*

  • uzuntusunu, hirsa cevirmi$ sozluk* yazarlarinin yapabilecegi bir atraksiyon.
  • eh tabi ki (bkz: sözlükte aşk başkadır)...
    ve hatta (bkz: entrylerden ilişki tahlili yapmak)...
  • a$k gözleri kör etmisken yazilan entryler, olay bitince batar duruma gelir. sevgiliden ayrildiktan sonra fotograflarin yakilmasi, mektuplarin atilmasi, esyalarinin geri verilmesi gibi bi$eydir. ama ya$ananlar önemli olan yerden* cikmadigi sürece hepsi gereksizdir, sacmadir. birakin dursundur.
  • yazılmış olanların genelinden epey farklı görünecek, "olur mu öyle şey, biz tarihimizle övünürüz" falan gibi tepkiler alacak olmasına rağmen bu "sevgiliden ayrılınca entry silmek" girişimini desteklemeden edemiyorum. zira o "sevgiliye" yazılan entryler kimbilir ne saçma sapan, ne ipe sapa gelmez beyanatlardır; "kukişim hasta olmuş çorba yaptım", "onun ne güzel gözleri var oooo" yahut en iyi ihtimalle "geçen gün monopoly oynadık nasıl da yendim bu mük-kem-mel arkadaşımı, çok seviyorum kendisini, vesileyle şeyediym" gibi eserlerdir, bunların ise esasen sözlük database'inde tuttuğu yer, ne yazık ki aklı başında, dişe dokunur entry sayısından, gördüğüm kadarıyla, epeyce fazladır. elbette geçmişinden utanmamak saygı görür; "beni böyle kabul edin, onlar gençlik hatalarıydı üstüme gelmeyin" duruşuna prim verilirken kimse tutup bunu açık açık savunamıyor olabilir, ama söyleyin sevgili sözlük okuyucusu, entryleriniz aratıldığında artık tam bir gerzek olduğuna kanaat getirdiğiniz kimsenin altında övgü dolu sözlerle, üstü kapalı flörtöz beyanatlarla belirmek ister misiniz? evet, doğru cevap "hayır" olacaktı.

    zaten nedir? (bkz: geçmişe mazi yenmişe kuzu denir)
  • esasen en güzeli zamanında çığırtkanlık etmeyip sözlükteki sevgilinin başlığı altına abuk subuk sevgi mesajları ah nasıl seviyoruz birbirimizi bildiğiniz gibi değil sevgili sözlükçüler temalı entry'ler girmemek illa gireceksek de tadında bırakmaya özen göstermek mümkün olduğunca bokunu çıkarmamaktır. zira her konuda diyecek bir sözü olan geveze atalarımızın da dediği gibi keser döner sap döner gün gelir hesap döner. hadi hesap neyse de dönen keserin sapını girdiği yerden çıkartmak gayet meşakatli bir iş olabilir sizin için. tükürdüğünü yalayan sözlükçü modeli şeklinde lüzumsuz bir başlığın en popüler entrysi olabilirsiniz bir anda. hem nedir yani bu şekilde düzenli olarak ilanı aşk edilen entrylerle kime ne ispat edilmeye çalışılıyor? "bu suser var ya komple benimdir yanaşmayın oyarım" mesajı mı veriliyor ele ve de güne karşı? ya da düzenli olark reklamını yapınca daha mı çok rating alıyor düzeyli birlikteliğiniz? hayret bi şey yaa kızdarmasanıza lan beni gecenin bi vakti tansiyonum çıktı yine sizin yüzünüzden..
  • yazılıp yazılmamasını tartışmak daha önce de belirtildiği gibi pek gerekli olmayan bu entrylerin silinmesi hadisesidir bu sendrom.
    lakin, bu hadise ile karşı karşıya kalmamak için yapılabilecekleri görüşmek -zannımca-çoğu insan için güzel bir klavuz oluşturulmasına katkıda bulunacak bir davranış olur. misal; ben birini seviyorumdur, ve bu kişiye inceden inceye 'bak seviyorum seni, hem de o kadar ki, lülenden yedirsen ölürüm yoluna' mesajı vermek kaygısındayımdır. bu durumda yapılmayacak tek şey, mevzu bahis insan adına (daha önce veya o anda)açılmış olan başlığa gidip 'hastasıyım, bi kere versin dünyayı yakarım alimallah' içerikli bir entry döşemektir.
    düşünsenize denyolukta varılacak noktayı.
    oysa ki, ben kalkıp paşa paşa seni seviyorum başlığına uçsam, sonra içine binbir kelime doldurduğum karışık pizza modeli entry'mi döşesem, ardından da herhangi bir mesajlaşma veyahut entry aracılıklı iletişim anında bkz: fasilitesi yardımına başvurmak vasıtasıyla o başlığa yönlendirsem neler olur gelin bakalım;
    öncelikle, mevzu bahis kişi gereğinden fazla bile olacak seviyede, orda yazılanları üstüne alınır -ki bu sizin lüleden yeme ihtimalinizi kat be kat arttırır-, ayrıca tutup size gerek mesaj gerek entry yağmuru ile karşılık vererek koltuklarınızı kabartır. uzun vadede ise, olası bir ayrılık durumunda, yeni gelen sevgili için kullanıma açık olan ve daha önceden yazılmış dahi olsa duygu barındıran bir entry'niz, olmadı boytry'niz bulunur.
    vel hasıl-ı kelam, isim içermeden genel konuşarak yapacağınız her girişim, ilerde size mutlaka geri dönecek, kısa vadede ise takır takır parke döşemenize yardımcı olacaktır.
    (şimdi burdan hemen boy ölçüm merkezine koşalım ki, kaç cm boy attığımızı öğrenelim)
  • efendim işin bir başka *komik yanı sevdiceğin isminin altına yazılanların doğruluktan uzak, zorlama, yapay olmaları...bakarsınız sevgililer birbirinin altına "yıldızları uğruna yere indireceğim" (bkz: alla beni pulla beni) tarzında şeyler yazıyorlar...sonra biraz daha beklersiniz, diğer entrylerden (misal "aldatmak", "boynuzlanmak", "sevgili tarafından anlaşılmamak" vs vs) ilişki sona gittiği görülür ve en sonunda bir sabah vakti bakılır; her iki nickin altındakiler silinmiştir...

    bizim sözlükçülerin ayrılma ritüelleri bununla da kalmaz, sevdiceğin kendisine yağdığı diğer entryler ile de dalga geçilir, kankalar ile beraber orda burda geyiği yapılır (yok mu bunlar, var; arayan bulur, isim vermeye gerek yok)...insan sormadan edemez madem yazdın niye silersin, hadi sildin niye dalga geçersin...

    (bu arada sevgili oldukları halde, birbirlerinin altına oldukça düzeyli şeyler yazanlar da yok değil...zaten onlar doğrudan "o benimdir o benim" şeklinde değil, dikkatli okumalar ile seçilebilen entryler...sanırsma ayrılsalar bile ya silinmezler, silinseler bile kimse anlamaz...bu kişiler de zaten kendilerini ispat etmiş kişiler...)
  • kiminle nerede ne yaptığını her fırsatta beyan etmek, sözlüğü günlüğe çevirmek zaten çok kabul gören bir davranış değildir, ama bence biten şeylerin ardından "aman izleri kalsın" demek daha da mantıksızdır.

    vaktiyle kişiyi rahatsız etmeyen entrylerin, yaşananlar doğrultusunda (ki bu ayrılık da olabilir sadece, aldatılmak, aldatmak da olabilir, yeni bir birliktelik de olabilir) artık rahatsız etmesi, batması gayet normaldir.
    yaşanıyor olanları herkesin bilmesi o an itibariyle önemli olmayabilir, ama üstünden aylar yıllar geçtikten sonra yeni sözlükçülerin ya da vaktiyle sözkonusu enrtyleri görmemiş olma ihtimali bulunanların bilmesini, "aa x ile y de vaktiyle berabermiş" denmesini istememek bilmem yalnızca bana mı olağan geliyor?
    bir insanı "olduğu kişi" yapan yaşadıklarıdır ama bu yaşananlardan çıkarılan dersler, "ah ne salakmışım"lar kişinin kendisinde zaten (iyi ya da kötü olarak) mevcutken bu yaşananlar işte hayatınız misali ortalıkta durmasa daha iyi olur sanki.

    satır aralarını okumak esası ile yazılmış olsa da bu entrylerin ilişki bitince silinmesi, ve ad geçiyorsa sildirilmesi kişinin kendisine kalmış bir seçimdir, rahatsız olmayanlar yapmayabilir, yaptırmayabilir ama silenlere de "kendini inkar ediyor" yakıştırmasını yapmak saçmalığın daniskasıdır.
  • prensip itibarıyla sevgiliden ayrılınca entry girmekten hiç bir farkı olmayan bir davranış bozukluğu. biri nasıl tükürdüğünü yalamaksa diğeri de yaladığını tükürmektir. daha şuursuz boyutu sevgiliden ayrılınca dövmeyi silmektir ki bu daha da meşakkatli bir çabadır, üstelik takdir de edilmez.
  • (bkz: giden gider hayat devam eder) prensibini benimsemis kullanicilarin, hazir 3000 kullanicilik bir deryanin icindeyim direk selam edeyim nazli hatunlara/yagiz yigitlere (bkz: bir yavsama platformu olarak eksi sozluk) mutlak duser bi tane mantigine burunmesi ile, kendini mecbur hissedecegi aktivite. yoksa kim ister, yavsanan ceylanin, sen bunlari x e de yazmissin zamaninda ziv ziv de ziv ziv diye konusmasini msg ler yollamasini. gerekli bir aktivitedir vesselam...
    (bkz: sozlukten hatun kaldirmak)
    (bkz: sozlukten erkek kaldirmak)
hesabın var mı? giriş yap