*

  • son sinif 100 adet makina mühendisligi ögrencisini sinifta birakacagini ve mezuniyetlerini engelleyecegini resmen ilan etmis insan. bu arada birakacagi dersin adi da mühendislik etigi'dir.
    her ne kadar, ögrencilerin, ki buna ben de dahilim hem de basi çekenlerden biri olarak, yaptiklari essekligin önde gideni olsa da, yaptigi hareket ve hareketten çok tehditlerin yakisik almadigi asikardir

    bilim yolunda kendisine basarilar dilerim, ama egitim alaninda, etik alaninda, bana düsmese de naciz fikrim beraber çok yol yürümemiz gerektigidir.
  • 3 kredilik mühendislik ve araştırma etiği dersinden aa almama rağmen, mühendislik etiği dersinden dc ile geçmemi sağlamış kişidir. dersin zorunlu hale getirilmesi için uzun seneler uğraştıktan sonra, kendisinin bile ciddiye almadan ders işlediğini düşündürten hocamızdir seyhan hanım. eski zamanlarda yoklama almazken ve dersi dinlemek isteyenler gelsin gibi bir söyleme sahipken, zorunlu ders kapsamına girince zihniyetini birden değiştirmiş ve okulu uzatma tehditi ile öğrencileri yıldırmaya çalışmıştır. her ne kadar olumlu bir amaç için uğraşsa da uygulama yöntemindeki eksiklikler nedeniyle tam verim alamazsınız.
    ayrıca ilginç bir şekilde koridorda öğrencilerinin selamını almamak için köşe bucak kaçtığını gözlemlemiş ve bu davranışına bir anlam verememiştim.
  • lisans derslerinde muhtemelen yuksek ogrenci sayisi nedeniyle belki cok bire bir iletisime gecemediginden farkli seyler dusunuyor olabilir insanlar ama akademik basari olarak itu makina'nin termodinamik anabilim dalindaki bence acik ara en caliskan, en basarili ogretim uyelerinden biridir.

    tersi cok pis olmakla beraber asistanlariyla, arastirma grubundaki ogrencileriyle son derece geyik sohbetlere girebilecek kadar da rahat, komplekssiz bir insandir.

    entellektuel birikimi de saglamdir, kadin hareketlerinden arkeolojiye kadar bir cok konuda gercek anlamda okur-yazardir.

    o zamanki doktora hocasinin zerre alakasi olmasa da kendi basina daha turkiye'de hesaplamali bilimin zerresi yokken hesaplamali akiskanlar dinamigi uzerine calismis bir insandir. doktora ve yuksek lisans seviyesinde verdigi turbulans modelleme dersi de gayet iyidir.

    arastirma grubundan aselsan'dan tutun da yurtdisindaki saglam arastirma enstitulerine/universitelerine cok ogrenci gondermisligi vardir.

    kendi ogrencisini cok zorlasa da ve hatta yeri gelince cok kizdirsa da ogrencisini koruyan, kollayan cok iyi bir ogretmen ve bilim insanidir.
  • itü'de bu güz dönemi açtığı termodinamik 2 dersinde 85 kişilik sınıftan 70 kişiyi bırakmış olan zatı muhterem. şimdi diyeceksiniz ki yahu hırsızın hiç mi suçu yok, tek suçlu ev sahibi midir diye, yok arkadaşım elbet vardır hırsızın da suçu ama sen pat diye sisteme girip aaa gençler formül kağıdı vermiyorum bu güne kadar aldınız ama artık yok dersen, hele ki aynı dönemde erasmuslar için açılan sınıfta aynı dönemin türk öğrencilerini de alıp onlara formül kağıdı veriyorlarsa, ki burada okulun da suçu büyük, eşitlik adına sen vermek zorundasın o formül kağıdını. soru yapılarını da değiştiremezsin mesela. araya yaz dönemi girer ve yeni dönem başlar o zaman dilediğin gibi at koştur.
    dahası boş olmayan bir kağıda bir hoca nasıl sıfır verir? sınıf ortalamasını stabil tutmak için nasıl bir kağıda sıfır veriyorsa diğerine fazla verip dengeyi sağlar?

    şöyle hoca efenim böyle prof yok işte şu şu firmaya öğrenci yolladı vs vs bunlar iyi güzel dostlarım ama aynı zamanda öğrenciye okul uzattiriyorsa bir sıkıntı var demektir. sınıfta hiç mi orta kıvam öğrenci olmaz? ulan benim bildiğim not dağılımına bakınca öğrencilerin ortada toplanması lazım. birazı çok iyi birazı çok kötü geneli orta kıvam. ama buna bakıyorsun birer ikişer kişi diğer harf notlarını almış kalanı ff. ayıp ya. o zaman not baremini kaldırın? dersi başarılı başarısız olarak duzenleyin. çok "zekiler" başarılı alsın, kalan mallar başarısız.

    neyse diyorum allah'a havale ediyorum.
  • kendileri tarafından #7337641 numaralı enrty'ye ilişkin gönderilen cevap metni aşağıdadır:

    "bu olayı anımsıyorum. sınıfta kalacaklarını söylemedim. devam ettikleri dersin de notlandırmaya girdiğini, dersi dinlemezlerse başarısız olacaklarını ve son sınıf öğrencisi olmalarının kendilerine tolerans gösterilmesi için bir neden olmadığını söyledim. evet eğitim ya da başka bir alanda bana ya da bir başkasına tavsiyede bulunmak anonim isimle yazan birine düşmez."

    kendileri tarafından #7746024 numaralı enrty'ye ilişkin gönderilen cevap metni aşağıdadır:

    "evet. zorunlu derslerde yoklama alınıyor. tanıdığım birini görmüşsem selamlarım ya da selamını alırım. görmemiş ya da tanımamışımdır. ancak, anonim bir ortamda yazma cesaretini gösterebilen bir kişinin selamını almadığımda, yanıma gelip kendisini tanıtma cesaretini göstermesini de beklemiyorum."

    kendileri tarafından #85347165 numaralı enrty'ye ilişkin gönderilen cevap metni aşağıdadır:

    "dersi alan 85 kişinin 60'ı sınava girmiyorsa, giren 25 kişiden 15'inin başarılı olması beklenen bir sonuçtur. sınava girmeyen öğrenci nasıl başarılı olur? formül kağıdına gelince, uzaktan eğitimde değil formül kağıdı, tüm dokumanlar açıktı. dersi anlama çabasında olmayan yine yapamadı. dersi almış olmanız, dersi geçmenizi gerektirmez. bunları, ancak anonim bir ortamda yazacak kadar cesaret gösteren birinden bu bilince sahip olmasını beklemiyorum, zaten. "
  • on altı yıl sonra sözlük üzerinden "eski" öğrencilerine cevap veren akademisyen.

    (bkz: hayırlı olsun kardeş internet bağlatmışsın)

    not: bari insanların yakasını mezun olduktan sonra bırakın lütfen. bu entry'e de bir on beş sene sonra cevap vermeyin şayet ben buralarda olmayacağım.
  • derslerinden (termodinamik 1-2) iyi notla geçemediğim bilim insanı. bilim insanı diyorum çünkü fakültedeki diğer hocaları düşününce seyhan hoca için kafamdaki kategoriye sadece bilim insanı etiketi uyuyor. geriye kalan birçok profesöre mühendis-akademisyen diyebilirim. 2018 yılıydı sanırım, seyhan hocanın "termodinamik ve zaman" adlı seminerinin posterini? görmüştüm fakültede. süpermiş ya gideyim ben buna deyip gitmemiştim. geçen yıl youtubeda karşılaştım ve izledim. içeriği müthişti, sanırım o zaman seyhan hocaya olan bakışım değişti. daha önceleri derslerine bile doğru düzgün girmemiş biri olarak aklımdaki seyhan hoca imajı herkesi bırakan termodinamik 2 hocasıydı. o seminere kerem cankoçak da gelmişti ve seyhan hocayla zamanın doğasını tartışıyorlardı. tartışıyorlardı dediğime bakmayın odadakilerin kafalarını açıyorlardı. hep böyle bir ortam hayal etmiştim. daha sonra twitterini stalklamıştım. seyhan hoca felsefe ile de ilgileniyor, yanlış hatırlamıyorsam veya yanlış anlamadıysam kendisi vegan. fakültede seyhan hocanın olduğu fikri iyi hissettiriyor. mühendislikten çok felsefe ve bilim tutkunu biri olarak itü makina fakültesinde evimde hissetmemi sağlayan nadir hocaların başında geliyor seyhan hoca. öyle işte, rol model diyebilirim...

    edit: termodinamik ve zaman değildi ya yanlış hatırlamışım. doğrusu "termodinamik içinde zaman, zaman içinde termodinamik" olacaktı
hesabın var mı? giriş yap