self awareness *
-
ing. özbilinç
-
-
bireyin öz farkındalığını, başka insanlardan ve şeylerden ayrı bir varoluşa sahip olduğunun bilincinde olmasını ifade eder.
-
azı başkasına, çoğu kendine zarardır.
-
(bkz: kendini bilmek)
-
kendini küçük görmek de değildir, büyük görmek de değildir. kendini bilmektir.
bu ne demek ? örnek; herhangi bir konuda kendini pazarlamanda bir sakınca yok, bu kendini büyük görmek falan değil, elbette reklamını yapacaksın ki istediğin şeyi başarmak için.
ama, en nihayetinde yüksek bi egoya kapılıp büyüklük de taslamamak gerekli. neden, çünkü ters teper, fazla reklam nasıl ters tepebilirse aynen o şekilde. bu çok hassas bi çizgi, o nedenle bunu başarabilmek hayattaki ciddi manada zor şeylerden birisi aslında. -
blindsight romanında zeka için gerekli olmadığı hatta evrimsel açıdan organizmaya bir yük teşkil ettiği kuramı işlenmiştir peter watts tarafından.
ayrıca: (bkz: çin odası) -
felsefi antropolojinin kurucularından helmuth plessner bu konuda gülümseme'ye özel bir önem verir, hatta bu isimde bir yazısı vardır. ona göre "gülümsemek insanın egzantrik konumlanışına ayna tutar." egzantrik konumlanış plessner'e göre insanı hayvandan ayıran şeydir, insanın kendi konumunu terk ederek kendine dışarıdan bakabilme kabiliyetini böyle adlandırır (çok kabaca). gülümsemek insana özgü bir iştir, hiç bir hayvan gülümseyemez, çünkü gülümseyebilmek için insanın bir şeyin farkında olduğunun farkında olması gerekir.
-
yapay zeka - insan - hayvan ayrımındaki asıl nokta.
-
türkçe'de self-awareness derken daha çok içsel öz-farkındalık kastediliyor, yani (bkz: internal self-awareness). bu, sizin nasıl bir insan olduğunuzu bilme seviyenizle alakalı bir şey ve temel başlangıç noktası "kendinize dair bildiğiniz şeyleri unutun ve doğru soruları sorarak kendinizi yeniden tanımlayın".
ancak bence daha da güzel bir kavram var: dışsal öz-farkındalık. (bkz: external self-awareness) bu ise daha çok, dünyanın geri kalanıyla nasıl bir etkileşim içerisinde olduğunuzu belirten farkındalığınız. bu durumu, bir kamera lensinin baktığı yön ile kameranın arkasında kalan bölüm gibi düşünebiliriz, tamamen iki farklı açı. bir kişi, kendisiyle alakalı detaylı bir içgörüye sahip olmadan diğer insanlarla bir arada olduğunda nasıl bir konumda olduğunu görebilir. ingilizce'deki tam karşılığı ise: (bkz: how you fit in with the rest of the world).
velhasılıkelam, üzerine düşünülesi, güzel kavramlar.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap