• bulunduğu mevki ve geçmişindeki birikiminin, kariyerinde hiçbir dalkavukluk yaratmadığı nadir sanat adamlarından birisidir.
    antalya büyükşehir belediye tiyatrosu'nun albay kuş adlı yeni oyunlarının gala gecesinde gözlemleyebildiğim kadarıyla son derece tevazu sahibi, samimi ve sahici bir insan olan selim gürata, oyun boyunca yüzündeki hoş tebessümle sahneyi seyretmiş ve oyun içinde seyircilerle bire bir etkileşim içinde olunan sahnelerde (ki bu sahnelerden birinde o da bu etkileşime dahil edilmiştir) oldukça sakin tavrıyla gönlümü cezbetmiştir.

    gelelim şu dalkavukluk hadisesine.
    oyunda tek gram emeği geçmediğini bildiğim müfit kayacan sahneye davet edildiğinde, " yaşasın halk tiyatrosu, biz halkız çünkü, halk oyuncularıyız, evet halktanız, hı hı halk " zırvalarında gereksiz bir tirada koyularak salondaki malum devlet tiyatrosu oyuncularını tahrik etmeye çalışmıştır.
    kaldı ki, oyunun yönetmeni ve başrol oyuncusu da tastamam devlet tiyatrosu kökenli kişilerdir.
    bu şoven nutuktan sonra sahneye davet edileceğini bilen ve fakat bu anonsu beklemeden sahneye çıkıp oyunculara teker teker eliyle öpücükler gönderen selim gürata, " yaşasın tiyatro, yaşasın insan; hepsi bizimdir bu oyuncuların, devlettekiler de buradakiler de, hiçbirinin hiçbirinden farkı yoktur " gibi güzel bir ayar vererek kayacan'a, emin adımlarla inmiştir sahneden.
    ve at kuyruğunun üstündeki sivrisinek misali, bulunduğu ortama faal olarak hiçbir katkısı olmayan müfit kayacan, sahne üzerinde kalmaya devam emiştir bir süre daha.

    eh, eğitimsizliğin ezikliği bazen edep dinlemiyor.
  • en sevdiğim özelliği sıkı hayvansever olmasıdır. çok güzel adamdır. hani böyle hayatınız boyunca mutlaka 1 kere de olsa sohbet etmeniz gereken adamlardan.
    ve her böyle mükemmel insanın yaşadığı gibi ülkemizde hakettiği değeri görememektedir.
  • aynı zamanda bayağı ahmet hamdi tanpınar’a benzemektedir. hiç konusunun geçmemiş olması çok ilginç.
hesabın var mı? giriş yap