacak diye katlanıyoruz. değiyor ama bence. seans tarihlerimi bile daha güzel görünmeyi istediğim bir tarihe göre seçmiştim ama olmadı. güzelliğimi kendime saklayacağım artık ne yapalım.*altın iğne uygulamasından sonra klasik maske uygulandı ve tuz odasına geçtim yarım saat kadar orada uzandım. birçok şey hayal ettim radyo voyage eşliğinde renkten renge giren ışıklarla, "kadınlar" dedim, "ne garip varlıklar, nelere katlanıyorlar daha güzele ulaşabilmek adına." şaşırdım halimize ve gülümsedim. çıkışta bana leke kremi verdiler minik bir kutu içerisinde. effeclar duo yerine onu kullanmayı düşünüyorum bi süre. onu da ekleyeyim.

    3.seansımı sömestr tatilinden sonra 7 şubat'ta alacağım. bu kadar ara vermek doğru oldu mu bilmiyorum ama cildi dinlendirelim bakalım 2 ay kadar. sonrasında yine yazacağım elbette.
hesabın var mı? giriş yap