*

  • aslen selpak diilse de sattıkları, selpakçı çocuk markasını tescil ettirmişlikleriyle dolaşırlar kaldırımlarda.

    ilk başlarda koli koli kağıt mendil sattıklarına bizzat sahip olmuşsam da şimdilerde** o kağıt mendilleri kendilerine vitrin eylemiş, o çatlamış, ufacık ellerinde kullanmadan, satmadan eskitenlerdir.

    kara kurudurlar...

    ayrıca (bkz: abi yüz bin versene).
  • selpak satmayarak paradoks yaratan veletler.
  • cep telefonu olanı da mevcuttur..cep telefonundan çaldığı müzikle sokak ortasında oynadığı bile görülmüştür..gene de çocuktur işte cep telefonu olması garip gelse de onun yaşındakilerin neleri yok ki sanki ama yine de bi ikilem cep telefonun olması..sanki olamazmış olmamalıymış gibi ne de olsa selpakçı çocuk..ama çocuk işte..
  • benim için, muzodur o adam. dokuz eylülün dokuz çeşmeler kampüsüne girip çıkan herkes karşılaşmıştır onunla. hocalardan daha çok tanınır. ben okula kayıt olurken bana selpak satmıştı. ben okulu 7 yılda bitirdim. askerliğimi yaptım geçenlerde okula uğradım. bana hala selpak satmaya çalışıyordu. bağlı bulunduğu okulun öğrencilerinden daha istikrarlı bir adamdır kendisi. deminden beri adam diyorum, hakkaten adam oldu çünkü, ben okurken o evlendi.
    benim tanıdığım selpakçıların kıralıdır. yılışmaz, duruşu vardır, pazarlama tarzı vardır.
  • pazarlamadan geçemeyen arkadaşlarımıza gidip kendisinden ders almasını önerdiğimiz kişidir kendisi..youtube'da da eğitici ders notları bulunmaktadır..
  • sirinevler'de (bkz: bahcelievler) ceteleri olan ve gayet organize calisan cocuklardir. bir tanesi gelip bana selpak satmaya calismisti. yanimdaki arkadaslar "alma" dediydi ama ben almistim. sonra hemen bi tane daha cikartti "sunu da alsana" dedi, "yok, mok" dedim ama pesimi birakmiyor yapisti, neyse siyam ikizi gibi gidiyoruz ama ben inat ettim almiycam. boyle 3 sokak ilerledik bu birden geri dondu ordan baska bi cocuk geldi bu sefer bu yapisti. arkadaslardan aldigim bilgiye gore sinirini gectigim icin nobetini diger arkadasina(muhtemelen kardesine) devretmis..

    sattigi selpagi almayinca tekme atan modeli de gorulmustur..
  • bugün bana "abla selpak alır mısın" dedi içlerinden biri. "teşekkür ederim" dedim, yürüdüm. "ama sen çok güzelsin dedi arkamdan" döndüm baktım benden bin kat güzeldi, ben bir sürü boya, afilli elbiselerle bile onun pejmurde hali kadar güzel diildim gerçekten. "sen de çok güzelsin" dedim. "ama beni kimse sevmiyor" diye yanıtladı. bir an gözlerim doldu, "beni de! ne tesadüf" dedim. "ama benim hiç param yok" dedi. şansa bak ki benim de yoktu "benim de" dedim. "o zaman al bu mendilleri sen sat" dedi, uzattı mendillerini... "sağol" dedim başını okşayıp, selpakçı çocuk bana acıdı...
  • üç kişi barın önünde sigara içiyoruz, öle muhabbet ediyoruz falan, sonra üçüde selpak satan çocuklar geliyor yanımıza ve diyalog şöyle gerçekleşiyor:

    ben:e
    selpakçı1:s1
    selpakçı2:s2
    arkadaşım:a

    s1: abi, abla selpak alın abla okuyamıyoz paramız yok bır bır
    a: kaybolun lan!
    s2: nolur alın ya
    e: bak a kızdımı çok asabi olur hee
    s2: bi kafada bayarım!
    e: hönk? *
    a: ne diyon lan sen?
    s2: sana diyom kodummu oturturum haa?
    a: lan kaybol sikicem belanı
    s2: kimi sikiyon lan?
    a: töbe töbe siee aq
    s2*: mır mır mır
    a: bak hala konuşuyo velet yaa
    e: olum sakin ol lan
    s2: gelsene göt
    a*: gel buraya gel
    s2*: piçç
    a: te allam ya
  • dün yürürken bir tanesi yanımıza geldi ve kız arkadaşıma abla lütfen bir tane alın diye peşimize takıldı. dayanamayıp bir tane alayım diye çıkarttım cüzdanımı ne kadar diye sordum, çocuk 2 saniye düşündü "eee tanesi 2.5 lira abi 2 tanesi 5 lira" dedi. cüzdanımı yavaşça cebime koyup yürümeye devam ettim.

    hayır şimdi neyin nesiydi bu? dilenciliğin utanmazlığı tek kelimeyle. kağıt mendil dediğin 50 kuruş olur, 75 kuruş olur 2.5tl nedir yani? neyin uyanıklığı ve yüzsüzlüğü bu? olayı ama o sadece bir çocuk olarak değerlendirmek bence mümkün değil. 50kr deseydi -normal fiyatı budur- parasını verir peçetiye de almazdım. arsızlık diz boyu...
  • ticaret anlayışı beklenmemesi gereken küçücük çocuklardır. yaşları takribi 5-12 arası değişir. bu yaştaki çocuk bırak anlık olarak hesap kitap yapmayı, saymayı bile bilmeyebilir eğitim durumuna göre. senden benden maddi durumu çok daha zayıftır, neredeyse tamamı eğitimsiz, kültürsüz ailelerde yetişmiştir.. tabii ona yetişmek dersen..

    şimdi bu ufacık çocuktan ticaret anlayışı beklemek nedir? 100 lira bile dese nazikçe gülümsersin, 1 liraya olmaz mı dersin, üzmeden pazarlığını yaparsın. parası karşılığında peçeteyi vermezse almayacağını söylersin.. çocuktur bu, hata yapar. haliyle senin üzerindeki 500 liralık paltoya, 400 liralık gözlüğe, 200 liralık ayakkabıya imrenir. zaten aldığı paranın çoğunu, belki de tamamını ona şiddet uygulaması kuvvetle muhtemel olan ailesine götürecek. bu çocuğa 1 değil 2 lira bile versen ölür müsün? paran yoksa tabii ki verme ama varsa da 1 yerine 2,5 dedi diye çocuğa kızmak doğru bir davranış değil bana göre.. hepimiz hayatımızın her anında selpakçı çocuk olabilirdik. bunu unutmamak lazım. düşünmesi gereken onlar değil, biziz bu durumda. maliyetine alınca zaten o çocuğa iyilik yapmış olmayacaksın. bakkaldan almak isteyen 50 kuruş ucuzuna zaten 100 metre ileriden de alabilir..
hesabın var mı? giriş yap