• sözlerini de attırayım da efor sarfedenlere gireyim:

    if my dear love were but the child of state,
    it might for fortune's bastard be unfathered,
    as subject to time's love or to time's hate,
    weeds among weeds, or flow'rs with flowers gathered.
    no, it was builded far from accident;
    it suffers not in smiling pomp, nor falls
    under the blow of thrallèd discontent,
    whereto th' inviting time our fashion calls.
    it fears not policy, that heretic,
    which works on leases of short numb'red hours.
    but all alone stands hugely politic,
    that it nor grows with heat nor drowns with showers.
    to this i witness call the fools of time,
    which die for goodness, who have lived for crime.

    sonenin yüce meali: şekspir bu sonede epey sallıyor. diyor ki, sana şartlar imkan verdi diye aşık olmadım, olduysam şartlar imkan vermediğinde de vazgeçmem gerekirdi. fakat değil mi ki hiç tık olmadığı halde 124 tane sone yazdım, değil mi ki aramız iyiyken coşmadığım gibi kötüyken de basıncı düşürmedim, demek ki aşkım evrensel bir sabit gibi güvelinirdir, buna da iyi işler yaptıkları zannıyla ölümden bir şeyler uman müzmin mücrimleri şahit yazdırıyorum.

    8 de 8 kusurlusun şekspir, ben de kötü bir şey yapmadığı zannıyla yaşamdan kötü bir şey ummayan müstakbel mazlumları piste davet ediyorum. hayret bir şey ya, her bir boka bir bahane.
  • çevirisi:

    benim aşkım ikbalden rastgele doğmuş olsa
    belki babası yoktur talihin piçi denir;
    onu sevip sevmemek çağın keyfine kalsa
    otlarla ayıklanır çiçeklerle derlenir.
    hayır kader kısmetten doğmamıştır bu çocuk
    onun başına bela değildir ne tantana
    ne de yaşamdan sille yiyendeki mutsuzluk;
    bağlı kalmaz zamanın iniş çıkışlarına.
    düzen kural tanımaz; kendi başına buyruk
    kısacık saatlerde bencil çıkarlar bulmaz
    kendindedir iktidar ondadır yüce doruk;
    isınmadan da büyür sağanakta boğulmaz.
    bu sözlerime çağın budalaları şahit:
    hepsi ömrünce suçlu ölünce masum şehit.
hesabın var mı? giriş yap