• ercan taner'in kendinden gecerken sarfettigi unutulmaz nida. bulent korkmaz'in caresiz baki$lari arasinda bir kolu havada tribunlere ko$an sergen goruntusu ile birlikte o mactan akillarda kalan en onemli hatira.
  • http://video.google.com/…390303750242840&q=besiktas adresinden yeniden yad edilebilecek replik..
  • bir süre digiturk reklamlarında da kullanılan repliktir aynı zamanda.
  • ercan taner'in bunu dediği sırada ben de tribünde gol diye değil de şampiyon diye bağırıyordum. herkes değişik değişik şeyler bağırıyordu zaten. o an; siktik mi, oldu bu iş! oldu bu iş!, aaaelllaaaaah, heylaoelaoelaoohohohoo diyenleri duydum da, bi abinin hırsı beni benden almıştı. gözleri yummuş, yumrukları sıkmış ümit karaan diye anırıyodu adam. ümit karan ne ya, hahaha.
  • "şampiyonluk" dendiğinde aklıma ilk gelen cümledir. evet ercan taner'in ağzından çıkmıştır. beşiktaşlılar için ayrı bir zevktir bu cümleyi duymak ve şampiyonluğu hatırlamak.
    maçı beraber izlediğimiz galatasaraylı arkadaşları zorla kutlamalara dahil etmek, ardından bursa'da altıparmak ve heykelde uzun siyah-beyaz bayrağın altında siyah-beyaz gökyüzüne bakarak "şampiyon beşiktaş" diye bağırmak belkide şu sta susercağızının en mutlu olduğu andır ve o an bu sözlerle başlamıştır.
    hadi be tello, delgado, holosko, nobre ve bobom siz de bu sene birer ikişer atın da şampiyonluk gelsin artık..
    bırakın ercan taner'i öztürk pekin'in her zamanki tarzıyla "bobo vuruyoor ve beşiktaş şampiyon oluyoor" demesine bile razıyım.

    üzgün edit: olmadı.. bir yıl sonra "mutlu edit"te görüşmek dileğiyle..

    edit: "mutlu edit" için oldukça çok mesaj geldi. mesajlar geldikçe şımardım, geciktirdim. sonra bir baktım, bursaspor şampiyon olmuş. bir yıl boyunca taşıdığımız "şampiyon takım" etiketimiz gitmiş. mesajlar gelmeye devam etti ama artık şampiyon takım olmadığımız için "mutlu edit" yapmanın bir anlamı yoktu. bu kez de hevesim kaçtı. beş dakika önce de "gireyim lan şu editi artık" dedim kendi kendime ve şimdi okuduğunuz "yarrak gibi edit" oluştu..
  • bir şeyi kabul edelim, tüm galatasaraylılar, tüm fenerbahçeliler ve hatta tüm beşiktaşlılar olarak, evet bu müthiş bir nidadır, evet bu müthiş bir şeydir yeniden hatırlandığında bile böyledir (http://video.google.com/…390303750242840&q=besiktas), evet emsali rapaic atıyor 4 oluyor'dur, mühiş bir sevinçtir. ama. kocaman bir ama, underline'lı bir ama, tartışamayacağınız bir ama!

    "sergen atti sampiyonluk geldi" dedik beşiktaşlıların şampiyonluk mutluluğunu paylaştık,
    "rapaic atıyor 4 oluyor" dedik fenerbahçelilerin 3-0'dan çevrilmiş maçla heyecanlandık,
    peki ya galatasaraylılar ne yapmalı? sevinmemeli mi, ya da onların sevinecek bir metası yok mu?

    şöyle alalım sizi:

    "haydi oglum, kupa bizim"

    şimdi yine tüm beşiktaşlılar ve fenerbahçeliler ayağa kalkın ve aradaki sevinmede bile kendini gösteren zihniyet farkından ötürü galatasaray'ı alkışlayın.

    bitti.
  • şu sıralar* tekrarlanması muhtemel ruh ve ortam'ı özetleyen cümle..
  • spikerlik zor iş, maç spikerliği daha da zor. o anda heyecanla söylediğiniz sözler başınıza işler açabilir

    (bkz: hem gol hem penaltı)
    (bkz: garip şeyler oluyor sevgili seyirciler)

    ama bu cümle her ne kadar benim desteklediğim takımın taraftarı için olmasa da, bir takımın taraftarı için adeta yazılıp duvarına asılacak kadar gurur vericidir.
  • kaç senedir bir allahın kulu yazmamış; 25 mayıs 2003 beşiktaş galatasaray maçında duyulmuş bir nidadır.
hesabın var mı? giriş yap