• furkan suresi 38, 39 ve 40. ayetlerde bu kavimden şöyle bahsedilmektedir:

    "ad'ı, semud'u, ress halkını ve bunlar arasında birçok nesilleri (yok ettik). biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik. andolsun, onlar, üstüne felaket yağmuru yağdırılmış bulunan o ülkeye uğramışlardır; yine de onu görmüyorlar mıydı? hayır, onlar dirilmeyi ummuyorlardı. "
    (bkz: sadakallahulazim)

    http://www.dunyahayati.com/uygarliklar.html adresinde semud kavmi ile ilgili şöyle bir açıklama mevcuttur:

    allah'ın dinine karşı gelmelerinden ve azgınlıklarından dolayı allah tarafından helak edilerek yok edilen topuluklardan biri de semud kavmidir. kuran'da bildirildiğine göre semud kavmi, gücü ve zenginliği olan, birçok sanat eserine sahip bir topluluktu. semud kavminin bu özelliklerini bildiren ayetler şöyledir:

    (allah'ın) ad (kavminden) sonra sizi halifeler kıldığını ve sizi yeryüzünde (güç ve servetle) yerleştirdiğini hatırlayın. ki onun düzlüklerinde köşkler kuruyor, dağlardan evler yontuyordunuz. şu halde allah'ın nimetlerini hatırlayın, yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın. (araf suresi, 74)

    bir başka ayette ise semud kavminin içinde yaşadığı ortam şöyle tarif edilmektedir:

    "siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?"
    "bahçelerin, pınarların içinde,"
    "ekinler ve yumuşak tomurcuklu göz alıcı hurmalıklar arasında?"
    "dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz." (şuara suresi, 146-149)

    bu yaşadığı refah ortamı içinde şımaran semud kavmini allah'ın azabı ve ahiret hayatı ile uyarıp korkutması için allah, hz. salih'i elçisi olarak görevlendirmiştir. hz. salih kendi kavmi içinde tanınan biridir ve kavmi onun, kendilerini içinde bulundukları sapkınlıktan uzaklaşmaya çağırması karşısında şaşkınlığa düşmüştür. salih peygamber'in anlattıklarına halkın çok az bir kısmı uymuş ve çoğu ise anlattıklarını kabul etmemiştir.

    hz. salih'i inkar edenlerin başında kavmin önde gelenleri vardı ve bu kişiler sahip oldukları maddi güce dayanarak peygamberlerine karşı düşmanca bir tavır takındılar. hz. salih'e inananları güçsüz duruma düşürmeye, onları baskı altına almaya çalıştılar. hz. salih'in kendilerini allah'a ibadet etmeye çağırmasına öfke duyuyorlardı. bu öfke sadece semud halkına özgü de değildi aslında; semud kavmi, kendisinden önce yaşayan nuh ve ad kavimlerinin yaptığı hatayı yapıyordu. bu nedenle kuran'da bu üç toplumdan şöyle söz edilir:

    sizden öncekilerin, nuh kavminin, ad ve semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? ki onları, allah'tan başkası bilmez. elçileri onlara apaçık delillerle gelmişlerdi de, ellerini ağızlarına götürüp (öfkelerinden ısırdılar) ve dediler ki: "tartışmasız, biz sizin kendisiyle gönderildiğiniz şeyleri inkar ettik ve bizi kendisine çağırdığınız şeyden de gerçekten kuşku verici bir tereddüt içindeyiz. (ibrahim suresi, 9)

    semud kavmi salih peygamber'e karşı gelmekte kararlıydı, hatta onu öldürmek için plan dahi yapıyorlardı. dünya hayatının geçici süsleri ile aldanarak bunların hiçbir zaman yok olmayacağını zanneden semud kavminin önde gelenlerini, salih peygamber "siz burada güvenlik içinde mi bırakılacaksınız?" (şuara suresi, 146) sözüyle uyarmıştır. gerçekten de bu kavim, allah'ın kendilerine vereceği azaptan habersiz olarak azgınlığını şiddetlendirmiştir. ve hz. salih'e "ey salih, eğer gerçekten gönderilenlerden (bir peygamber) isen, vadettiğin şeyi getir, bakalım" (araf suresi, 77) diyebilecek kadar inkar ve kibirde ileri giden bu topluluğa hz. salih, allah'ın kendisine vahyetmesiyle, üç gün içinde helak olacaklarını bildirmiştir. (hud suresi, 65)

    nitekim gerçekten de hz. salih'in uyarısı gerçekleşmiş ve semud kavmi helak edilmiştir:

    o zulmedenleri dayanılmaz bir ses sarıverdi de kendi yurtlarında dizüstü çökmüş olarak sabahladılar. sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. haberiniz olsun; semud (halkı) gerçekten rablerine (karşı) inkar etmişlerdi. haberiniz olsun; semud (halkına allah'ın rahmetinden) uzaklık (verildi.). (hud suresi, 67-68)

    yeryüzünda yaşamış hangi kavim olursa olsun, ne kadar büyük bir zenginlik ve ihtişama sahip olduğuna bakılmaksızın, azgınlık gösterdikleri takdirde allah tarafından helak edilmişlerdir. bugün, semud kavminden, peygamberlerini öldürmeye varacak kadar azgınlaşan insanların ne elde ettikleri mallarından, ne de güçlerinden hiçbir eser yoktur. isimleri dahi bilinmeyen bu insanların yaşamı, tüm diğer inkarcılar gibi cehennem hayatıyla son bulmuştur. bu, her insanın ibret alarak düşünmesi gereken bir sondur.
  • allahın ciddi şekilde tersine giden ve belasını bulan bir kavim.

    araf (73) semûd kavmine de kardeşleri salih'i peygamber olarak gönderdik. dedi ki: "ey kavmim! allah'a kulluk edin. sizin için ondan başka bir ilah yoktur. gerçekten size rabbinizden (benim peygamber olduğumu gösterecek) açık bir delil geldi. işte size bir mucize olarak allah'ın şu devesi... bırakın onu da allah'ın mülkünde yesin, içsin. sakın ona bir kötülük etmeyin. yoksa sizi elem dolu bir azap yakalar."

    tevbe (70) onlara kendilerinden öncekilerin; nûh, âd ve semûd kavimlerinin; ibrahim'in kavminin; medyen halkının ve yerle bir olan şehirlerin haberleri ulaşmadı mı? peygamberleri onlara apaçık mucizeler getirmişti. (ama inanmadılar allah da onları cezalandırdı.) demek ki allah onlara zulmediyor değildi, ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.

    hud (61) semûd kavmine de kardeşleri salih'i peygamber gönderdik. dedi ki: "ey kavmim! allah'a kulluk edin. sizin ondan başka hiçbir ilahınız yok. o sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı.öyle ise ondan bağışlanma dileyin; sonra da ona tövbe edin. şüphesiz rabbim yakındır ve dualara cevap verendir.
    hud (68) sanki orada hiç yaşamamışlardı. biliniz ki semûd kavmi rablerini inkâr etti. (yine) biliniz ki semûd kavmi allah'ın rahmetinden uzaklaştı.
    hud (95) sanki orada hiç yaşamamışlardı. biliniz ki semûd kavmi allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi medyen halkı da uzaklaştı.

    ibrahim (9) sizden önceki nûh, âd, ve semûd kavimlerinin ve onlardan sonrakilerin ?ki onları allah'tan başkası bilmez- haberi size gelmedi mi? onlara peygamberleri mucizeler getirdiler de onlar (öfkeden parmaklarını ısırmak için) ellerini ağızlarına götürüp, "biz sizinle gönderileni inkar ediyoruz. bizi çağırdığınız şeyden de derin bir şüphe içindeyiz" dediler.

    isra (59) bizi, (kureyş'in istediği) mucizeleri göndermekten, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olması alıkoydu. (nitekim) semûd kavmine o dişi deveyi açık bir mucize olarak verdik de onlar bu yüzden zalim oldular. oysa biz mucizeleri sırf korkutmak için göndeririz.

    hac (42) ey muhammed! eğer seni yalanlarlarsa bil ki, onlardan önce nûh, âd ve semûd kavimleri de (peygamberlerini) yalanlamışlardı.

    furkan (38) âd ve semûd kavimlerini, ress halkını ve bunların arasında pek çok nesilleri de helak ettik.

    şuara (141) semûd kavmi de peygamberleri yalanladı.

    neml (45) andolsun biz, "allah’a kulluk edin" diye (uyarması için) semûd kavmine, kardeşleri salih’i peygamber olarak göndermiştik. bir de ne görsün, onlar birbiriyle çekişen iki grup olmuşlar.

    ankebut (38) ad ve semûd kavimlerini de helak ettik. bu, onların (harap olmuş) yurtlarından size besbelli olmuştur. şeytan onlara işlerini süslemiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. halbuki onlar gözü açık kimselerdi.

    sad (13) onlardan önce de nûh kavmi, âd kavmi, kazıklar sahibi2 firavun, semûd kavmi, lût kavmi ve eyke halkı da peygamberleri yalanlamışlardı. işte onlar da (böyle) gruplardı.

    mümin (31) iman etmiş olan adam dedi ki: "ey kavmim! şüphesiz ben, nûh kavmi, âd kavmi, semûd kavmi ve onlardan sonra gelen toplulukların başına gelen olayların sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum. allah kullarına asla zulmetmek istemez."

    fussilet (13) eğer yüz çevirirlerse onlara de ki, "ben sizi âd ve semûd kavimlerini çarpan yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım."
    fussilet (17) semûd kavmine gelince biz onlara doğru yolu göstermiştik. ama onlar körlüğü hidayete tercih etmişler ve yaptıklarına karşılık, alçaltıcı azap yıldırımı onları çarpmıştı.

    kaf (14) onlardan önce nûh kavmi, res halkı ve semûd kavmi, âd ve firavun, lût'un kardeşleri, eykeliler, tübba'ın2 kavmi de yalanlamıştı. bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.

    zariyat (43) semûd kavminde de ibretler vardır. hani onlara, "bir süreye kadar faydalanın bakalım" denmişti

    necm (51) şüphesiz o, önce gelen âd kavmini ve semûd kavmini helak etti ve hiç kimseyi bırakmadı.

    kamer (24) semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: "içimizden bir insana mı uyacağız? (asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz."
  • semud kavminin helakı: (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=mrmepyy_d3g)
  • tarihteki en tırt testlerden birine tabi tutulmuş hayali kavim. olm deveyle imtihana tutmak nedir ya?
    - bakın şu allah'ın devesi ve kesinlikle bu deveye bulaşmayın.
  • aman zenginleşmeyin, götünüz kalkmasın sonra çarpıverir temasında giden bir hikaye.

    tabi canlı yayında para sayan adama hiç bir şey olmadığını görünce insan sorgulayıveriyor. ha doğru bu dünya test ceza öte dünyada, e o zaman bu semud ne iş? tabi o istediğini istediği zaman yapar, cezayı istediği zaman verir. e abi o zaman bu semud ekibini az daha mütavazı yaratsaydı, karışma onu işine, şeklinde gider bunlar.
  • kamer suresi 28-29.ayetlerde ;" onlara, suyun aralarında paylaştırılacağını, (bir gün devenin ve bir gün de kendilerinin su içme nöbeti olacağını) haber ver; içme sırası
    kiminse o gelip suyunu alsın. bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çekip
    (deveyi) kesti."
    imtihan olarak kendilerine gönderilen devenin kesilmemesi gerekirken gidip deveyi kesmekle kalmayp heykelini yapıp ona tapmışlardır.
  • (bkz: cool story)
  • '' ve ne yaptı vadide kayaları oyan semûd kavmine? ''

    bahsedilen kayaları oyulmuş vardi %99 ihtimalle petra dır.
  • mevdudi , tefhimul kuran isimli tefsirinde bu kavimle ilgili şunları belirtir ;

    semud'un eserlerinden bazıları bugüne kadar gelmiştir. ben bunları aralık 1959'da gördüm. ülkeleri, medine ile tebük arasında, hicaz'da el-ulâ, hz. peygamber (s.a) zamanındaki adıyla vad'il-kura'nın birkaç mil kuzeyinde idi. yerliler bugün bile buraya el-hicr ve medain-i salih diyorlar. el-ulâ, hala bol su kaynakları ve bahçeleri bulunan yeşil ve verimli bir vadiyken, el-hicr terkedilmiş bir yer görünümündedir.

    burada, zayıf insanlar, birkaç yeşillik ve içlerinden biri hz. salih'in (a.s) devesinin su içtiği söylenen kuyu olmak üzere birkaç tane de kuyu var. şimdi kuru olan bu kuyu, türkler zamanında terkedilmiş askerî bir karargahın içinde kalmaktadır. bu yöreye girip de el-ulâ'ya yaklaştığımızda sanki şiddetli bir depremle baştan aşağı parça parça olmuş görünümü veren tepelerle karşılaştık. aynı tip tepeleri doğuya, el-ulâ'dan hayber'e yaklaşık 90 mil ve ürdün içlerinde kuzeye 30-40 mil kadar giderken de gördük. demek ki, uzunluğuna 300-400 mil, enine 100 mil uzanan (300-400x100 mil2) bir alan korkuç bir depremle yerle bir olmuştu.

    el-hicr'de gördüğümüz semud türü anıtlardan bir kaçına, akabe körfezi kıyısında medyen'de ve ürdün'de petra'da rastladık. özellikle petra'da semud ve nebatiye eserleri, yanyana bir arada olup üslupları ve mimari özellikleri, şekilleri birbirinden öylesine farklıdır ki, bunları inceleyen biri onların ne aynı çağda, ne de aynı ulus tarafından yapılmadığını hemen farkeder. ingiliz müsteşrik daughty, kur'an'ın gerçek olmadığını güya kanıtlamak için el-hicr'de bulunan eserlerin semud tarafından değil, nabatiler tarafından oyulduğunu iddia etmişti. oysa, kayalardan ev oyma sanatı semud'la başlamış ve binlerce yıl sonra i.ö 2. ve 1. yüzyıllarda nebatiler tarafından önemli ölçüde geliştirilmiş, petra'dan yaklaşık 700 yıl sonra oyulan ellora mağaralarında doruğuna ulaşmıştır.
  • ad ve semud kavmi şuan ( (bkz: erhan özyiğit) programında göbeklitepeyle ilişkilendiriliyor, illuminati kartlarından hidden city kartı da buna işaret deniyor, ben baya baya inanıyorum..
hesabın var mı? giriş yap