• ravy magnifique üstadımızın davullarını çaldığı,azeri kökenli,nar hanım,ham meyva,anatoliv,takalar,ve jest albümlerini yapan eşşek gibi bir halk müziği repertuarına vede bir quartet'e sahip kopuz felan da çalabilen hanım.
  • fransa'da yaşayan, türk müziği ile caz kültürünü gayet başarılı ve özgün bir şekilde biraraya getirebilmiş yetkin fakat pek tanınmayan müzisyen. kalan müzikten çıkmış iki albümü mevcut.
  • perküsyonda lari dilmen.
  • sadece sarki soylerken degil konusurken de insani etkisi altina alan o bulutsu sesin sahibi. bati soundunda halk muzigi soylenecek ve rahatsiz etmek ne demek, ihya edecek dinleyeni! o bunu yapiyor.
  • google’da aratmadan, sesinden bir resim çizmek istiyorum önce. sonra karşılaştıracağız fotoğrafıyla. adettendir, önce kilosu hakkında atıp tutmalı sanki ama yapasım gelmiyor. sesin cüsseyle bir ilgisi olmadığını biliyorum çoktandır. kapkara dalgalı saçlı, beyaz tenli bir kadın olmalı senem abla; tezatsızından ama, yanağı pesten tize giderken kızaracak kadar yolda. elmacıkları olmalı mutlaka inişli çıkışlı, şakaklardan saçlarına ulaşırken yumuşayıp, durulan... dudakları ince olsun kıvamında; o r’ler ve l’ler nasıl yutulur böyle un kurabiyesi gibi dağılarak başka türlü bir ağızda! hem yumuşak hem sert bir yüz kaç türlü çizilebilir bilmiyorum ama öyle bir yüzü olmalı. hadi arat; yenge kızının allı yanaklarını öperken sesiyle bir çapkın, ısrarlı soluyan fettan gözlerin karasını hayallemeye takatin kalmadı madem...
    hiç fena değilsin bu işte zazie, miyobunun diyeti bu olmalı... ya da çok fenasın.
  • yurdumda kıymeti haalaa yeterince anlaşılamamış sağlam müzisyengillerden muhterem ablamız, bacımız, dişi rol modelimiz...
  • jest albümü nefis olan caz sanatçısı. o müthiş sesiyle türküleri ne güzel de yorumlar. o da türkiye'de yitip giden bir çok değerden biri... dünya çapında popüler olabilecekken hala ülke sınırlarında kalan bir sürü bağlama sanatçısı da cabası.
  • millennium falcon'dan sonra aldığım en güzel teselli sinem diyici'nin "tell me trabizon" albümüydü. içinde nenni, laleler, çay elinden gibi aşmış yorumlar vardı. arzu gızım'ın da şahane bir yorumu bulunuyordu albümde. o aralar haftada en az iki üç defa döndürdüğüm bir albümdü. daha sonra takalar albümünü dinleyip beğenemeyince soğumuştum kendisinden.

    bugün tesadüfen gördüğüm üzere 90'larda bir ara sextet olup daha sonra quartete indirgenmiş grubu.
hesabın var mı? giriş yap