*

  • $elale yerine cogu insanin kullanmaktan utanmadigi kelime.
  • semir aslanyurek'in yonettigi, hulya kocyigit'in uzun zamandan sonra sinemaya dondugu, ayrica tuncel kurtiz ve fikret kuskan gibi oyunculara sahip antakya'da cekilen film.
  • belgesel film niyetine çekilseydi belki eyvallah diyecegimiz, ama konulu ve hem de sanatsal film amaciyla çekildigi için acemice denmeyi hakeden, kör gözüm parmagina seviyesinde sosyal siyasal mesajlar vermeye çalışan, naif bir sinema dili olan basarisiz film...
    yönetmenin aklı ve dünyayi izleme / anlama kabiliyeti de filmin geçtigi 1950'li yıllarda takılıp kalmiş herhalde, dedirten süslü püslü gazoz agaci cinsi bir film yani...
  • bir emir kusturica denemesi yapalım haydi allah deyip bana göre başarısızlıkla sonuçlanmış proje. aynen emir abimizin filmlerindeki gibi anlamsız orta dövüşleri ve bunlara kayıtsız kalan ilginç halk tiplemeleriyle dolu bir film. başlangıçta gerçekten başarılı bir teknikle yapılmış sahneyle amanın, mistik bir öykü ile bezenmiş çılgınlık diye başladığınız filmimiz bir cümbüşe, bir gırgıriye'ye dönüyor.

    eleştiri biter mi? bitmez!

    duygusal sahnelerin alabildiğince üzücü olduğu ve bunun gereksiz olduğu, konu olarak asla net bir temasının olmadığı [darbe öncesi kanayan türkiye resmi denmezse] en son olarak da ölümüne geçişlerin kullanıldığı olmamış film.
  • geçen sinemada fragmanını izledikten sonra "bu ne şimdi?" tepkisini verdiğim film. sanırım insanlar böyle desin diye çekilmiş zaten. gidip izlemiycem o ayrı.
  • kusturicadan ziyade fellini (özellikle amarcord filmi) özentisiyle çekildiği besbelli olan,amacına ne yazık ki ulaşamamış bir film.fellini'nin mussolini'yle inceden dalga geçmesini,türkiye'de adnan menderes'e uyarlamaya çalışmış yönetmen.ama fellini'nin inceliği ve hicvinden nasibini alamadığı için kör gözüm parmağına,heleki siyasetten çok daha az nasibini alması gereken bir film için fazlasıyla didaktik bir anlatım tutturmuş.menderes'e hiçbir sempatim olmamasına rağmen,sanat eseri olma iddiasındaki bir filmin bu derece taraflı davranması,güzel olabilecek bir fikri "bu ülkenin başına ne geldiyse menderes yüzündendir" söylemine dönüştürmesi yazık olmuş.

    ayrıyetten kimsenin değinmemesi üzücü;bütün bir türk sineması tarihinde çok az filme böylesi berbat bir oyunculuk nasip olmuştur.aykut oray'ı tenzih ederekten,oyunculuğu gördükten sonra gülben ergen'in "dadı" filmindeki performansını mumla arayacaksınız diyebilirim.
    ve ayrıyetten evet,nurgül yeşilçay soyunuyor,görebilirsiniz*.

    daha iyi bir oyunculuk ve daha tarafsız bir duruş ile çok iyi olabilecek bir filmken,hata üstüne hata yapan harcanmış bir film olmuş.ama semir aslanyürek'ten umut kesmeye lüzum yok,zira yeteneksiz bir adam olmadığı besbelli;baştan sona (çok rahatsız edici olmasada durmadan,gereksiz yere hareket eden kamerayı saymazsak) güzel görüntülerle anlatmayı becerebilmiş hikayesini sonuçta.özellikle baştaki siyah beyaz sahne* çok güzel,çok ustaca çekilmiş.
  • basit yönetmen hatalarıyla dolu film. en baştan sona kadar bu var. oyuncu yönetimi de caponsever kişinin dediği gibi de berbat. iki kardeşin biri, hatay türkçesi diğeri maraş türkçesi konuşuyor. ayrıca kimse aynı şiveyi konuşmuyor. daha bir sürü hatalı detay var. ben açıkcası pek de umutlu değilim arkadaştan. hele ki o çılgın kamera hareketleri ve gözleri kusturan geçişleriyle yakışık almadı.
  • geçişler hakikatende özentice idi buna karşılık görüntü yönetiminin hakkı verilmelidir sanırım.
    pastel mi diyeyim,ne diyeyim bilemedim ama filmin renkleri çok güzel kullanılmıştı.usta işi bir görüntü yönetmeninden söz edilebileceği kesin.

    sinan çetinlerin,mustafa altıoklar'ların lafının geçtiği bir sektörde,semir aslanyürek'in en azından bu filmiyle kötünün iyisi bir iş becerdiğini,zanaatiyle olmasada iyi niyetiyle gözüme girdiğini söylemelim.oyuncu yönetimi konusunda tecrübelendiğinde,didaktizmden kaçındığında kalburüstü yapımlara imza atabileceğine dair bir önsezim olduğunuda eklemeliyim.
  • zor koşullarda çekilmiş olması yüzünden semir aslanyürek'in hatalarını görmezden gelmemizin beklenmemesi gereken film.semir aslanyürek'ten çok daha zor koşullarda çalışan zeki demirkubuz veya nuri bilge ceylan gibi yönetmenlerin filmlerinde zor koşulların ekrana hiç yansımamış olması,merhamet için yalvarmak bir kenara yetenekleri ve mükemmeliyetçilikleriyle bizi şaşırtmaları göz önünde bulundurulursa,oyunculukların gerçekten vasat oluşunu,didaktizmi belirtmemek emeğe saygı değil kalenderlik olacaktır.

    sonuç olarak kadromuzda ali sürmeli,aykut oray,tuncez kurtiz gibi kalburüstü oyuncular varken "bütçesi düşüktü,koşullar kötüydü" diyerek polyannacılık yapmak yukarıda bahsi geçmiş gerçekten düşük bütçeyle çalışan yönetmenlere haksızlık olacaktır.
hesabın var mı? giriş yap