• astigmattan* muzdarip insan kisilerinin kullanmaya mecbur oldugu lens sekli. temizlememek normal lenslerin cıkardıgı sorunlara bonus olarak bugulu* gorunumu ekler. uzun sure kitap okutmaz, bilgisayara baktırmaz (baktırsa da gozunu kurutur*, sonra kıpkırmız olur o goz, kılcal damarların hepsini doker ortaya*), ani göz hareketlerinde gozden fırlar (bkz: oha lensim gozumden fırladı) (hatta bi formula pilotuna kaza da yaptırmıs*). siz de ancak uzagı gormek icin sokaga cıkarken takarsınız, o mutlu siz mutlu yasarsınız*.
  • bu tip lensler, göz bebekleri*nden daha ufak olur; takan insan kişileri**nin gözlerini durup durup sulandırıp, doldurup ve hattâ taştırırken*, aynı zamanda kırpık -sıklıklar halinde gözün açılıp kapanması durumu- gözler edinirsiniz, ve tümü zırt pırt lens takıp cıkartmaka mahâl verdirtir. bol bol* kırmızılaş*tırır da*.
    ama yine de süper bakış yeteneğine sahip insan*ların, bu lenslerden kullanmaları konumunda, karşınızda ağlak bir görünümde bırakmasına rağmen, gülüverirsiniz*. çünkü onların yetenekleri* sizi her şekilde, durumda, konumda, koşulda çıldırtır*.
    ve bir de bu lensler -kapanan gözlerin ardından dahi farkedilir- göz bebeklerini sivrileştirir ve daha belirginleştirir.
  • son havadislere ve elimde duran broşure gore astigmatı olanlar da yumusak lens kullanabileceginden az sonra pabucu dama, bir sure sonra da kendi cope atılacak olan piskopat lens cinsi.
  • biri elini yüzünüze doğru salladığında yaptığınız gibi gözlerinizi kırpıştırıp durdurtan sertlik.
  • biçok kişinin 'aaa bu lens sana küçük.medium u ya da large ı yokmuydu?' gibi iğrenç geyiklerine ve hemen arkasından da 'hehehe' gibi efektlerine maruz kalmama neden olan lens çeşidi.artık astigmatlar için de yumuşak lens çıkmasına rağmen bu ekonomik krizde ve bu hayat pahalılığında hala pabucu dama atılmamış olan lens(kendim halen kullanmak durumunda olduğum için biliyorum).yumuşaklara göre daha sağlıklıdır fakat bikaç dezavantajı da vardır.1,5-2 yıllık bi süresi olan bu lens kaybedildiğinde yaşanan mali zarar 1-2 aylık süresi olan yumuşak lenslere göre daha fazladır.en küçük bi tozda,kirde ve bilimum küçük maddeciklerin göze girmesi durumunda sanki gözünüzü oyuyorlarmış ya da gözünüze iğne batırıyorlarmış gibi bi acı çekersiniz.hangi gözün bu dışardan gelen tozcukların saldırısına uğradığına bağlı olarak tek ya da çift göz yaşarma durumu ortaya çıkar ve özellikle bu durum sokakta yürürken başınıza gelirse kroların 'yavrum ağlama/seni kim ağlattı şeker şey/vah vah baksanıza ne kadar üzgün gelin şu güzel kızı bi neşelendirelim' şeklindeki abazalıklarını yansıtan laflarının kurbanı olursunuz.bir de bu lensin aniden gözden fırlayarak kendini dışarıya atması durumu vardır(lens intiharı).lensler gözünde olduğu sürece gözlerine dokunamayan sert lens kullanıcısı bikaç saniyeliğine bunu unutarak gözünü ovuşturur ya da çekiştirirse, hatta bazen elini gözüne götürme cüretinde bulunmadığında dahi, lens yerinden oynar ve uzun atlama rekoru kırdığı bile olur.bu durum bar ortamı gibi kalabalık bi yerde ya da gece pakta otururken başına gelen mağdur sert lens kullanıcısı aniden kendini yere atar ve deliler gibi ellerini yerlere sürerek lensini aramaya başlar.nolduğunu anlamayan etraftaki kişiler de 'napıyo bu yaa' die birbirlerine sorarlar.bazısı hiç iplemez bazısıysa sizin için seferber olur ve gruplar haline lens arama operasyonu başlar.kimi zaman lensin bulunmasıyla sonuçlanabilecek bu operasyon bazen de hezimetle sonuçlanır ve lensinin kırılmış parçacıklarını bulan sert lens kullanıcısının yüreği yavrusunu kaybetmişcesine bi acıyla dolar.işte bi lensin yaşamından küçük bi kesit..
  • keratokonus tedavisinde kullanılan, gözün içinde oraya buraya hareket eden, ne zaman batıp gözü kurutacağı, sizi acıdan kıvrandıracağı belli olmayan serseri mayın şekli..günün herhangi bi anında gözyaşlarında boğulmanıza sebebiyet verir yetmezmiş gibi kendini fırlatıp atar şerefsiz..bi de dağda donduğunu gördüm ayrı bi terbiyesizlik oldu..
  • üveit tedavisinde verilebilen lenstir gaz geçirgen olması sebebiyle.
    göz kaleminin akan kısmını silerken gözü kırpmak gibi bir hata yapıldığında gözden fırlar. güneşe karşı gözü inanılmaz hassaslaştırır; bünyeyi rüzgardan korkutur, zira lense yapışan en ufak toz toprak kıl tüy hüngür şakırt ağlatır. takarken göze tam oturmaz da bir yerlere kaçarsa, çıkarırken retinayı çizme korkusu yaşatır. gözde uzun süre kaldığında kurur gibi olur, gözü açıp kapadıkça sesler duyulabilir. en güzel yönlerinden biri takmaya çalışırken düşürülürse, çıkan pıt sesini takip ederek nereye düştüğünün kolaylıkla kestirilebilmesidir.

    en güzel yönünün ta kendisiyse, gözleri had safhada bozuk biri olarak, gözlük kullanmayan kişilerin okuyamadığı yazıların okunabildiğini fark ettirdiği andır` : canlarım lan`` : yirim`.
  • yumuşak lenslere göre daha küçük ve adı üstünde sert olduğundan takıp çıkarması daha az zahmetli, ama aynı nedenden ötürü çok kolay düşebilen, alışması biraz zaman alan lens türü. durum böyle olunca bunlarla spor yapılması tavsiye edilmiyor. keratokonusu olan bünye zaten lenssiz 5 metre ötesini zor görüyor, bi de "çok ani-sert harekette düşer müşer" korkusu var, zor iş yani. sonuç olarak gözünüz sağlıklıysa değerini bilin.
  • ilkini 1887'de isviçreli doktor a. e. fick'in yaptığı, yarım yüzyıl sonra 1938'de oftalmologist theodore obrig'in geliştirdiği ve 1950'lerden sonra daha da geliştirilen ancak uzun süreli kullanımında göze ciddi tahriş veren lens türü.
  • bunlar gözden aniden fırlıyomuş...

    karşıda ki şahsı incitip sakatlıyor mu acaba onu merak ettim... *
hesabın var mı? giriş yap