• standart batarya li-ion 650 mah ile
    97g ağırlık
    85 cm³ hacim
    ebatlar 109x46x23 mm
    tiple rate görüşme hızı
    sim kart plug-in 3v
    sim uygulamaları (simat)
    arayan yüzler
    arayan semboller
    mobil internet erişimi
    wap 1.2
    ajanda randevular ve notlar için günlük
    hatırlatma servisi,kısa mesaj servisi
    grup sms
    akıllı mesaj t9
    2 adet oyun
    resimli mesaj
    geliştirilmiş mesaj servisi (ems) resimler ve melodiler
    tekrar arama listesi
    kayıp çağrıların tarih ve zaman göstergesi
    menü animasyonu
    kullanıcı profilleri
    konferans
    özelliklerine sahip fiyatı 210-220 milyon arası değişen mobil telefon.*
  • (bkz: ucube)
    siemens c45 modelinden sonra çikan ama özellikleri düsürülmüs, aldigima alacagima pisman oldugum telefon
  • aldigima alacagima cok sevindigim telefon. herkese tavsiye ediyorum. telefon alacaklar bir sekilde denesinler bunu da ondan sonra karar versinler
    fiyat olarak cok ekonomik. teknik detaylari malum zaten. mumkun mertebe alin
  • super hafif ve yer kaplamayan guzel bir$ey.. telefon i$ini yapiyor fazlasina bula$miyor. hastasi olunur.
  • (bkz: siemens a55)
  • satin almamin yaklasik 3. ayindan itibaren kafasina gore ekrani donan, mesajlari almayan, saati geri kalan ve cesitli microsoftvari arizalar cikaran teknoloji harikasi(!) telefon.
  • satın almamdan 4 ay sonra birçok tuşu bozulan,sadece gelen aramaları cevaplandırabildiğim,bana bundan böyle hiçbir siemens'e yaklaşma mesajı veren telefon.
  • genel olarak tum siemenslerde oldugu gibi tuslarinin uzerinen image'leri silinen bir$ey bu.. cok kisa surede "eskiyim ben! eger telefonunla karizma yapmayi du$unuyorsan hemen siemens'in ust modellerine gecmelisin!" diye bagiriyor..
  • bir hafta önce bu saatlerde ayrı düştüğüm bi' taneciğim, tam gözyaşları japon animelerindeki gibi fışkırmaya hazırlanırken gözlerimden güçlü ol dercesine son bir bakış atanım (ilerleyen hastalığı nedeniyle kim olduğumun farkında bile değildi büyük ihtimalle.)

    onunla tanışana dek cep telefonu denen icatla ilgisiz bir canlıydım. tanıştıktan sonra da aramızda ne kadar özel bir bağ kurulmuş olsa da sadece iletişmek için yararlandım ondan, ki çoğu zaman bunu bile yapamadım... (sabır sevgili okuyucu hepsini anlatacağım!)

    uzun süre cep telefonu karşıtı bilindim dünyalılarca. arayanın istediği anda bana ulaşabilmesi çok itici bir fikirdi. ve fakat; yazları ailemin yanında pek durmaz kah anneannemlerin yanında kalır kah kamplara gider, sene içinde dahi trekkingsiz yapamaz idim* oraya buraya gitmeyip evceğizimde oturduğumda bile ya bir hışımla sahile iner ya da nerde rahat edersem orda yalnızlığın keyfini çıkarır idim.
    özetle yalnızlık çok değerli ve vaz geçilmezdir benim için. hatta (bkz: tek kişilik öğrenci evi)
    biricik ebeveynlerim baktılar ki bana ulaşmakta zorluk çekmekteler, pek sevgili kızlarının da özlemek gibi bir fonksiyonu henüz yok bir doğum günümde verdiler onu*
    sorarım sana okurların tek tanesi alışmamış götte don durur mu?* şarj etmeyi/sesini açmayı unuttum, çaldığında duymadım, nereye koyduydum bulamadım; ama o herşeyi kabullendi ve sabırla bekledi öğrenmemi.

    bana hissettirmek istemese de farkındaydım ters giden bir şeyler vardı. her daim kart hatası verirdi yaptığım cinsliklere, (bunun ilk belirti olduğunu çoook sonraları anlayacaktım...) zamanla yendi bunu -ya da ben öyle sandım- artık eskisi kadar sık görmüyordum kart hatasını o samimi ve sıcak turuncu ışıklı ekranında.
    ancak başka sorunlar çıktı ortaya!
    zamanla kafası karışmaya başladı gün geçtikçe daha unutkan oluyordu! örneğin, sabaha karşı eski bir dosta yolladığım "rüyamda gördüm sahilde sohbet ediyorduk, sabahladık, ikimiz, yalnız" anafikirli mesajı o günlerde tanıştığım bir okul arkadaşıma iletti. (o sabah koridorda durum raporunu görünce yaşadığım mission impossible tandanslı macera bir başka entrynin konusudur.) yaşadığım bu ve buna benzer üç beş olay bir şeyi fark ettirdi; telefonların tek taneciği aklına estiğinde mesajı rehberde gönderilen numaranın bir altında bulunana yolluyor, durum raporu gelene kadar benim bundan hiç mi hiç haberim olmuyordu!
    yolladığım her mesaj rus ruleti tadı bırakır olmuştu bende. zaten bir süre yollaya basınca kapanır oldu, o heyecandan da mahrum bıraktı beni. yollamayı başardığı kimi mesajların içeriğini göndermedi, insanlar boş mesajlar aldılar, kimi zaman kendi halinde bir yerlerde beklerken -sıkıntıdan olsa gerek- rehberin ortasından sonundan numaralara kafasına göre boş mesajlar attı. bir süre sonra gelen mesajları okunmuş göstermeye karar verdi haliyle uzun süre habersiz kaldığım şeyler oldu.
    buraya kadar sadece mesajlara dair sorunların bir kısmına değindim. geçelim diğer sorunlardan küçük örneklere:
    telefonumun kendine özgü alışkanlıkları vardı. örneğin üç arkadaş sohbet etmekte canımın içi masanın üstünde görüş alanımızda masum masum dinlenmekteyken yanımda oturan arkadaş biri çaldırdı diyerek çıkardı telefonunu cebinden, bir telefonuna bir telefonuma baktı ekranındaki cevapsızı gösterdi bizlere, bir anda alacakaranlık kuşağı atmosferi oluştu ortamda.
    arkadaşlık etmemi istemediği insanlar da vardı sanırım, sürekli yüzlerine kapanırdı onların.

    neyse uzatmayalım efenim, bunlar ve bunlar gibi daha pek çok semptomu olan lanet bir hastalık bi' taneciğimi günden güne eritiyor, her an ölüme yaklaştırıyordu. insanlar yeni bir telefon almamı söylediler defalarca -artık "konuşabiliyorum ya ne gerek var başkasına işimi görüyor bu" bahanesinin arkasına da sığınamıyordum- ama sırf hastalandı diye biriciğimi başımdan savmak çok adice geliyordu kulağıma.
    ancak kader ağlarını örüyordu canım okuyucu, finaller başlamadan 2-3 gün ziyaretine gittiğim ailem yeni bir telefon almaya zorladı beni. hatta burda kendine gelir, antalya'nın havası/suyu düzeltir, bak bu amcalar çok iyi bakacak iyileştirecekler onu diyerek kandırdılar beni. ayırdılar sevdiceğimden.
    duygulandım birden, hayat ne tuhaf vapurlar filan.

    based on a true story

    sevinçten pır pır uçan edit: iyileşmiş artık, kendindeymiş. ancak kardeşim el koymuş ikinci hattı için canımcığıma... artık tatilden tatile görüşeceğiz demektir.

    konuyla ilgili olarak:
    (bkz: nesnelerle kurulan manevi baglar)
    (bkz: objelerle konusmak)
    hatta bonus
    (bkz: nesnelere saygi duyan insanlar)
  • senelerdir kullaniyor olmama ragmen halen daha bozulmami$ olmasi beni hayrete du$uren, ozellikle cep telefonlarinda gozlemledigimiz korkunc ilerlemeye ragmen kendisinden vazgecemedigim biricik telefon.

    bircok kereler du$urmu$ olmama ragmen kapagini dahi becerip kiramadim. bu kadar dayanikli olmasina kar$in korkunc hizli ilerleyen teknoloji yuzunden $u an itibariyle fiyati bayagi du$mu$tur. yeni model telefonlardan almaya gucu yetmeyenlere tavsiye edebilecegim telefonlarin ba$inda gelmektedir kendisi.
hesabın var mı? giriş yap