• bir elbise ile bir insan arasında tercih noktasına gelen insanın eylemidir.
  • bir don lastigini esnetmeye calısmak gibidir. senelerce cekersiniz cekersiniz, biraktiginizda hem boyu degismemistir hem de elinize carpar, acitir.
  • demirden bir leblebiyi öğütmeye calışmakla aynı manaya gelir.
  • ilişki yaşamakta olan insanların çoğunun kimi zaman bilinçli, kimi zaman bilinçsiz yaptığı ama her nasıl yapılırsa yapılsın sevdiğiniz insan üzerinde iktidar kurmaya çalışmaktan pek de farklı olmayan hadisedir.

    aşkı illizyon olarak yaşayanların düştüğü tuzaktır çoğu zaman. bir insana yoğun duygular beslerken değerlerin, ortaklıkların, keyiflerin muhasebesini çok da fazla yapmadan yaşarlar aşklarını; aşkın büyüsü hafiflemeye başladıkça gözünü açılır bu insanların. farklılıklar göze batmaya başlar, irite eder daha önce onları mutlu dahi eden şeyler.

    sevgiliyi değiştirme iktidar mücadelesidir; zira "ben iyiyim", "benim yolum iyi" demenin br başka ifadesidir. eşliğin değil denkliğin değil üstünlüğün ifadesidir.

    sevgiliyi sevgili yapan iyi güzel çirkin kötü saydığınız yönlerin hepsini yani "sevgiliyi" değil, onlardan kendiniz için ayıladıklarınızı sevmektir.

    bonus:
    (bkz: sevgililerin zamanla birbirine benzemesi/@ride)
    (bkz: ask icin ortak yone ihtiyac duymak/@ride)
    (bkz: seni neden seviyorum/@ride)
  • (bkz: degis tonton)
  • cogu zaman iliskinin sonunu getiren eylemdir.
  • hemingway'a göre yanlıştır. hatta hayatınızın yanlışıdır. "bir insan, erkek ya da kadın, hayatının en büyük yanlışını birisini değiştirmek için yapar. ne siz değişebilirsiniz, ne de karşınızdaki" gibi bir sözü vardı kendisinin.
  • mahalle maçlarında iki adet taştan oluşan dar kaleye gol atmayı beceremeyen bir veledin, çaktırmadan taşları oynatıp kaleyi genişletmeye çalışmasıyla aynı mantıktan doğan yaklaşım.
hesabın var mı? giriş yap