seni görmeseydim
-
bir şarkıyı dinlerken insana geçebilen bütün hüzünleri nağmesinde, sözlerinde ve nefis yorumunda bulduğunuz güzel eser.
bestesi yılların ötesinden şükrü tunar'a, sözleri ve yorumu günümüzden sıla'ya ait. sadece bu şarkı için bile arşive katılacak bir albümden*
içimde bir sıkıntı var
akşam çöktü ondan mı
seni görmeseydim
yoklar mıydı bilmem bu hasret ağrısı
davetsiz bu hayatın mutlaktır oyunları
kaybettik mi yoksa kazandık mı
ben sustum cevabını
seni görmeseydim
yoklar mıydı bilmem bu hasret ağrısı
zamanı vakti var derken o gün geldi çattı
açtım gül kokan gül kurusu bakan o eski sandığı
davetsiz bu hayatın mutlaktır oyunları
kaybettik mi yoksa kazandık mı
ben sustum cevabını
evimde hem de baş köşede
yerin var sakladığım
sen gittikten sonra
senden ala aşk var mı sormadım
eserde serkan çağrı'nın klarnet sololarına da şapka çıkarttığımı belirtip, şarkıyı dinlemeye devam edeyim. bulun buluşturun siz de dinleyin efendim... -
kalp ağrısı yapıyor efendim.
-
"sen gittikten sonra
senden ala aşk var mı sormadım ..." cümlesi ile eriten , bitap düşüren , gözleri yaşartan , efkarlardan efkar beğendiren arşivlik eser... -
"rakı iç,rakı iç,rakı iç" diye bağıran bir şarkı.
serin bir havada,balkonda meze ve rakının yanına ideal bir üçüncü takım arkadaşı. -
sıla da güzel yorumlamıştır bu şarkıyı.
-
dinlerken rakıdan başka bir şey içilmezmiş gibi geliyor.
rakı bu şarkıya, bu şarkı rakıya yakışıyor.
rakı içer gibi dinlemek lazım sanki, sakin, dağıtmadan ve bol hüzünle..
"kaybettik mi yoksa kazandık mı,
ben sustum cevabını." -
ezginin günlüğü'nün son 10 yıl içinde yaptığı, albümü alıp götürmeyen ama gizli müritlerini yaratan hatta biraz incesaz'a yakın şarkılarını andırdı bana... dinlenir, kadeh de kalkar...
-
an itibariyle arka arkaya 8. kez dinlediğim şarkı.. yurt dışında yurt köşelerinde iyi arkadaşlık ediyor hüzünlü bir cuma akşamı.. cinide çıkardı lambadan.. gonul rakıyla içmek ister tabii, ama nevale yok nafile..
-
sıla'nın yine yarayı verdiği şarkıdır.
şarkının dinlendiği yer acıyı daha da arttırıyor. mesela bozcaada'dasındır. güneşi batırmak için adanın en batı noktasına; polente feneri'ne gitmişsindir. telefon doğru dürüst çekmez. mini buzdolabı buzla doldurulmuş, içine bir şişe viski yatırılmıştır. çocukluk arkadaşınız çıkarır telefonunu ve bu şarkıyı açar. sonrasını kelimelere dökmek çok zor. -
günün hangi saati olduğu farketmez, dinlersiniz; akşam çöker üzerinize. öyle.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap