• bölüm başkanının emekli olması dolayısıyla bölüm başkanlığı gündeme gelen,13uncu ulusal psikoloji kongresi kapanışında bölüm adına söz almasıyla bunu farkettiren hocamız.
  • yerinde olsam, kraliçeliğimi ilan edeceğim istanbul üniversitesi profesörü.
    psikolojinin tüm alt alanlarındaki özcü yaklaşımın aksine, bilginin içsel yapılardan değil, insanlar arasındaki etkileşimle,dille, konuşmayla icra edildiğini söyler.
    "bu yüzden mutlak diye birşey yoktur, bilgi konuştukça değişir ve yeniden üretilir."
    bu anlamda halihazırdaki psikolojik bilgiler yığınına devrimsel bir açıklama getirir.
    sert ve sivri tavrı sebebiyle sevgi dolu olmak ilk başta zor oluyor. onun da hoş karşılanma gibi derdi olmadığı zaten gayet açık.
  • yok profesör yok elestirel psikolojinin anası..bırakın bu yorumları.dun koridorda kedisinin arkasında 'ayyyyy yavrum.oyyyhhh.muyxbsjksdgj' diyerek dolanırken gördüm ya..profesör,ana baba falan sıfatların hepsi uctu gitti kafamdan.ben onu böle hayal etmemistim.yakıstı mı? yakıstı lan tabi.artık onu elinde cekirdek,evde dizi izlerken hayal edebiliyorum.
  • ne kadar bilgi dolu bir insan olsa da, dürtüselliğini bir türlü baskılayamayan, karşısındaki kişiyi -yaşı ne olursa olsun- azarlamaktan çekinmeyen, çoğu zaman çocuk gibi trip attığına şahit olduğum, kaprisli bir insan olduğu bazı kimselerce görmezden gelinen istanbul üniversitesi profesörüdür. öğretmenlik yapmanın da bir adabı olduğunu unuttuğunu düşünüyorum. kendisinden şirin mi şirin, sempatik biri olmasını beklemedik hiç ama bu kadar özellik de kişiler arası süreçleri ciddi bir şekilde sekteye uğratmaktadır. ve malesef, bu durum psikoloji bölümü içerisinde daha da az kabul görür.

    yine de bu tip profesörlerin birçok okulda mevcut olup öğrencilerine illallah ettirdiğini bildirir, iyi günler dilerim.
  • (bkz: psikolojide söz ve anlam analizi)
  • türkiye akademisinin "kalan kısmının" özeti... emekliye ayrılmış da olsa yeniden ürettiği mekanizma türkiye'nin osmanlı'dan, osmanlı'nın bizans'tan getirdiği mekanizmaydı ve etkisi ne yazık ki ak kurumun her alanında, kişilerde, özellikle ürettiği öğretim üyelerinde bir bakışta görülebilir. devletin bir yansımasıdır kendisi. bir çok akranı gibi son derece bulanık ifadelerle 'bilir' görünmekte (içeriksizliği gizlemekte) ustadır. bunun yansıtmasını karşısına çıkan öğrencilerine çiğ saldırılarla yapmış kişidir. güce tapan ve o çiğ gücü arzulayan tüm meslektaşlarından farksızdır. bu duruma dair farkındasızlığı onu bir anlamda 'masum'laştırır. kötülüğün onda değil, onu üretende aranması gerektiği kişidir.
  • emekli olma zamanı artık yavaş yavaş yaklaşan, istanbul üniversitesi edebiyat fakültesi hocası.
  • yazdıklarıyla söyledikleri arasında uçurum olan emekli akademisyen. kaç yaşına gelmiş, hala egosunu aşamamış ama itibar görmek için çırpınıyor.
  • auzef sosyoloji öğrencilerine kafayı yedirten prof. 6 kere kalıp dersi tekrar alanlar var. bütün konuları yalayıp yutsanız da sosyal psikolojiden geçemiyorsunuz. ölçme değerlendirme ilkelerini pas geçmiş prof.
  • yaşından mıdır nedir çok anlamsız, içi boş tepkileri var kendisinin. konuştukları bağlamdan o kadar kopuk ve avam ki kendisinin psikoloji profesörü olduğundan şüphe ediyor insan.
hesabın var mı? giriş yap