• ing. cyber bullying.

    dijital cihazlarla, başkası hakkında olumsuz ve/veya zararlı paylaşım yapma. (aşağılama, utanç verici paylaşımlar yapma)

    -2019'da yapılan bir çalışmaya göre, 12-17 yaş arasındaki gençlerin %37'si siber zorbalık yapıyor.
    -2017'de yapılan bir çalışmaya göre, katılımcıların %42'si, instagram üzerinden siber zorbalığa maruz kaldığını bildirdi.
  • siber zorba olmak icin direkt olarak eylemde bulunulmasina gerek yoktur, dolayli bicimden de icinde olunabilecek durumdur.

    (bkz: siber suca ortak olmak)
  • çağımızın en büyük sıkıntısı. empatiden bihaber ve son derece işsiz insanların postmodern eğlencesi.
    ifşa mevzusu çok enteresan. birileri ifşalanıyor, link isteyenler alay edenler birbirine çarpa çarpa etkileşim alma çabasına giriyor. sonra üç-beş duyarlı sayesinde duyar başlatılıyor ve devasa duyar oluşuyor. sabah link isteyen akşam duyara başlıyor. isimler değişiyor fakat vaziyet aynı.
    öyle bir bilinç olmalı ki veya öyle caydırıcı sebepler olmalı ki en baştan tt'ler oluşmadan bu konu aklı başında toplum tarafından kapatılmalı. zorbalığa uğrayan "senin yanındayız" cümlesine bile ihtiyaç duymamalı ve belki de haberi bile olmamalı. yaş ve karakter faktörleri de göz önünde bulundurulursa böyle bir hal karşısında herkes olması gereken güçlü duruşu sergileyemeyebilir.
    bu yozlaşma daha fazla büyümeden önlem şart.
  • ben bu konuya katılmıyorum. sosyal medyada maddi çıkar, şöhret veya egosal tatmin amaçlı sabahtan akşama kadar story atan, alnındaki sivilceden ayak tırnağı için kullandığı kreme kadar yayınlayan insanlar siber zorbalıktan şikayetçi. takipçi sayın ve etkileşim üzerinden deli paralar kazanıyorsun, ünlüysen gündemde kalıyorsun, o insanlar senin en çirkin haline bile “ çok güzelsin, harikasın” yorumları yapınca iyi eleştirince kötü. çıkar sağladığın mecranın koşulları belli - ki tam da bu sebepten ( kontrol edilemezlik) büyük çıkarlar sağlarken, iki eleştiri görünce mi rahatsız oluyorsun? bence bu criminal bir konu değil ciddi bir psikiyatrik problem. egonun gerçek dışı bir şekilde yüceltilip, (gerçek dışı bir şekilde paralar kazanıp) gerçek dışı bir şekilde alaşağı edilmesinin getirdiği yıkım hali.
  • anonim olmanın rahatlığı ile bir kişinin fiziksel görünümü, ruh sağlığı, sevdikleri hakkında yorum yapabilme, hatta hakaret ve küfür bile edebilme imkanının bir sonucudur.
    sosyal medya bize gerçek hayatta asla yüzyüze gelme imkanımızın olmadığı kişilere erişim imkanı tanıyınca, bazen bu süper gücü suistimal edebiliyoruz insan türü olarak.
    arkadaş ortamında bir insan hakkında ileri geri konuşmak ile, twitter'a "x kişisinin tipinin ne acayip olması " hakkında yazmak benzer görünse de çok farklı şeyler.
    birincisinde o kişinin ruhu bile duymazken, ikincisinde yazarsınız ve o orada kalır mahkeme kararı ile kaldırılmadığı sürece. dahası siz yazarsınız, sizin gibi 5-10 bin kişi daha yazar. bunu binali yıldırım'ın eşinde de gördük, greta thunberg'de de görüyoruz. şu ufacık hayatınızda belki durumun ciddiyetini kavrayamıyor olabilirsiniz. ben de sizi şu an hayal etmeye davet ediyorum.

    fiziksel görünümünüzde en rahatsız olduğunuz bölümü hayal edin önce. belki kel bir erkeksiniz, belki morbid obezsiniz, belki devasa bir burnunuz var... örnekler çoğaltılabilir. dahası başkasına hiç öyle gelmeyen ama sizi aşırı rahatsız eden bir şey de olabilir.
    sonra sosyal medya hesabınızı açıyorsunuz ve birkaç bin kişinin sizin fotoğraflarınızı paylaşarak, sizi etiketleyerek sizin bu özelliğiniz üzerinden yorum yaptığını görüyorsunuz. aynaya bakıp lanet ettiğiniz vücudunuzdan "ohaaa balina" diye bahsediliyor mesela. ameliyat olmayı düşündüğünüz burnunuz "içine iki tane insan sığar" diye tarif edilmiş. hem de neden?
    birileriyle aynı takımı tutmuyorsunuz diye, belli bir siyasi partiyi, bir aktivizm hareketini destekliyorsunuz diye... yani buna sebep olan, eleştirildiğiniz konunun, görünümünüzle hiç bir alakası yok.

    peki insanlar bunu neden yaparlar? çünkü bir konuda mantık çerçevesinde, somut argümanlar sunarak tartışmaktansa, karşı tarafı psikolojik olarak yaralayarak üstün hissetmek çok daha kolaydır.
    çünkü gündelik hayatında mutsuz olan, onun bunun ağız kokusunu çeken, patronundan azar yiyen insanlar günün sonunda içlerinde biriken bu hıncı bir yere boşaltmak, yara almış egolarını tamir etmek isterler. bunu elbette ki sevdikleriyle zaman geçirerek, bir hobiyle uğraşarak da yapabilirlerdi ama ne gerek var, böylesi daha kolay.
    ha bir de, etrafa, diğer insanlara mesaj vermek de isterler. zorbalar böyledir çünkü, seçtikleri kurban değildir esas hedefleri, izleyici kitlesidir. zaten bu sebeple de çoğu zaman çocukları, engellileri, fiziken zayıf insanları tercih ederler, kolay olduğu için. mesaj bazen tehdittir, benimle ters düşerseniz sizi de böyle hedef alırım demek ister, bazen de dışarıya bakın ben ne sertim, ben ne umursamaz, ne belalıyım imajı çizmektir. tüm dünyaya insanları incitmenin ne kadar umrunda olmadığını kanıtlamaya çalışan tipler aslında egosu en kırılgan insanlardır.
    zorbalığa uğrayan arkadaşım, konunun senle hiç alakası yok aslında,sen sadece saldırılması kolay olduğun için onun hedefindesin. aynı insanı kendinden statü olarak daha üstün insanların yanında it gibi titrerken, kuyruğunu kıstırmış görebilirsin. gücü sana yetiyor sadece. tek sebep bu.

    sonunda da sibel ünli gibi insanlar intihar eder işte. çünkü artık 10 001. yoruma dayanacak güçleri kalmamıştır. artık bir taneye bile tahammül edebilecek bir ruh halinde değillerdir, artık o son damla çok fazladır.
    burada her gün mesai gibi, zamanını çeşitli başlıklar altında insanları aşağılayarak harcayan insanlar var. vegan olsun, feminist olsun, kadın olsun... nerede aşağılayan, nefret dolu bir üslup varsa, dikkat edin, entry'de bir tane bile bilgilendirici bir şey, somut bir gerçek, bir araştırma, bir makale yok. "ya bi git zaten sen gerizekalısın" dan öteye geçebilecek bir argüman yok. fikrini savunamadıkça da işte böyle çıldırıyor. delidir de geç.

    ne veganım, ne feminist, hatta red pill öğretisinin bir çok kısmını da mantıklı buluyorum. konuyla alakalı bilgi edineyim diye bakıyorum arada başlığa. ama entrylerin yüzde doksan beşi çöp. üç beş kelime duymuşlar ad hominem, cum bucket, virtue signalling gibi, papağan gibi onları tekrarlıyorlar.
    ya ad hominem yapmayın diye ağlaşanların yüzde doksanı kendisi ad hominemin vücut bulmuş hali. hakaret/saldırı içeren içeriği filtrele desen, profili bomboş kalacak.
    feminizmle alakalı başlıklara baksan, yüzde doksanı "önce adam olun" "31 çekmekten delirmişler" gibi zırvalıklar. feminizm nedir, red pill aslında neyi savunur, bunlarla alakalı iki cümle okuyamıyorsun on sayfa hakaret okumaktan.
    ne de olsa çok kolay. iki cümle yaz, göndere baş. bir bedeli yok nasıl olsa. herkes zehirlerini etrafa saçıyor.
    black mirror'da "hated in the nation" en sevdiğim bölümlerden biridir konuyla alakalı.

    --- spoiler ---

    zerre de üzülmedim o oyuna katılıp ölen insanlara. çünkü birilerinin ölmesini istemişlerdi bir tweet atarak. daha doğrusu birilerinin kendi tweetleri yüzünden "ölmesini" umursamamışlardı. ama ana karakterimiz sonunda ikiyüzlülüğünü sergiledi ve kendisi de yaptığı eylemin sonuçlarına katlanmak istemedi. tipini değiştirdi.
    --- spoiler --- .

    kendisi erdemden yoksun insanlar, bir yerlerde erdem kırıntısı gördükleri zaman bunu hemen "virtue signalling" e bağlıyor. kaba olmak "normal" olmalı ki onlar "anormal" kalmasınlar. gündelik hayatında çok insana hayatı zehir edenler, sosyal medyada, burada birer melek, çok hassas, iki eleştirince üzülüyorlar, kırılıyorlar(!)
    bunların hepsin s. edin,hayatınıza bakın.
    depresyonunuz, travmalarınız, hatta hayatınıza son vermeniz bile sadece bu tip insanlara bir malzeme daha olur. "çok gençti çok üzüldüm." ya da "ahahaha işte bu doğal seleksiyon" demeleri fark etmez.
  • "o kadar kafaya takanın normal olmadığı" argümanı gayet mantıklıdır. sözde siber zorbalığa intihar ile çözüm bulan insanın yaşamaya isteği yokmuş zaten.

    dijital dünyayı gerçek hayatına entegre eden like bağımlılarının yarattığı şeydir siber zorbalık.

    kurtulması fazla zor olmayan şeyleri bu kadar büyütmek ancak drama queen insanlarda görülür.
  • ben çocukken, ünlü olmak, normal bir insanın sahip olamayacağı bir yeteneğe ve güzelliğe sahip olmak demekti. bu yeteneğinin, bir mucize sonucu keşfedilmesi gerekirdi.

    ben gençken, ünlü olmak, bir yeteneğe ve güzelliğe sahip olup, bunun keşfedilmesi için ne gerekiyorsa yapmak demekti.

    son 10 senedir ise ünlü olmak için tek yapman gereken, 1 milyon takipçiye erişmek. bunu yapmak için her yol serbest.

    şimdi bu bilgiler ışığında kendinizi, 100 takipçisi olan ve yapılan bir yorum yüzünden kendini çirkin ve başarısız gören 13 yaşında bir çocuğun yerine koyun.

    siber zorbalık, 1 kişinin canavarlığının sonucu değildir. canavar bir toplumun yarattığı, 1 kişinin işlediği suçtur.

    artık her hareketimizin bir sonuç yarattığı bir dünyadayız. maalesef hepiniz önemlisiniz, buna göre davranın.
  • siber zorbalık, cep telefonu, bilgisayar ve tablet gibi elektronik cihazlar üzerinden yapılan zorbalık eylemlerine verilen isimdir. siber zorbalık, bir birey hakkında olumsuz, kişise zarar veren, yanıltıcı veya aşağılayıcı içeriği yaymak, göndermek ve paylaşmak fiillerini kapsar. başkasını utandıran veya aşağılayan, kişisel ve özel bilgilerin paylaşılmasını da içerir.

    bireyi kızdırmak için ısrarla bu tür paylaşımlar yapan kişiler harassment taciz suçlamasıyla karşılaşabilir. taciz, zorbanın eylemlerinin ciddiyetine göre farklı kategorilerde değerlendirilir. ekşisözlük'te ben dahil birçok kadına ağza alınmayacak küfürler eden, yapılan şikayetlere rağmen site yönetiminin hiçbir işlem yapmadığı, bu platformun en büyük zorbası new york'ta ikamet ettiğinden, new york'un ilgili kanunlarını burada özetleyerek, özellikle amerika'da yaşayan ve bu siteyi kullanan kişileri, burada sergiledikleri davranışlar ve bunların olası sonuçları hakkında bilgilendirmek isterim.

    karşısındaki kişiyi cidden kızdırmayı amaçlayan, ancak bireyin hayatının tehlikede olduğu endişesine kapılmasına yol açmayan zorbalık, 2. derece taciz harassment in the second degree ile yargılanır. (40 n.y. con. laws ann. § 240.26.) bu suçun cezası en fazla 14 gün hapistir. bkz. genelde sanık, para cezasıyla cezalandırılır. class b misdemeanor.

    ancak, siber zorbalık eylemleri bireyde fiziksel olarak zarar göreceğine dair makul bir korkuya neden oluyorsa, söz konusu taciz, birinci derece taciz olarak sınıflandırılabilir.(40 n.y. con. laws ann. § 240.25.) birinci derece taciz için ceza maksimum $500 para cezası ve 3 ay hapis cezası ve 1 yıl probation şartlı tahliyedir.

    bireyi bu şekilde taciz eden kişinin daha önce aldığı cezalar varsa, kişi birinci veya ikinci derece aggravated harassment ağırlaştırılmış taciz suçlamasıyla yargılanabilir. (40 n.y. con. laws ann. § 240.30 & 240.31.) bunun cezası da ikinci derecede maksimum $1,000 para cezası ve 1 yıl hapis; birinci derecede maksimum $5,000 para cezası ve 4 yıl hapistir.

    ağırlaştırılmış taciz suçlaması, kişinin nefret suçu işlemesi durumunda da getirilir. zorba, kurbanın ırkı, cinsiyeti, dini, yaşı, cinsel yönelimi ve benzeri özellikleri nedeniyle kişiye yönelik siber zorbalık yapıyorsa, bu ağırlaştırılmış taciz ile yargılanmasına neden olur. (40 n.y. con. laws ann. § 240.31.)

    siber zorbalığa uğrayan kişi, ceza davasında yargılanan sanığa aynı zamanda tazminat davası açabilir. davayı kazanırsa, mahkeme zorbanın neden olduğu duygusal travma, terapi masrafları vb. izin tazminat elde edebilir.
  • birine bir kötü yorum yaptığınızda ne olur düşünün, bu insan benim yüzümden, benim fikrim, benim düşüncem yüzünden hayatından vazgeçse, intihar etse ne yaparım. ya ne olur düşünün. ömrü hayatınız boyunca hiç bir yorum yapmamışsanız da düşünün. tahmini yarım saat önce sosyal medya yüzünden intihar eden bir kaç ünlünün sıralı fotoğraflarına rasladım ve kafama dank etti ya. insanlar bizim yüzümüzden hayata küsebiliyorlar. hatırladığım kadarıyla sosyal medya üzerinden hiçkimseye tahrik edecek ya da incitecek bir şey yazmamışımdır. fakat sözlü olarak insanları incittiğim çok oldu. ve hani o kadar kötü ki, anlıyor musunuz? sinirli bir anımızda normalde hiç söylemeyeceğimiz, bize söylenmesini hiç kaldıramayacağımız bir kaç kelime dökülüyor ağzımızdan. ve bam. farkında olmuyoruz arkadaşlar, farkında değiliz neler olup bittiğini. insanlar hayata tutunmaya çalışıyor. bir kaç kelime ya, bir kaç kelimeyle mahvediyoruz her şeyi. o kadar kötü ki.
hesabın var mı? giriş yap