• hepsinin aldatmasına bir kat çeker , siler geçersin.

    ama onun aldatması , bunu silecek bir silgi alemi cihanda icat olunmadı.
  • kişinin kendi sağlığı için bu eylemi gerçekleştiren 'eski' sevgiliyi kendi içinde affetmesi kin gütmemesi aynı zamanda da bütün ilişkiyi kesmesi gerekir.

    zira bu olaydan sonra tekrar denenmesi akıl karı değildir ya kendini tekrar eden bir olaya dönüşür ya da siz karşınızdakine aynı gözle bakmadığınız için bir süre sonra ayrılıkla sonuçlanır.

    tanım: insanın dünyasını başına yıkan eylemdir özellikle kendinizden çok güvendiğiniz kişiyse.
  • zamanında ben askerken yaşadığım mesele.

    öyle bir durum ki, o yemin töreni denen organizasyonda başkalarının sevgilisi, eşi nişanlısı, hepsini geç, sevdiği kadın gelir, sense bakarsın tugaydan içeri giren o yola.. gelmeyecektir, gelmemiştir. hem de geleceğim derken gelmemiştir. öyle bir istersin ki onu orada görmeyi. çok severken bir tek gün bile görmeden özlenen insanı bir ay boyunca görmemenin sonunda hiçbir şey demeden görür görmez sadece sarılmak istersin, sadece sarılmak.. ama gelmeyecektir, gelmemiştir.

    derken internete girilebilen ilk anda bakarsın ki sanki sen onun hayatında hiç yokmuşsun, hiç olmamışsın, sanki onunla yaşadıkların kafandaki şizofrenik bir senaryoymuş ya da paralel evrendeymiş gibi profilinde başka bir insanla ve "x'le ilişkisi var" ibaresi ile kalakalırsın ekran başında üzerinde boktan bir mont, iğrenç bir saç traşıyla. yine de öyle bir ilginçtir ki, canın yanmaz, aklından hiçbir şey geçmez, sadece içinde echo yapan bir ses vardır, neden..

    derken günler, aylar, aradan seneler geçer. adını dahi hatırlamazsın. artık o her gün akla gelmeler yerini ayda bire, üç beş ayda bire, yılda belki bire düşer. öyle bir şeydir ki beyin ve kalp aynı anda siler. hem de hiç üzülmeden. tek üzülünen onun gitmesi değil, "neden ben?" sorusunun cevabını bulamamaktır. bazen bazı soruların cevaplarını aramamak gerektiğini de öğretirler sana.

    ve bir gün, aradan yıllar geçtikten sonra karşılaştığında da sarılarak, ağlayarak beni affet demesinde bile ne olumlu ne olumsuz bir şey hissedersin. o hiçbir şeydir artık. adını dahi anımsamadığın, kalan kırıntıları dahi üzerinden silkelenmiş birisidir. o an üzülmezsin ama egon da okşanmaz. belki bunu zamanında yapsa, keşke yapsa, olsa dediğin, istediğin şeylerin o gün, o an hiçbir anlamı yoktur. hisler varken, nefret dahi olsa belki doğru belki yalnış kararlara sürüklenebilirsin, ama hiçbir şey kalmamışken hiçbir kararın olmaz, neler olduğuna dair de hiçbir fikrin olmaz. sadece dudaklarından seni affetmekten başka hiçbir seçeneğim yok cümlesi dökülür, zamanında seni seven annesine, köpeğine bile selamlarımı söyle der geçersin. ertesi gün olduğunda yine aklında o yoktur. hayata devam edersin. belki yine karşılaşana dek. işin ilginci de ne biliyor musunuz, karşılaştığın anda bile neden diye soramazsın, sormak aklına gelmez. hoş, sorsan ve hangi cevabı verse ne olabilir ki sonucu? neyi değiştirir, hiç. gerek de yoktur.

    bazen göz göre göre neden insanlar kendi ayağına sıkar diye düşünürsün. neden bile bile muhteşem bir eseri yıkmak isterler diye sorar sorar sorar durursun. fakat bazılarının fıtratında kaybedince anlamak vardır ya bazı şeyleri. anlasınlar. bu kez de sen anlamaz, anlamak istemezsin.. neyse, şu an geçmişe önümdeki kırmızı şarabımı kaldırır, bir sigara yakarım. adettendir. yine de şerefine güzel kadın, ne de güzel şeyler yaşattın bana.
  • aldatmaktan beter şeyler yapanları da var
  • bende alışkanlık yapmış olaydır, her gelen aldatıyor.
  • yakın zamanda yaşadığım ve bir süre anlamlandırmaya çalıştığım durum. insan gibi ayrılmak varken ve birisini sevme zorunluluğunuz bile yokken aldatmak, yalan söylemek neden ? aldatan insanlara tek diyeceğim, yaşattığınızı yaşamadan ölmeyin :)
hesabın var mı? giriş yap