*

  • türk sinemasının en kötü oyuncularını bir araya topladığı için ne kadar sevinsek azdır, mazallah bunların her biri başka yerde karşımıza çıkabilirdi.
  • güzellik sokaklarda
    güzelliğine çıktım sokaklara.
    masam, beni beklemesin
    odamı unuttum.
    kendi kendine çizilen sınırında kalabalığın,
    bir yürüyüşe katıldım
    bir haydut gibi, bilgecan.
    etimin hükmünde küçüldü zaman
    bütün şehirler gibi bu şehir de
    ışıklarıyla kaçıyor karanlığımdan!
    kendini hoş gören bir araç bu
    korkmadın kalabalığın beni yadırgadığından

    sevişirken nasıl zevk alıyorsam ısırılmaktan,
    çürük taşımayı bilmeliydim öyle.
    bu şehir gibi ben de
    mutluluk büyütüyorum acılarımdan.
    sokakta, kendi ülkemde gibiydim
    odamı özledim yine de.
    her eylemde bir bahane bulduğumdan
    güzellik uzar odalarda.
    sınırlanmış bir yerde, kavramak
    tartışma olur
    odama kapanarak sokağa bıraktım
    dostlarımı unuttum doğulu bir devlette
    odalarda her şey mümkün
    dağınıklığı topladım,
    müzik dinledim,
    suladım çiçeklerimi
    masam beni çağırıyordu
    masamın yüzü istekli
    aklımı kullanmaya çağırıyordu.
    haksızlık ettim düşünürken
    ipte yürür gibi geldi önceleri
    kapandım saatlerce kitaplarıma
    konuşmak istemedim,
    konuşmadım.
    düşünmek ölmek olduğundan mı biraz da
    tekrar olmak istedim ışıklı sokaklarda.

    serseri iki aşık
    sokak ve oda.
    ne ölçüler yetiyor,
    ne yargılar
    ilişkilerini açıklamaya
    yine de ordalar işte,
    her biri kendi katında.

    ahmet güntan
  • noir film tadında bir godard filmi.

    masum yüzlü bir kadının aslında hiçde masumane olmadığı, aşkın entrikası olarak nitelendirdiğim bir fransız dalgası.
  • fransız yeni dalgasının ilk örneklerinden olan godard filmi. sinemanın hikayesi belgeselinde de anlatışmış ve "fransız sinemasının mihenk taşlarındandır" yorumunu almıştır.
  • 'fransız yeni dalgasını başlatan cazvari bir klasik' diye tanımlanıyor, başlarda ben ne izliyorum diye ittire ittire devam ederken "william faulkner'ı biliyor musun?" repliğinin geçtiği sahneden itibaren adeta büyülenmiş gibi seyre daldım, sonunda da kendimi letterboxd'da filme 4 yıldızı yapıştırmış buldum.....
hesabın var mı? giriş yap