• "her rekora ödül verildiği için rekorları santim santim kıran şahıs..."
  • sirikla atlamanin efsanevi sporcusu, en son 6.13m falan atlamisti.. yanina yaklasabilen simdi bile yok. formunu kaybetmeye basladigi zamanlarda, bir yarismada (dunya sampiyonasi olmasi lazim) bir turlu 6.00 metreyi atlayamamisti, son hakkinda sirigin yaklasik bir karis ustunden atlayarak gecti.. daha sonra bilgisayarla yapilan hesapta, ayni atlayisla 6.22m yuksekligindeki bir sirigi bile gecebilecegi goruldu..

    rekorlari gidim gidim kirma sadece bubka'ya ozgu bir olay degildir, kendi rekorlariyla yarisan tum eski dogu bloku sporcularinda vardir.
  • bu rekorlarin hepsi gorece kucuk capli organizasyonlarda kirilmistir. sergei kardes katildigi butun olimpiyatlarda sicmistir (tuvalete). acaba bu rekorlar dopingin hayatimiza kucuk katkilari midir bilinmez.
  • sırıklı atlama denince akla gelen tek isim. altı metreyi aşan ilk adam. markanın ürün olarak anılması gibi birşeydir bu adamın sırıkla yüksek atlamadaki mevcut konumu...
  • (bkz: sergei bubka)
  • lakabı çekirgedir, ayrıca 100 metreyi 10 saniyenin altında koşabilmektedir.
  • rusya dağılmadan önce,kırdığı rekor başına para aldığı için sırıkla atlama rekorlarını santim santim kırdığı iddia edilen rus sporcu..benim hatırladığım ilk kırdığı rekor 6,03 cm'ydi..ben bıraktıktan sonra ne yaptı bilmiyorum
  • 1963 yılında ukrayna'nın şirin bir kasabasında yoksul vlademircan ile andrej bubka çiftinin ikinci oğulları olarak dünyaya gözlerini açtı. ilk ve orta öğrenimini kiev ilköğretim okulunda tamamladı. babası, minik sergeyin, dinamo kiev altyapısına kaydolarak ileride shevchenko kadar iyi bir futbolcu olmasını istiyordu. annesi etliye sütlüye karışmıyor, fakat çok güzel lahana sarıyordu. sergei ise, ağabeyinin de dahil olduğu baba mesleği olan hırsızlığa meyilli idi. babasının yoğun ısrarı üzerine dinamo kiev minik takımına kaydolan sergei, bir turnuva maçında rakibin serbest vuruşuna karşı oluşturulan barajda yerini almasını müteakip taşaklarında patlayan topun erkekliğinde ve zihninde yarattığı travma sonucu bu macerasını kısa kesmek zorunda kalıyor ve baba mesleğine doğru sırıkla atlıyordu (atlayacaktı).

    baba vlademir, iki kuşaktır icra ettikleri aile zanaati hırsızlığa yeni açılımlar getirmiş, kendi ürettiği ahşap masif sırıklarla apartmanların ikinci katlarının balkonlarını mesken ediniyor ve yöneticilerin ısrarlı uyarılarına kulak asmayıp kıymetli eşyalarını evlerinde yastık altlarında barındıran hane halklarının ziynetlerini apartıyordu. sergeyin, mesleğin inceliklerini öğrenip ferdi gece mesailerine başlaması babasını bile şaşırtan bir süratte gerçekleşmişti. korunaklı oldukları yanılgısına düşen üçüncü ve hatta dördüncü kat sakinleri, sergeyin bu alemde kendi hissettirmesiyle birlikte menkul kıymetlerinden endişeye düşmüşler, emlak fiyatlarında ani dalgalanmalara vesile olmuşlardı.

    sergeyin, ergenlik yıllarında patlayan taşakla beraber başlayan macerası, yine bir taşak patlama vakıasıyla sona ermişti. sevgi apartmanı 9 nolu daireye (beşinci katta olurlar kendileri) elinde sırığıyla 100 metrelik bir koşudan sonra yeterince hız kazanarak yaptığı o inanılmaz atlayış sonrası iki bacağı arasına cuk oturan balkon demirlerinin patlattığı sol taşağının canhıraş bir feryada dönüştürdüğü acısı bütün mahalleliyi ayağa kaldırmış, ve pencerelere toplanan çevre sakinleri bu duygu yüklü sahne eşliğinde yıllar boyu efsane olmuş bu çılgın soyguncuyla tanışmalarının şerefine ikişer damla gözyaşı akıtmışlardı. bahsi geçen apartmanın yedinci katında ikamet etmekte olan atletizm fedarasyonunda memur murgenyev, durumu yöneticilerine aktarmış ve büyük bir yeteneği atletizm dünyasına armağan eden kişi olarak belleklerde yer etmese bile, tarihin kenarına kendi hesabına minik bir not düşülmüştür.

    oğlunun, katıldığı ilk resmi müsabakada dünya rekoru kırarak, kendisine öpücükler gönderdiğini oturma odasındaki minik siyah beyaz ekranından gözleri dolu dolu izleyen baba vlademir, filtresiz sigarasından derince içine çektiği dumanın ardından diğer ev halkının şahitliğinde, "taşaksız şampiyon olur mu hiç" diye iç geçirerek kendi taşaklarını rekortmen oğluna bağışladığını duyurmuştur. zira, dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmamış olsa gerekir; sergei bubkanın saçları, kaşları ve diğer bilimum kıldan müteşekkil uzuvları açık kahve renkte iken, taşakları aklaşmış ve buruş buruştur.

    kendisini en son, atina olimpiyalatlarında, artık emekli olmuş, olgun ve argo deyimle daşşaklı haliyle gördüğüm vakit, yukarıda kısa özetini vermiş olduğum acıklı hikayesinin tüm hayran kitlesi tarafından bilinmesi haklarıdır diye düşünmüş ve bildiğim herşeyi yazıya dökmeye başlamıştım.
  • $aka gibi ama, 10/02/1987 dogumlu, ukraynali tenisci. ileride adini cok duyariz gibi geliyor bana sayin seyirciler.
    su an icin dunya siralamasinda 1149'uncu sirada ve avustralya acik genclerde 6 numarali seri basi olarak yoluna devam etme cabasi icinde. hobilerinin tv, golf ve uyumak olmasindan biraz tecrubesiz oldugunu anliyor, yuksek atlamis efsanevi ada$inin her daim golgesinde kalacagini da tahmin ediyor ama yine de selam ediyor, yola devam diyoruz.
  • an itibariyle çaylak olan altıncı nesil yazar
hesabın var mı? giriş yap