*

  • sözleri şu şekildedir:

    küsüratlar tamam tüm tamamlar eksik
    tüm kalanlar itilir atılır bi sensizlik
    ben bu dertle nereye gitsem rezillik
    ama yine isterim ki evlen benle tak bilezik
    zaman rıhtım dağılır fırtınam bıktım
    melaikem kanadıyla kırbaçlar sırtımı
    sulara gömülür yağız balıkçı tılsımı
    ağız değiştirir kelepçe susturur hısmını
    sen yalancı sancı dolu bi dip gürültüsüydün
    tanrılardan alınan ölümün dip görüntüsü
    ölümün örtüsüydün dipdirinin dürtüsü
    ne dedi ne dedi mevla çile minik pörgüsü?
    fondotenli günü la fontaine'den masalla son
    gramafonda ganja kokulu 45likler
    zombinin hiç dostu yok mutlak tek bi dertten anlayan biri var o da kırmızı winston soft
    saatin kadranında dolan ciğerlerimden
    kantarın paslı tartısından öksürükler
    kanayan kesik manzara sessiz yaklaşırken
    siyaha koşan kardanadam ağırlaşırdı
    adımlarım bilinçsiz tekrarlarla uzaklaşırken
    ayarsız siyahlara ayar çektim
    renkleri tanımakla yıllar geçti
    teşhisim bitti yok senin rengin
    matem ... kola morfin bardağımda sayılı fondip
    kimse bilmez ama (sen dahil) hep aklımda solo panlı çalar kanlı violin
    onun elleriyle bizzat çizilmiş yüzüm dokunduğumda birkez daha ona inanırdım
    korkardım elbet çekip gidersin diye birgün çünkü sensizliği tıbbi bir tanım sanırdım
    sensizliği tıbbi bir tanım sanırdım..
  • karaçalı'nın sage francis - agony in her body şarkısından yüklü miktarda "ilham" aldığı şarkısıdır. severek dinliyor muyuz? elbette. ama böyle detaylar insana birazcık "eh" dedirtmiyor değil tabi.
  • uzun yolculuklarınızda kafanızı yaslamanıza ve o lahza başka bir dünyada nefes almanıza vesile olan parça.
  • çok derin, çok çok derin bir şarkıdır.

    --- spoiler ---

    kimse bilmez ama (sen dahil) hep aklımda solo panlı çalar kanlı violin
    --- spoiler ---
  • birbirimizi paramparça ederiz diyordum. inanmadın, inanmadınız. beraber var olamayacağımıza ikna edemedim sizi. yazdığını biliyorum, diğeri yazmasa da. bavuluna kaç kilometreyi sığdırdığını bilmiyorum; umarım mutlu edecek kadarı sığmıştır oraya. neden kaçtığımı, neden gittiğimi anlatmadım, anlatamazdım. yine karşıma çıkıp sorsanız yine cevap vermem. yaptıklarım için üzgünüm.

    en azından nedenini anladım. ne kadar derine damlarsam o kadar yüzeceğinizi zannediyordunuz. keza öyle de oldu. daldığımız sudan çıkmak zaman aldı sadece. şimdi oturup nedenini anlatsam hak verirsiniz bana. hoş; şu saatten sonra onun da anlamı yok. tekrardan; ikinizden de özür diliyorum. sağlıklı olan buydu yalnızca, ayrı kalmamız herkes için en iyisiydi o an. hala daha öyle. ne durumda olduğunuzu da biliyorum. maalesef.

    bana gerçekten bolluk yaramıyor. daha iyisini ararken kendime kaldım bir tek. kafam da kaldırmıyor zaten. normali arayışım devam ediyor bu arada. üstü kapalılığın ve soyutluğun yormadığı birileri olduğunda bu arayışım da biter benim.

    öğrendiklerinizi unutmak; en azından anılarımıza yapacağınız en büyük saygısızlık olur benim için. umarım mutlu olursunuz.
  • yaşamanın dilinden anlamam, kibrit kutusu kadar odada dünyanın altında eziliyorum, gidişler var sen gitme, korkardım elbet gidersin diye çünkü sensizliği tıbbi bir tanım sanırdım,o zaman bu gece gramafonda ganja kokulu 45'likler diyoruz sevgili keysi.
    o'nun elleriyle bizzat çizilmiş yüzüm, dokunduğumda bir kez daha ona inanırdım, korkardım elbet çekip gidersin diye bi gün çünkü sensizliği tıbbi bir tanım sanırdım
    buradaki o' tanrı.
hesabın var mı? giriş yap